View Single Post
Eski 30-10-2009, 13:03   #219
Halil Önen
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Mine Pakkaner Mesajı Göster
Haydi gelin hep beraber Agrikem firmasını mesaj bombardımanına tutalım, Delfin WG' nin bağda salkım güvesi ve domateste yeşilkurttan daha fazla etmene ruhsatlanmasını isteyelim. Bu konuda baskı oluşturalım.
..........
Bakanlığa, tarım il müdürlüklerine sık sık şu derdim var, ruhsatlı ilaç yok diye bilgi ve dilekçe verelim. Biyopreparatların kullanımı ve ruhsatlanması ile ilgili baskı unsuru olalım. Hastalık ve zararılarla savaşta biyolojik mücadele yöntemlerinin yaygınlaşmasını sağlayalım. Ama, duyduk duymadık her tavsiyeye itibar etmeyelim, araştıralım, soralım, öğrenelim, içeriği bile belli olmayan illegal ürünlerin kullanılmasını teşvik etmeyelim. Biyolojik savaş çok önemli ve etkili bir konu, gelecekte dünya savaşları da bu şekilde olacak. Ne olduğu ve yıllar sonra etkisinin ne yönde olacağı belirsiz mikroorganizmalara karşı tetikte olalım.
.........
Şimdi söyleyin ne yapalım?
Sevgili Mine hanım,
verdiğiniz bilgiler ve uyarılar çok yerinde ve teşekkür ediyoruz.

Biz yıllardır üzümde ve hala öyle bordo bulamacı, kükürt dışında kimyasal ilaçlar kullanıyoruz.
Mikrobiyal gübre ve ondan beklediğimiz ilaç etkisi beklentisi ile bu ürünlere yöneliyoruz ki sebebi kimyasallardan bıktığımızdandır.
Ayrıca bu ilaçların uzun etkisininin sonuçlarını gören bir kuşağız ve arayış sebebimiz de budur.

Sevgili Meyveli tepenin babasını için verdiği talihsiz örneği ben bu yaz yaşadım.
Akciğer hastalıkları, karaciğer kanseri ve damar hastalıkları, kalp hastalıkları sadece babamın başına gelenler değildi.

Küçüçük köyümde ve çevre köylerde bağcılıkla uğraşmış her ihtiyar birey bu sebeblerle ya hastalar ya da öldüler.

50 yaşın üzerinde olduğumdan biliyorum ki bizden önçe kuşak bu kimyasalları hiç bir koruma almadan öylesine kullandılar onlara acılı bir ihtiyarlık yaşattı ve hala yaşatmakta..

İnanın bağcılık yapmayanlar hala sağlıklı yaşarken diğerleri hep gittiler ya da hastanelerden beri gelemiyorlar.
Çok şaşırtıcı değil mi hepsinin eşlerinin hala yaşıyor olması?

İşte bundandır biz ve daha genç kuşağın alternatif arayışları.

Bu yıl domateste ve deneme amaçlı asmada mikrobiyaller kullandık.
Bazı mevve ağaçlarında da deneme amaçlı kullandık.

Biz mikrobiyalleri yoğurdun içindeki bakteri benzetmesiyle değerlendirdik. Ve kullanılmasında sakınca görmedik.Elbette uzun yıllar sonraki sonuçlarını bilemeyiz ki, kim bilebilir ki...? Bilime ve bilim adamlarına güvenmenin dışında ne yapabilir ki?

Sizde İzmirli' siniz bilirsiniz zeytinde genelde ilaç kullanılmaz ve en büyük zararlı zeytin sineğinden kalan sağlar bizim olur.

Bu yıl 1000 e yakın genç zeytinde kaolin kullandık ve buna bazen de delfin karıştırarak kullandık.

Üzümde salkım güvesi delfinin etkisini görünce buna dayanarak zeytin sineğinde kullandık ilaç üzerinde belirtilmemesine rağmem başarılı da olduk.

Kaolinin koruyucu özelliğinden, hatta her çiftci gibi ilaç etkisinden yararlanmak beklentisi ile delfinin de yardımıyla kimyasallardan uzak bu yıl zeytin ürettiğimizi düşünüyoruz. Ve bundan da mutluyuz.

Burada bu sayfada yardımcı olan tüm dostlara, özellikle sevgili meyvelitepe' ye ve bu fırsatı veren ağaçlar. net' e çok teşekükkür ediyoruz.

Artık günümüzde hiç bir karşılığı olmadan bu kadar bilgiye ulaşmak mümkün değil.

Eğer bilgi bir güç ise bu güçü ve sayıyı organize etmek bu site için zor olmasa gerek diye düşünüyoruz ve her türlü protestoya ve desteğe hazırız.

Ayrıca mikrobiyallere yönelmemizin bir başka sebebi, uygulandığında hedef zararlıyıyı tamamen oratadan kaldırması yani zararlının buna karşı savunma mekanizması geliştirememesi bilgisine de dayanıyordu.

Eğer bu doğruysa, kullandığımız kimyasallara karşı direnç gösteren iki üç kuşak sonra daha güçlü şekilde karşımıza çıkan zararlıya karşı bir başka kimyasal kullanma zorunluluğunun ortadan kalkmasıdır.
Bu bir kısır döngü ve tam bir sömürü düzeni ise bu kadar büyük devletlere ve onların dev kimyasal ilaç şirketlerine karşı bu kıskaçtan nasıl kurtulunur bilemem.

Bizim yapmaya çalıştığımız bireyseldir ve bu acımasız sistemin bir yarığından sızma çabasıdır.

Saygılar

Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön