View Single Post
Eski 27-05-2010, 16:38   #97
Kedi Tırnağı
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
Bu başlığı en baştan itibaren okudum ve ağlamamak için kendimi zor tuttum. Bu siteyi geç keşfettiğime bir kez daha üzüldüm. Geçen yaz apartmanımızın yan tarafından bulunan bahçeli 2 gecekondu sahibi, ortaklaşarak bir müteahhitle anlaştılar ve bina yapılması için arsalarını bu kişiye devrettiler. Çok moralimiz bozuldu tabii. Özellikle sokağın köşesinde kalan ve yaşlı bir çifte ait bahçede 3 tane yetişkin yeni dünya ağacı, 1 tane kocaman armut ve elma ve başka meyve ağaçları ve kaldırım tarafında da çeşitli büyüklüklerde çam ağaçları vardı. Bahçeyi dolduran sarmaşıklar, güller vs. den bahsetmiyorum bile

2 gecekondu arasında sıkışmış yeni dünya ağaçlarının kesileceği zaten belliydi. Bahçenin ortalarındaki ağaçların kesileceği de. En azından kaldırım tarafındaki( bölge yeni geliştiği ve sokaklar-kaldırımlar sonradan yapıldığı için sınırdaki çamlar resmen kaldırım alanının içinde kalıyordu yani zaten buraya inşaat yapılmayacaktı) çamların kesilmemesini istiyordum. Birgün, inşaat başlamadan müteahhiti yakaldım ve bu ağaçları ne yapacaksınız diye sordum. Bunlar zaten kaldırımda kalacak kesmezsiniz heralde dedim. Adam da bana '' belediyenin belirleyeceği inşaat planına göre davranmak zorundayız zaten '' filan dedi. Benim korkum ise inşaat makinelerinin arsaya girmesini kolaylaştırmak için bu ağaçları kesecek olmalarıydı. Halbuki 2 kocaman arsayı aldıkları için başka yerden grayderleri vs. sokmaları mümkündü. Adam bi şeyler geveledi ama hiç de tatmin edici bir hali yoktu. Klasik, odun müteahhit modeli işte.

Gecekondu ve bahçeler şahıs malı olduğu için kendi diktikleri ağaçları da kesme hakları var sanıyordum. Şikayet etme hakkım olduğunu bilmediğime çok yanıyorum şimdi. Yoksa ortalığı ayağa kaldırırdım heralde. Günlerce elim kolum bağlı tedirgin yaşadım. Çok aptalmışım.

Bir gün uyandığımda gördüğüm manzara çok korkunçtu. Bahçedeki tüm ağaçları( kaldırım hizasındaki çamlar da dahil) katlederek temeli kazmışlardı. Ağladım inanın. İşten dönerken günlerce o inşaatın önünden geçip eve girmek benim için çok acılıydı.
Annemler sormuş sanırım müteahhite, '' niye kestiniz bu çamları, ne gerek vardı? '2 diye ve müteahhit de, '' bahçe sahibi yaşlı amca ağaçların kesilmesi için ısrar etti'' filan demiş. Adamın bunadığını düşünmüştüm çünkü bu çamları, ölen oğulları dikmiş ve annesi '' oğlum benim '' diye seviyormuş hatta kazara yoldan geçen bir kamyon vs. ağaçlara sürtünse ortalığı ayağa kaldırıyormuş. Şimdi düşünüyorum da belki müteahhit yalan söyledi. İşin acı yanı bu yaşlı amca evin bittiğini bile göremedi. Gaeçen gün vefat etmiş. Ölenin ardından konuşmak hoş değil belki ama Ağaçların ahını aldı diyesim geliyor. O kadar acılıydım ve kendimi çaresiz hissediyordumki ( maalesef bu kadar hukuki hakkım olduğunu yeni öğreniyorum, hele çamlar orman ağacı sayılırmış) daha fazla sorgulamdan, kesenlerle muhattap olmadan içime kapandım. Bu olay nedeniyle, İstanbul' dan kurtulup bir çiftlik kurma isteğim daha da körüklendi.

Çekmeköy yeni gelişen bir bölge ve biz de 2 yıl önce Şişli' nin betonundan, keşmekeşinden kaçarak yerleştik. Üstelik ailece Taksim-Maslak vs. yerlerde çalıştığımız halde günde 3-4 saat yola katlanmayı da göze aldık. En azından daha yeşil, daha ferah diyorduk ama burası da günden güne Şişli' ye dönüşüyor. Geldiğimizden beri çevremizdeki tüm güzelim bahçeli gecekondular( gecekondu diyorum ama kaçak yapılar değil sanırım) müteahhitlere verilip çirkin binalarla doldu ve hala da devam ediyor. Aslında bizim de arsamız vardı ve biz de müteahhite verdik ama bizim arsada tek bir bitki bile yoktu. Bu nedenle içimiz rahattı. Evleri konforsuz, rutubetli vs. diye buralarda oturanlara da hak veriyorum bir yandan ama bahçeli bir evde yaşamanın güzelliğine tercih etmek de tuhaf geliyor. En azından bahçelerinde inşaatı engellemeyen ağaçları vs koruyarak bunu yapabilirler.
Bu yazıyı yazarken, çevredeki inşaatlarda çalışan makinelerin sesini dinliyorum ve sinirim daha da fazla zıplıyor. Tek bir gün daha yaşamak istemiyorum bu şehirde.

Not: Yazıda sözkonusu ettiğim binanın zemin çevresine nasıl bir bahçe mi yaptılar? Fayansla kapladılar, bildiğiniz fayans Bu zihniyetten başka bir şey beklememek gerekirdi aslında değil mi?

Not 2: Ağaç kesen, balkona uzanan begonvili doğrayan vs. komşularınızla hukuken ya da insani yollardan çözüm bulamıyorsanız önerim şu: siz de onlar gibi pislik yapın! gübre( cinsi size kalmış artık) atın mesela balkonlarına. Doğru birşey mi bu, değil ama onlarınki de değil zaten.

Kedi Tırnağı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön