Benim yaşadığım/gördüğüm en kalabalık ağaçlar toplantısıydı. Gerçi Mine Pakkaner 150 kişilik toplantılar olduğunu da söyledi. Bereket varmış ki o sayıda değildik. Ben Birol Bey'den biraz daha şanslı olarak Mine Hanım'ın daha yakınındaydım. Zararlılarla mücadeleyle ilgili "bitkilere bitkisel çözümler" bulma konusunda bize hoş tarifler ve tavsiyeler sundu. Mücadelede ilaçlara sarılmakla ilgili haklı bir serzenişte bulundu. Ayşenur Hanım zararlı böceklerin yanında faydalı böceklerden bahsetti. Zararlılarla mücadelede faydalı böceklerin etkin gücünü anladık.(Öyle ki böcekleri sever hale geleceğim) Evlerimize zehir sokmaktansa daha "doğadan" bir çözüm. Başlangıçta "elde olmayan" bir aksilik yaşanmış olsa da güzel ve verimli bir toplantıydı. (Hoş ben ön sandalyelerden birindeydim, yani tuzum kuruydu tabi) Mine Pakkaner ile de tanışmış oldum. Onun anlattıklarının yanında anlatışı ayrıca güzeldi. Kendi akademik bilgilerini biz acemilerin anlayabileceği düzeyde anlatmak için özen gösterdi. Mehmet Bey yaşadığımız aksilik için felaket benzetmesini yapsa da çok güzel bilgiler anlatıldı, paylaşıldı. Paylaşıldı deyince toplantıların olmazsa olmazı haline gelen bitki paylaşımı lavanta kokulu geçti
Fatma Dündar Hanım da bana benekli, alacalı, kıvrık yapraklı çok güzel bir yaprak güzeli verdi. Ve Çarkıfelek'im de oldu.
Toplantı sayesinde Gül (Batur) Teyze'yi tanıma mutluluğuna erdim. Sevgili Ülker ve Turuncu His'i kızlarım kızlarım diye yanına çekmesi Dilaver Bey'e oğlum diye hitabı kıskandıracak kadar sevimliydi
Mehmet Bey'e Mine Pakkaner ve Ayşenur Hanım'a teşekkür etmek istiyorum. Mehmet Bey'i bu toplantı tatmin edemese de umuyorum on beş gün sonraki bonsai toplantısında acısını çıkartacak
