Konu: Abant
View Single Post
Eski 17-04-2010, 20:14   #1
Yücel Özlem
Ağaç Dostu
 
Yücel Özlem's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-04-2006
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 3,116
Abant

Sayın Salih Sönmezışık, başarılar diliyorum. Efendim saygılarımla.
Alıntı:
CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA

BOLU

Abant Tabiat Parkı sadece ülkemizin değil, bölgemizin hatta dünyamızın en önemli Doğal ve Kültür hazinelerinden birisidir. Ancak ne yazık ki gelecek kuşaklarımıza koruyup geliştirerek, devretmek zorunda olduğumuz bu değerimiz hem de bir Kamu Kuruluşu tarafından, hızla yok edilmektedir.

Oysa Abant, hakkında 2 kez yasa çıkarılan ender tabiat harikalarımızdan birisidir. Çünkü, 12000 dönüm genişliğindeki bu doğa hazinesinde, 55 tanesi endemik (bu bölgeye özgü) 664 bitki türü ile 15 tanesi endemik 558 adet hayvan türü, özetle 70 tanesi endemik olmak üzere toplam 1222 adet canlı türü barınmaktadır.

Ne ki, ülkemizin turizm açısından da en önemli alanlarının başında gelen Abant Tabiat Parkı’nın yönetimi Temmuz 2009 tarihinde Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nce Bolu İl Özel İdaresine devredilmiştir.

Kadrosunda, ormancı Teknik Eleman bulunmayan bu kuruluş, Korunan Alanlar Yönetim ilkelerine, Anayasa, Yasalar ve altına ulus olarak imza attığımız Uluslararası tüm Sözleşmelere aykırı biçimde, üstelik akıl, mantık ve estetikle bağdaşmayan yatırım faaliyetlerine başlayarak, parkın tüm güzelliği ve doğal kaynak değerleri yok edilmiş, halen bu yıkım tüm hızı ile sürmektedir.

ABANT’TA YAPILANLAR;
- Göl seviyesini yükseltmek ve göl yüzeyini genişletmek amacı ile, gölün kuzeyindeki tahliye kanalının önüne, 165 cm yüksekliğinde bir set inşa edilmiştir. Böylece göl aynasında, su seviyesinin yükselmesiyle kıyıdaki bazı restaurant ve iskeleler ile gölün etrafındaki yollar ve yüzlerce bitki türümüüzün yaşadığı, vatandaşımızın üzerinde piknik yapabildiği, çayırlık ve meralar ile çam ormanları sular altında kalmıştır. Bunun sonucu olarak kökleri su altında kalan doğal ormanlar kurumaya başlamıştır. Daha sonra;

- Su altında kalan yolları kurtarmak için Tabiat Parkında, ağır iş makineleriyle doğal değerleri yıkıma uğratan bir çalışma başlatılmıştır. Onlarca makine yamaçları oyarak ve yeni erozyon sahaları yaratarak, çıkan toprakları da yolların üzerine dökerek, yol seviyesi bazı yerlerde 3-4 m yükseltilmiştir. Bu arada yasalara göre en çok 8 m genişliğinde olması gereken yollar adeta bir oldu bitti ile 12-20 m genişliğine çıkarılmıştır.

- Eski yollar yükseltilirken, göl aynasının hemen kenarından yol yapma yasağına rağmen, Milli Parklar Kanunu’nun da belirtilen standartlardan daha geniş YENİ YOLLAR İNŞA EDİLEREK park, ekli CD’de görüleceği üzere yol garabetine dönüştürülmüştür.

- Göl etrafında yollar tamamen yeniden yenilenirken, Tüm dünyada nesli tükenmekte olduğu için Uluslararası Bern Sözleşmesi (ek-2 listesi) gereği, mutlak koruma altına alınan ve kırmızı listede bulunan Su Samurlarının (Lutra lutra) yaşam alanları ve yuvaları bozularak kaybolmalarına, büyük bir olasılıkla ölmelerine neden olunmuştur.

- Tüm bunlardan daha vahim olmak üzere, Abant’ın güneyindeki Örencik Yaylasında başka bir cinayet işlenmiştir. Bu yayladaki çayır ve meralar dünyada sadece Abant havzasında yetişen endemik Abant Çiğdemi (Crocus abantensis), Kardelen (Galantus plicatus ssp. byzantinus), Ankara Çiğdemi (Crocus ancyrensis)) ile çok değerli ve nadir türlerden olan Kar Çiçeğinin (Eranthis hyemalis) ve Koca Dudaklı Orkide (Dactylorhiza nieschalkiorum)’nin çok önemli yaşama alanıdır. Ama bilime ve yasalara aykırı olarak, buranın gerçek kaynak değerleri olan biyolojik çeşitlilik hiçe sayılarak bu yayla da sular altında bırakılmış ve Abant’a 800-1000 m uzaklıkta ikinci bir göl (YAVRU ABANT) oluşturulmuştur. Sular hala birikmeye devam etmekte olduğu için şimdiden Abant Gölü kadar büyüklüğe ulaşan bu yerde, orkideler ve endemik türler tamamı ile yok edilmeye yüz tutmuştur.


KORUMA-KULLANMA DENGESİ RAFA KALDIRILDI.
Ormancılık bilim ve gereklerine, Korunan Alanlar Yönetim ilkelerine hiç mi hiç uymayan bu anlayış ve davranışları uygulayan Bolu Valiliği ve Özel İdaresi tam anlamıyla suç işlemektedir. Bu nedenle sorumlular mutlaka yasalar önünde hesap vermeli ve cezalandırılmalıdır.

Çünkü, Abant Tabiat Parkı 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu’na göre yönetilmektedir. Bu kanunun 7. maddesi yapılacak her türlü plan, proje ve yatırımların;

a) MASTER (Uzun Devreli Gelişim) Planlarına uygun olması,
b) Ve ilgili Bakanlıkça izin verilmesi koşulu ile uygulanabileceğine, amirdir.
Ancak Abant Tabiat Parkında Bolu Valiliğimizin yaptığı yıkım dolu yatırımlar MASTER Planında yer almamaktadır. Kaldı ki yapılan bu işler için TC Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan da hiçbir izin alınmamıştır. Bu nedenle yapılan işler Milli Parklar Yasasına kesinlikle aykırıdır.

- Ayrıca Abant Tabiat Parkı MASTER Planı hükümleri 3.6 maddesi;
Planda öngörülen yaya yolu, patika ve giriş oto parklarının açılması ve tesislerin inşası sırasında halen var olan izler, açıklıklar ve yollar kullanılacak, HERHANGİ BİR yeni yol kesinlikle açılmayacağını öngörmektedir.

3.17 maddesi ise “Tabiat Parkı alanında diğer kurum ve kuruluşlarca yürütülecek her türlü yatırım faaliyeti için Milli Parklar ve Av Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü’nden görüş ve İZİN ALINMASI ZORUNLUDUR” hükmünü taşımaktadır.

- İşin bir başka ilginç yanı ise sorumsuzca su yüzeyinin genişletilmesidir. Oysa geçtiğimiz yıl Ankara’daki bir komisyon tarafından gölün kıyı kenar çizgisi belirlenip, haritalara işlenmiştir. Şimdi ise Valilik keyfi bir kararla gölün doğal yapısını bozarak kıyı kenar çizgisini değiştirmiştir. Bu durum 3621 sayılı “KIYI KANUNUNA” aykırıdır.

Bolu Valiliği İl Özel İdaresi personeli içinde Doğal Kaynak Yönetimi uzmanı olmadığı için, yapılan plansız uygulamalar sonucu gölün su seviyesinin hesapsızca yükseltilmesinin doğuracağı olumsuz sonuçlar önceden kestirilememiş; bunun sonucu olarak yaban hayatı için çok önemli olan sazlıklar sular altında kalmış, kalmayanlar ise kesilerek temizlenmiş, böylece gölde doğal olarak yaşayan bir çok hayvanın üreme alanları yok edilmiştir. Bu durum ise “Sulak Alanlar Sözleşmesi (RAMSAR) ile, Sulak Alanların Korunması Yönetmeliğine aykırıdır.
Kaldı ki yapılan bu uygulamalar Anayasamızın 90. maddesinde yerini bulan ve ülkemizi bağlayan çok önemli; uluslar arası sözleşmelere aykırıdır.
Sözgelimi;
1- Abant Tabiat Parkının, tüm doğallığı ve peyzaj yapısı bozulduğu için yapılan bu uygulamalar Avrupa Peyzaj Sözleşmesine,
2- Bitki ve hayvan türlerinin yaşam ortamları yok edildiği için Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’ne,
3- Abant Çiğdemi, Kar Çiçeği, Kardelen, Orkide ve Su Samuru gibi nesli tehlikede olan canlıların miktarı (popülasyon) ve yaşam kalitelerine ciddi tehdit oluşturacağı için Avrupa’nın Yaban Hayatının ve Yaşam Ortamlarını Koruma Sözleşmesine (Bern Sözleşmesi),
4- Abant Tabiat Parkı ülkemizin en önemli kültür ve tabiat hazinelerinden birisi olduğu için yapılan bu plansız yatırım uygulamaları 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na da aykırıdır.
5- Abant Tabiat Parkının köylüler ve ziyaretçiler tarafından da sürekli kullanılan Mera ve Çayırlar yok edildiği için 4342 sayılı “Mera Yasası”na,
6- Genel anlamda da Abant tabiat parkının çevresinin tahrip edilmesi sebebiyle 2872 Sayılı Çevre Yasasına da aykırıdır.

SONUÇ VE İSTEM:

Korunan alanlarda işlenen bu tür suçların takip ve denetiminin nasıl yapılacağı 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu’nun 14,16,20 ve 21. maddelerinde belirtilmiştir. Yukarıda bahsedilen suçları işleyenlerin, adı geçen bu maddelere göre cezalandırılması gerektiği kanaati hasıl olmuştur. Ayrıca yapılan tahribatlar ekli CD’de ki fotoğraflarda görülebilir.

Bu nedenle;
a- Geri dönüşü bir daha mümkün olmayan yıkımların önüne geçilmesi için, uygulamalara el konularak bir an önce son verilmesi.
b- Durumun derhal tahkik edilerek Bolu İl Özel İdaresi ve varsa diğer suçlular hakkında gerekli işlemin yapılmasını emir ve müsaadelerinize arz ederim. 07.04.2010



Salih SÖNMEZIŞIK
TMMOB
Orman Müh. Odası
Eski Genel Başkanı
Adres: ...
Tel: ...
e-posta: ...
Dağıtım:
- Gereği için Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı ile Doğa Koruma ve Milli parklar Genel Müdürlüğü’ne
- Bilgi için: Çevre ve Orman Bakanlığı’na yazılmıştır.
Not: bu dilekçenin aslında yer alan adres, telefon numarası ve e-posta adresine alıntıda yer verilmemiştir.

Yücel Özlem Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön