View Single Post
Eski 08-11-2006, 02:47   #1
turunç
Ağaç Dostu
 
turunç's Avatar
 
Giriş Tarihi: 15-10-2006
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,032
Vitis vinifera (Asma - Üzüm)

BAĞ YERİNİN İKLİM VE TOPRAK ÖZELLİKLERİ

Ekonomik anlamda bağcılık yapılabilmesi için bağ tesis edilecek yer öncelikle iklim ve toprak özellikleri açısından uygun olmalıdır. Ülkemiz tarım bölgeleri bağcılık açısından genellikle uygun iklim özelliklerini taşımaktadır.
Bağcılık açısından önemli iklim ve toprak özellikleri şu şekildedir.

Sıcaklık: Bir yerde hangi amaca yönelik bağcılık yapılabilmesine karar vermemizde en önemli kriterlerden biri etkili sıcaklık toplamıdır. Etkili sıcaklık toplamı asma bitkisinin gelişme döneminde tomurcukların uyanmasından hasada kadar olan sürede +10oC‘nin üzerindeki günlük sıcaklıkların toplamıdır. Pratikte bu değer aylık ortalama sıcaklık değerinden 10oC değerinin çıkarılıp o aya ait gün sayısının çarpımı ile bulunur. Etkili sıcaklık toplamı 900 gün derecenin üzerinde olan yerler bağcılık açısından yeterli kabul edilmekle birlikte bağcılık yapılan bölgelerimizde etkili sıcaklık toplamının daha yüksek olduğunu (Nevşehir, 1306 gün-derece; Ankara 1640 gün-derece; Tekirdağ 1917 gün-derece; Manisa 2705 gün-derece) belirtmek gerekir. Bağcılık yaptığımız yöredeki etkili sıcaklık toplamı çeşidin gereksinim duyduğu sıcaklık toplamını karşılamalıdır. Etkili sıcaklık toplamı az olan yerlerde vejetasyon dönemi daha kısa olan çeşitler tercih edilmelidir.
Bağcılığı sınırlayan iklim koşullarından bir diğeri de düşük sıcaklıklar, özellikle kış donlarıdır. Kış aylarında sıcaklığın düşme hızına ve etkili olduğu süreye bağlı olarak asma yıllık dalları -12 oC’ de; kollar ve gövde -20 oC’de zarar görebilir. Sonbahar erken donları omca üzerindeki ürüne zarar verirken, ilkbahar geç donları -1 ile -3 oC’de zarar görebilen genç sürgünleri öldürebilir. Bu tip düşük sıcaklıkların yoğun olarak görüldüğü bölgelerde bağ tesisi için yer seçiminde dikkat edilmeli ve zararları en aza indirecek kültürel tedbirler (kış aylarında asma gövdesini toprağın altına gömme, alçak gövdeli terbiye sistemleri kullanma gibi) alınmalıdır.
Yağışlar: Asma bitkisi yıl içerisinde 500-600 mm yağış alan yerlerde sulama yapmadan yetiştirilebilmektedir. Yıllık yağışın 300 mm.nin altına düştüğü bölgelerde sulama yapmak gereklidir. Bağcılık yapılan bölgede yağışın kış aylarında ve ilkbahar aylarında düşmesi istenir. Yağışların geç ilkbahar veya yaz başlangıcında düşmesi döllenme üzerinde problemler yaratmakta, hastalıklarla mücadeleyi güçleştirmektedir. Aynı şekilde hasat dönemine yakın meydana gelen yağışlar ise tedbir alınmadığı takdirde üzümlerin çürümesine neden olmaktadır. Bu tip yörelerde hastalıklara hassas çeşitleri yetiştirmemek gereklidir. Yıllık yağışın 300-600 mm arasında olduğu yerlerde sulama yapılamıyorsa ve eğer bölgede filoksera zararlısı yoksa Vinifera çeşitleri kendi kökleri üzerinde; filoksera sorunu varsa 110 R, 140 Ru, 1103 P, 99 R gibi kurağa dayanıklı anaçlar üzerinde yetiştiricilik yapılmalıdır.
Güneşlenme :Asma bitkisi yeterli gelişmeyi sağlamak ve tanelerinde şeker birikimini gerçekleştirmek için bol miktarda güneş ışığına gereksinim duyar. Bu bakımdan bol güneşlenme için güney veya güneybatıya bakan yerler seçilmelidir.



Rüzgarlar :Asma üzerindeki sürgünleri kıracak derecede şiddetli rüzgarlar bağcılık açısından önem taşırlar. Buralarda tesis edilen bağların etrafında uygun bitkilerle rüzgar kıranlar güneşlenme ve havalanmaya engel olmayacak şekilde dikilmelidir. Ayrıca sıralar ana rüzgarların istikametinde olmalı, sürgünler tellere bağlanmalı, sürgünlerde tepe alma işlemi ihmal edilmemelidir. Çiçeklenme dönemindeki çok sıcak ve kuru veya çok nemli rüzgarlar tozlanmayı güçleştirdikleri için tane tutumunun azalmasına yol açabilirler.Aşırı nemli rüzgarlar ayrıca hastalıkların artmasına, bazı hassas çeşitlerde hasat döneminde üzümlerin çürümesine yol açabilmektedir.
Toprak: Asma değişik toprak tiplerine uyum yeteneği yüksek olan bir bitki türü olmakla birlikte tınlı veya kumlu-tınlı topraklarda en yüksek randıman alınmaktadır. Asmanın yetiştiği toprağın en az 60-70 cm. derinliğe sahip olması, bir miktar kireç ve organik madde içermesi istenir. Bağ tesis edilmesi düşünülen araziden alınan toprak örneklerinin toprak laboratuarlarında fiziksel ve kimyasal özelliklerinin belirlenmesi seçilecek anaç çeşidi ve uygulanacak gübre programının tespitinde yararlı olur.
Türkiye’nin önemli bir kısmı bağcılık açısından uygun iklim ve toprak özelliklerine sahiptir. Ancak Doğu Anadolu’nun özellikle yüksek kesimlerinde yetersiz ısı toplamı ve kış soğukları; Orta Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’nun bazı yerlerindeki kış soğukları bağcılık açısından sınırlayıcı etki yapmaktadır. Bunlara ek olarak Karadeniz Bölgesi’nde gelişme döneminde meydana gelen yağışların zararlı olması bu bölgede bağcılığın yayılmasını sınırlamaktadır.


YERİNDE AŞILAMA İLE BAĞ TESİSİ
Bazı üreticiler aşılı asma fidanı bulamadıklarında veya daha ucuz olduğu için bağ arazisine önceden dikilmiş aşısız köklü Amerikan asma anaçlarına yerinde aşı yaparak bağ tesisini tamamlarlar. Aşılama ile bağ tesisinde yarma aşı,kakma aşı, yongalı göz aşıları kullanılabilir. Burada yarma aşı ve yongalı göz aşıları hakkında bilgi verilecektir.

Yarma Aşı:
Anaç gövdesinin aşıya uygun kalınlığa gelmesi için dikimden itibaren 1-2 yıl beklemek gerekmektedir. En az baş parmak kalınlığını alan anaçlara yarma aşı olarak tabir ettiğimiz aşı yapılabilir. Aşıda iyi bir tutum sağlanması yani anaç ile kalem olarak adlandırdığımız asmanın üst kısmını oluşturacak çeşide ait 2 gözlü yıllık dal parçasının kaynaşması için toprak ve iklim koşullarının istenen düzeye gelmesi lazımdır. Toprak sıcaklığının 20-30 oC ve toprakta yeterli nemin olduğu erken ilkbaharda aşı yapılabilir.

Aşıdan önce aşılanacak çeşide ait sağlıklı omcalardan kalemler alınmış olmalı ve bunlar aşıya kadar soğuk ve nemli bir ortamda muhafaza edilmelidir. Aşıdan önce bir gece kalemler su dolu bir kovada tutulurlar. Aşıdan önce anacın etrafındaki toprak çapayla çekilerek boğaz açılır. Anaç gövdesinin fazla yarılmasını önlemek için anacın alt kısmı rafya ile bağlanır. Anaç aşı baltası ile tam ortasından 3-4 cm. derinlikte yarılır (Şekil 6, a ve b). Aşı baltasının ucundaki kıvrık kısım yarığa oturtulur ve kalem takılıncaya kadar burada kalır. Bu arada aşılanacak kalem hazırlanır.

Bunun için 2 gözlü kalem kesilir. Alttaki gözün altından itibaren anaçtaki yarığın boyunda aşağıya doğru incelen ve bir tarafında öze kadar inecek şekilde kesit bıçakla hazırlanır. Kalemin kabuğu ile anacın kabuk kısmı birbirine tam oturacak şekilde kalem anaçtaki yarığa oturtulur ve balta çıkarılır (Şekil 6, c). Rafya veya esnek plastik bir bağ ile anaç aşağıdan yukarıya doğru sararak bağlanır. Aşının üzeri gevşek ve nemli toprakla 3-5 cm. kalınlığında örtülür ve yanına herek dikilir (Şekil 6, d). Daha sonra aşılı fidanlarda olduğu gibi bakım işleri yapılır.



Şekil 6 . Yarma aşının yapılışı


Yongalı Göz Aşısı:
Bağcılıkta göz aşısı yeni bağ tesisinde veya çeşit değiştirme amacıyla kullanılabilmektedir. Sonbaharda yapılan, ertesi ilkbaharda süren göz aşıları durgun; ilkbaharda yapılıp takip eden zamanda süren göz aşıları ise sürgün göz aşılarıdır. Durgun göz aşıları sonbaharın ılık geçtiği yörelerde başarıyla uygulanabilmektedir.

Yongalı göz aşılarında başarı için anacın aktif gelişme döneminde olması ve sağlıklı aşı gözlerinin temini gereklidir. Durgun göz aşısı için aşı kalemleri pişkinleşmiş yani kabuk rengi açık kahverengiye dönmüş sürgünlerden alınmalıdır. Aşı gözü alınacak boğumlarda yeşil kısım kalmamalı ve bu kısımdaki sülükte kahverengileşmiş olmalıdır. Aşı kalemleri alındıktan hemen sonra üzerindeki yapraklar koparılmalı ve aşıya kadar ıslak bez gibi malzemeyle sarılarak kurumaları önlenmelidir. Aşı yapılacak anaçlarda gelişmeyi teşvik etmek için çok kurak yıllarda anaçlar aşıdan bir süre önce sulanabilirler.

Yongalı göz aşısında aşı gözünü hazırlamak için önce gözün altından aşağıya doğru yaklaşık 45 derecelik açı ile odun kısmına kadar inen bir kesit aşı çakısı ile açılır. Daha sonra çakı gözün 1-1,5 cm. üzerinden aşağıya doğru ilk kesimin sonlandığı yere kadar indirilerek aşı gözü hazırlanmış olur (Şekil 7, a). Anacın üzerinde de aşılanacak kısımda aşı gözünün oturacağı şekilde kesit açılır (Şekil 7, b). Göz anaç üzerindeki bu yuvaya tam olarak oturtulur (Şekil 7, c). Daha sonra aşı yeri uygun aşı bağı ile bağlanır (Şekil 7, d). Aşı yeri aşının üzerini 3-5 cm geçecek şekilde nemli toprakla örtülür (Şekil 7, e).



Şekil 7. Durgun yongalı göz aşısının yapılışı


Göz genellikle aşıdan sonraki birkaç haftada kallus oluşturarak anaçla kaynaşır ve kışı dinlenme halinde geçirir. Ertesi ilkbaharda aşıların tutup tutmadığını kontrol etmek için üzerlerindeki toprak açılır ve aşıya parmakla bastırılır. Düşmeyen aşılar tutmuş demektir. Tutan aşıların 3-4 cm. üzerinden anaç kesilir ve süren sürgünlerin zarar görmemesi için tekrar toprakla örtülür ve yanına bir herek dikilir. Aşı gözünden süren sürgün 20-25 cm uzunluğa erişince dik büyümesi için hereğe bağlanır. Bu arada toprak açılarak anaç gövdesinden süren istenmeyen sürgünler, aşı bölgesinde oluşan kökler kesilip atılmalıdır. Aşı tutmayan anaçlara tekrar göz aşısı veya uygun kalınlıkta olanlara kalem aşıları yapılabilir.

İlkbaharda yapılan sürgün göz aşılarında ise dinlenme döneminde alınmış kalemlerden hazırlanan gözler kullanılır. Aşı gözü alınacak kalemler aşıya kadar serin ve nemli bir ortamda saklanmalıdırlar. Aşıdan bir gün önce kalemler suya konmalı ve aşı boyunca da içi su dolu bir kapta tutulmalıdırlar. Aşının yapılabilmesi için anaçlara su yürümüş olmalıdır.

Aşıdan 1-2 gün önce anacın tepesi kesilir. Aşı yapılacak bölgedeki kabuklar soyularak aşıya hazırlık yapılır. Aşı gözü durgun göz aşısında anlatıldığı şekilde alındıktan sonra anaçta hazırlanan kesite oturtulur. Aşı yeri aşı bağı ile bağlanarak aşı tamamlanır. Uygun kalınlıkta olan anaçlara birden fazla aşı yapılabilir. Kaynak:Tekirdağ bağcılık araştırma enstitüsü müdürlüğü


Düzenleyen turunç : 09-02-2007 saat 20:21
turunç Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön