View Single Post
Eski 25-03-2010, 20:06   #139
S Güngör
Ağaç Dostu
 
S Güngör's Avatar
 
Giriş Tarihi: 29-05-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 199
Ayının biri kış uykusundan uyanır uyanmaz, yiyecek birşeyler aramaya başlamış. Bilen bilir, kızılcık ağacı en erken çiçek açan meyvedir. Ayı da kızılcık ağacını açmış görünce hemen dibine uzanmış. Beklemiş beklemiş beklemiş... Bütün ağaçlar meyve dökmüş kızılcık anca yaz sonunda olgunlaşabilmiş. Ayıda sinirlenmiş ağacın tepesini kırıp atmış. O sebeple kızılıcık ağaçları kısa boylu olurlarmış efendim. Öyle der büyüklerimiz.

Ayrıca ocağına incir ağacı dikmek sözünün de kökeni hakkında bir bilgimi paylaşayım. Hiç dikkat ettiniz mi bilmiyorum. Bakımsız, viran evler, eski binalar, surlar, hep incir ağaçları kaplıdır. bu sebeple ocağına incir ağacı ekmek, ocağımı söndürdün, evimi harabeye çevirdin gibi bir anlamı vardır ki incir ağacının uğursuzluğu söz konusu değil burda. Sadece kökleri çok kuvvetli olduğu için koskoca sur duvarlarını bile çatlatabilmektedir icabında.

İncir ağacından düşen sakatlanır
Vişne ağacından düşen hastalanır diye de duymuşluğum vardır.

Atalarımız bu tip sözleri, laf anlatamadıkları çoluk çocuğu korkutup, kazadan korumaya çalışmak için uydurmuş olmalı. Zira incir hem çok kaygan ve kırılgan bir ağaç. Vişne ise bence daha kötü. Sapasağlam dediğin dal, hiç anlamadan kağıt gibi yırtılıveriyor budak kısımlarından. Ağaca mı üzülürsün kırılan bacağına mı...

S Güngör Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön