View Single Post
Eski 12-09-2009, 21:03   #157
thomasina
Ağaç Dostu
 
thomasina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-06-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 497
Sevgili Halil Önen konunun tekrar avcılık veya avcılıkla ilgili sorunlara dönmesinden dolayı şimdi içim rahat olarak yazıyorum.
Ama asıl eğer iki taraf varsa avcı olan ve olmayan, sorun bu tarafların birbirini anlamaya çalışmamak olduğu şimdi daha da ortaya çıkıyor. Sizden önce yazan arkadaşlarımızın anlamak için çaba harcamayınız, bu imkansızdır düşüncesini talihsizlik olarak görüyorum. Sevgili Pozitifköpek ve Sevgili kalambaklı, bir şeyi anlamaya çalışmak için onun bir parçası olmaya gerek yoktur. Bunun için gayret de göstermeyeceğim ortada. Ancak ortak yaşam alanlarımızda bir grubun varlığını kabul etmenin başlangıcı anlamaya çalışmaktır. Yok sayamayız ki birbirimizi. Asla avcı olmayacağım, demek ki doğama aykırı doğmuşum ya da ailem doğama aykırı büyütmüş beni; bu teori üstünden bile hareket edersek sizi sanki hiç yokmuş gibi mi davranmalıyım, ya da hoşlanmadığım bir eylemde bulunduğunuz için her fırsatta duymayacağınızı bile bile bağırmalı mıyım? Anlamaya çalışmazsam olacak şey bundan farklı değildir. Benimle muhatap olmaz ise avcılar ben bu toplumda olmayacak mıyım? Yanıldığınızı ve olaya çok koyu gözlüklerle baktığınızı bir kez daha hatırlatmak isterim. Sizin eylemlerinize yabancı biri olarak benden bile daha katısınız fikir paylaşımında.
Oysa bir arada yaşamanın başlıca yolu birbirinin varlığı kabul etmekten geçer. Siz de doğayı sevdiğinizi iddia ediyorsunuz, ben de. Sizin sevginizi sorgulamak haddim olmadığına göre seviş biçimimizin birbirinden farklı olduğunu görmek çok da zor değil. Ben avcılıktan çok avcıyı tanımalıyım ki aynı dünyada birbirine zarar vermeden yaşamanın yolunu bulayım. Siz de keşke benim düşüncelerimin yalnızca karşıtlıktan ibaret olmadığını farkedebilseniz. Bakın Halil Önen nasıl da avcılık karşıtlığından zarar görüldüğünden bahsediyor. Demek ki bilerek ya da bilmeyerek her iki tarafta birbirine zarar verebiliyor. Şimdi ne yapalım birbirimizi anlamadan, dinlemeden, siz yanlısı, ben karşıtı olarak her fırsatta kavgamızı mı verelim? Silahtan nefret ederim evet. Ne ailemde ne de yakın çevremde silahı olan biri yok. Avcı da bildiğim kadarı ile yok. Birkaç kişi yalnızca balık tutar o kadar. Ama bu benim her silahlı olanı potansiyel katil ve doğa katliamcısı olarak görmeme neden olmadı bugüne kadar. Silaha karşı olan başkalarının eylemlerinin sertliği veya söylemlerinin pervasızlığı bana mal edilemiyeceği gibi, daha önceden bahsedilmiş ve benimde duymuş olduğum avcılık adı altında yapılan yanlış uygulamaların her avcıya yüklenmemesi gerekliliği var. Çözüm bu değil? Kesinlikle değil..
Hep söylüyorum, farklılıklar uygun bir dil bulunduğunda çeşitliliğe dönüşüyor. Farkedilecek derecede fikir alışverişine neden oluyor. Bu da günümüzde en ihtiyacımız olan şey. Ben de bir hayvansever olarak, hayvan düşmanlarına(avcılardan bahsetmiyorum), nasılsa hayvan sevmiyorlar anlaması mümkün değil diyebiliyor muyum? Hayır? Onlara çok yabancı gelen hayvanı bol yaşamımla ilgili bir soru sorduklarında duymamazlıktan gelmeyip, kendimi ve bakış açımı anlatmaya çalışıyorum. En uç örnekler hariç bu tavrımla, beni öcü veya uzaylı gibi görmekten vazgeçip varlığımı kabul etmelerine yardımcı oldum. Sonra ne oluyor, benim yaşam tarzım onları rahatsız etmekten çıkıp, ondan farklı olan ama beraber yaşanılası mümkün olan bir komşu sıfatına dönüşüyorum. Şimdi bu yanlış mı sizce...
Sevgili Halil Önen farklı tutkulara sahip olsak da, doğayı farklı yöntemlerle sevip kollasak da benzer insani kaygılara sahibiz diye düşünüyorum. Özde aynı şeyi savunuyoruz, farklı olana da söz hakkı olduğuyla ilgili. Her şeyi kurallar çerçevesinde yaparken, yazılı olmasa da bir başka kuralın varlığını kabul ettiğimizi görmekten mutlyum.Düşünceleri özgürce ifade edebilmenin tek ve en anlamlı yolu diğerlerine saygılı olma gerçeği...
Sevgilerimle...

thomasina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön