View Single Post
Eski 04-12-2009, 11:09   #51
anzolot
/
 
Giriş Tarihi: 04-12-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1
öncelikle herkese merhaba, böbrek taşı düşürmede deneyimli birisi olduğum için ve bu illeti çeken başka arkadaşların nasıl bir eziyetten geçtiğini bildiğim için üye olup deneyimlerimi paylaşmak istedim, azda olsa faydam dokunursa mutlu olurum.

bütün yazılan mesajları tek tek okudum, bu bitkinin ismine çok fazla takılı kalındığını gördüm, her yörede farklı isim kullanılsada her insan genelde bu bitkiyi ilk duyduğu ismi ile anmaktan vaz geçmez, işin bu tarafının çok fazla önemi yok bence sanki gereksiz mesaj kirliliği yapıp konudan uzaklaşıp ya da bu konuyu araştıran insanların kafasını karıştırıyormuş gibi his uyandırıyor bende, kızmayın bu benim kişisel görüşüm.

şimdi gelelim asıl meseleye;
3-4 ayda bir kendinizi nasıl periyodik muayeneden geçireceğinizi ve sonucunda hızlı bir şekilde kurtulmak için ne yapabilirsiniz.

genel olarak her insan kemik yapısını annesinden, genetik yapısını babasından alır. eğer babanızda ya da dedenizde böbrek taşı sorunu varsa sizlerde potansiyel risk altındasınızdır. böbrek taşı çapı ne büyüklükte olursa olsun taş yerinden hareket etmedikçe size bir rahatsızlık vermez hatta öyle ki, taşın boyu 5 cm. bile olsa siz rahat rahat koşar oynarsınız ta ki o taş ben buradayım dediğini belli etmek için hareket edene kadar. hareket ettiği sırada da cehennem azabını dünya üzerinde çekmeye başlarsınız.

1- ilk olarak periyodik olarak 3-4 ay aralıklarla kendinizi nasıl muayene edersiniz, bunun için böbrek kısmına elinizin tersi ile parmaklarınızla değil avucunuzun zıt tarafını hafif şekilde darbe vurarak öğrenebilirsiniz, o hafif darbe esnasında şiddetli bir ağrı, batma ya da nefesiniz kesiliyor hissi varsa muhtemelen o böbrekte bir taş sorunu var. zaten bu durumdan sonra çekilen bir ultrasonda taş görme şansınız %80 civarında. bunun dışında idrara çıktığınızda idrarda kan görürseniz telaşlanmayın yüksek ihtimalle yine bir taşın habercisi, özellikle sabah idrara çıktığınız zaman idrar rengi kırmızı değilde açık çay rengine dönük ise bu da aynı sorundur.

taş olduğunu öğrendik ve bu durumda ne yapabiliriz, tabi ki kapısını aşındırmadığımız hastane kurtar beni demediğimiz doktor kalmaz, bu ağrıyı çekenler iyi bilir önünüzde trilyonlarca para koysalar gözünüz görmez alın sizin olsun beni kurtarın dersiniz, maalesef bu konu tedaviden çok ticari bir sektör oluşturmuş durumda. eşimin arkadaşı acısına dayanamayıp bileklerini keserek intihar etmişti annesinin eve erken gelmesi hayatını kurtarmıştı.

ultrason sonucunda taşın büyüklüğü 5 mm.'den büyük değilse ağrılı bir dönemle doğal yollarla düşürürsünüz, her ağrı çekme anı aslında iyiye işarettir çünkü taş kanala ilerliyordur. hiç sektirmeden sabah öğle akşam, tok karnına ve mümkünse aynı saatlerde alınmak suretiyle buscopan tabletin oral yol ile alınmasıdır, ağrılar çok fazla şiddetli ise buscopan'a ilave olarak sabah ve akşam tekrar tok karnına 12 saat ara ile apranax fort ile rahatlarsınız (ilaç isimlerini kullanın diye yazmıyorum lütfen mutlaka doktor tarafından reçetesi yazılmış olsun, ilaca karşı allerjinizin olması durumunda kötü sonuçlar olabilir) bu ilaçlarla birlikte mutlaka ama mutlaka günde en az 3 lt. sıvı tüketmeniz gerekiyor, özellikle su demedim sıvı dedim çünkü sadece 3 lt. suyu her gün içmek başta ishal olmak üzere farklı sorunlar çıkartır bunlardan en tehlikelisi su zehirlenmesidir. mümkün olduğunca doğal ve şeker kullanılmamış ürünler tüketin örneğin yeşil çay, meyhan kökü gibi idrar söktürmeye faydası olan şeyler, bu arada tedavi süresince mümkün olduğunca ıspanak ve çilek gibi ürünlerden uzak durun.

herkesin konuştuğu gilaburu;
gilaburu'dan fayda görmek istiyorsanız ne az ne fazla tüketeceksiniz, fazlasının yan etkisi yok, kısa vadede ödem yaparsa böbrek bir kaç günde geri düzelir, ödemi atar.
gilaburu'yu her markette filan bulamazsınız hatta sorduğunuz zaman yüzünüze eblek eblek bakarlar, bunu ya o yörede yaşayanlar bilir ya da benim gibi taş düşüren arkadaşlarımız bilir. özellikle kayseri pazarı adlı dükkanlarda ve malatya pazarı adlı dükkanlarda bulabilirsiniz, 8 mm. boyunda bir taşın erimesi için 1 kür, yaklaşık 16 lt. gilaburu suyu tüketmeniz gerekiyor. gilaburu hazır 1 lt. şişeler halinde satış fiyatı 12.50 tl. malesef 1 kür fiyatı 200 tl. civarına gelmiş oluyor. bunu daha ucuza getirmek için kayseri pazarında, istanbul maltepe, göztepe ve çemenzarda şubeleri var internet adresleri de zaten dükkan ismi ile aynı ürünleri görebilirsiniz. 5kg.'lık turşu bidonu gibi bidonlarda salamura olarak satılıyor, bu daha faydalı ve en azından sadece meyveyi siz kendiniz ezerek yaptığınız için hem içinize sinerek kullanırsınız hem de ekonomik olur. 5 kg. bidonlarda meyvenin satış fiyatı 12.5 yani bir litre fiyatına 5 kg. almış olursunuz.
günde bir ya da iki bardak içmeniz sadece idrara çıkmaya biraz faydası olurk günde en az 600 ml. içmeniz gerekiyor, bunu şöyle yapabilirsiniz sabah, öğlen ve akşam olarak içmeniz faydalı olur. ben günde 1 lt. içiyorum, 5 kg. gilaburu meyvesinden 4 lt. içecek elde ediyorsunuz, suyunu çıkardığınız meyvenin içine bire bir su ilave ediyorsunuz. ben özellikle akşam yatmadan önce küçük su şişesine doldurup içiyorum, sabah kalktığım zaman ise saat 6 civarında aç karnına tekrar bir küçük su şişesine doldurup içiyorum. yani sabah akşam 1 lt. içmiş oluyorum. çevremde bunu kullanıp faydasını gerçekten gören arkadaşlarım var ve şiddetle tavsiye ediyorum.
2. bir seçenek ise ki bu da tecrübeyle sabittir, özellikle istanbulda yaşayan arkadaşlarımızın kolaylıkla ulaşabileceği tuzla içmeler mevkiindeki su, tatı biraz tuzlumsu biraz acımsı ama şu kadarını söyleyeyim kütle halinde duran 2 cm. büyüklüğündeki taşın sadece bu su ile kum haline gelip halley kuyruklu yıldızı gibi dağıldığına şahit oldum. ondan da yaklaşık olarak 2 cm. büyüklükteki bir taş için evlere aldığımız damacana su şişesiyle 2 damacanayı günde en az 2 litre içerek tüketmeniz.
benim burada tavsiyem eğer ulaşabiliyorsanız tuzla içmelerden bu suyu temin edip tüketmeye başlayıp arada da günde 1 lt. kadar gilaburu tüketmeniz. içmelerin suyu taşı içerde parçalarken gilaburu parçalanan taşların erimesine hatta yok olmasına yardımcı olur.

bütün bu işlemleri yaparken sizin gayretiniz çok önemli, mesela apartmanda oturuyorsanız asansörü mümkün olduğunca kullanmayın merdiven inip çıkın, imkanınız varsa ip atlayın, basket, futbol oynayın hiç birini yapamıyorsanız mümkün olduğunca zıplayın.
sıcak su müthiş iyi gelir, özellikle elinizde imkanınız var ise içini sıcak su ile doldurduğunuz küvete girin, böbrekten mesaneye inen idrar kanalları tükenmez kalemin içi kalınlığındadır sıcak su çapını genişletir ve çabuk düşürmenize yardımcı olur küvete girme imkanınız yok ise eczanelerde, marketlerde hatta pazarlarda bile satılan sıcak su torbası bizim oralarda suzi derler sıcak su doldurup etrafına bir havlu sarıp (cildinizi yakıp başka bir sorun çıkarmaması için) taş olan böbreğiniz tarafına yaslayın bol sıvı alın üşenmeyin, ihmal etmeyin.

bir arkadaş gilaburu'da citrik asit var bu da pek iyi bir anlama gelmiyor demiş.
salamura yapılırken citrik asit ya da bilinen genel adıyla limon tuzu kullanılmaz. örnek olarak yeşil zeytin toplandığı zaman müthiş acı olur, bu acılıktan kurtulmak için salamura yapılır. zeytinin salamura yapılma mantığı zeytinler tek tek ya tahta bir tokmak yardımıyla kırılır, ya da tek tek bıçak ile çizilir daha sonra bir bidona konulur ve ağzına kadar suyla doldurulur bu su periyodik olarak değiştirilir ki acılığını suya versin diye. gilaburuda aynı mantıkla yapılır suyun içine konulan meyveler acılığını yavaş yavaş suya bırakır bir ay içerisinde sıkılıp içilecek kıvama gelir başka bir şey kullanılmaz aksi takdirde salamura olmazdı adı. ayrıca citrik asit (limon tuzu) günlük olarak yediğimiz hemen hemen her şeyin içinde var coladan çikolataya, çikolatadan şekere bir çok üründe var, kanserojen olmadığı bir çok yerde de yazar. limon tuzundan korkmaya gerek yok.



bu arada bu bayramda böbrek taşımın hareket edip beni ağrıdan inletirken istanbulda tam 26 ayrı hastaneyi arayıp hiç birinde doktor bulamadığım için, bayramdan sonra gelin (bayramın bitmesine 3 gün var) diyen sekreterlerine ve binbir türlü beddua ettiğim doktorlara o beddualarımı yinelerken tesadüf eseri zeytinburnu damla diyaliz merkezinin telefonunu internetten bulup aradığım taş kırma merkezinin taş kırma teknisyeni mehmet ali bey ve uzman ürolog dr. murat beye teşekkür etmek istiyorum.
hiç bir hastane bana çare olmazken buradan acil durumlar için merkezin telefonunu cep nosuna yönlendirmişler ve anadolu yakasından bayram misafirliğinden kalkıp beni hastaneye davet ederek müthiş şekilde ilgilenip gerçekten hipokrat yeminine bağlı kalan bir kaç doktordan birileri olduğu için kendilerine buradan ayrıca teşekkür etmek isterim.

yazdıklarımın içinde anlamadığınız ve ya benim toparlayamadığım cümleler varsa veya cevap alabileceğinizi düşündüğünüz her hangi bir soru varsa çekinmeden sorun elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım.

herkese geçmiş olsun dileklerimle


Düzenleyen anzolot : 07-12-2009 saat 08:12 Neden: kelime hatası
anzolot Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön