View Single Post
Eski 04-09-2009, 01:50   #116
Halil Önen
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi hassoman Mesajı Göster

............
Köpeğini çok severdim.
Çok zeki bir köpekti...
...........
Köpek önümüzde zigzaglar çiziyor, derken aniden bir ferma duruş...
Aptal avcı tüfeğini hazırladı, köpek zamanını kolladı, fırladı avı kaldırdı, 'Güm!..'
Ama, karavana...
Daha yeni evliydim. Eşime o kadar dil döküp düğünde ona taktığım zincir kolyeyiyi bozdurup yeni (üzümlü) tüfek almıştım.

Geri kalan paranın üstüne biraz koyup Denizli'den usta bir avcının (işinden dolayı ava gidemiyormuş) kuşcu macar setter av köpeğini aldım.

Adı Garip' ti ve ustaydı. Birbirimize kısa sürede alıştık.

İlk defa ava çıkmaya karar verdik.

Açık bir anız tarlasında ilerliyorduk. Bir ferma verdi ki tam resimlik. Yanına vardım. Bıldırcını kaldırdı attım, vuramadım.

Garip biraz koştu uçan kuşun ardından düşer mi diye...
Düşmeyince durdu geri bana baktı.

Biraz ileride ikici bir ferma. Bu defa tüm dikkatimi topladım. Iskalamamalıydım,
Attım yine vuramadım.

Garibim Garip bu defa birkaç adım koştu, kaçan kuşun ardından.
Durdu, öyle bir baktı ki bana...

Biliyorum bu gün günümde değildim. Daha fazla rezil olmak istemiyordum yeni dostuma. Daha ilk av gününde beni böyle bilmemeliydi. Geri dönmeye karar verdim.

Dönüşte biraz uzakta bir bıldırcın daha buldu. Yine güzel bir ferma...
Kuş kalkıp gitsin diye ağırdan alıyordum. Gözünün ucuyla bana bakıyor 'neden sallanıyorsun' der gibiydi.

Bir daha kaçırırsam bunun ne anlama geldiğini biliyordum.

Zira dört arkadaş keklik avına gitmiştik. Köpeğini yeni alan arkadaşa alışsın diye onu öne sürmüştük. Yarım saat av süresinde aralıklarla üç defa keklik kaldırdı köpeği ve üçünü de ıskalamıştı.

Köpek bir küçük kayanın üstüne çıktı, arkadaşa döndü, yüzüne karşı üç defa havladı.

Resmen küfür etmişti. Bizler de gülmekten yerlere yatmıştık. Zira usta köpekler acemi avcılara bazen böyle yapıyordu.

Sanki aynı şey benim başıma geliyordu.
Üçüncü kez kaçırmamalıydım.
Bu defa daha çok heyecan yaptım. İyice hazırlandım. İçimden kaçırmamalıyım, kaçırmamalıyım diyordum.

Bu defa iki defa attım. Yine vuramadım.

Garip bu defa koşmadı kuşun ardından, sadece uçup giden kuşa bakıyordu.
Bana döndü, tam havlayacaktı, belki küfür etmiyecekti ama yine ağır birşeyler söylüyecekti, biliyorum. ( bi kere havladı gibi geldi bana ama...)

Hemen kuşun ardından koşmaya başladım. Sanki vurmuşum gibi...
İlerdeki küçük sazlıkların arkasında kaybolmuştu kuş, uçup gittiğini biliyordum.

Garip, ne olduğunu anlamamıştı. Acaba vurdu mu? diye benimle beraber koşmaya başladı. Havlamayı unutmuştu.

Ben kuşu vurmuşum gibi yerlerde arıyorum o da harıl harıl benimle beraber arıyor. Bulamıyordu, belki kendisini suçlu hisediyor olabilirdi bulamadığı için.

Tam o sırada iki bıldırcın arka arkaya fırladı dibimizden.

Avcı refleksi olsa gerek bu defa attım ve vurdum.
Aldı getirdi.

Böylece ben kendimi akladım o da şaibeden kurtuldu.

O yaşamımın bir parçasını zenginleştiren bir dostum olarak hep var oldu. Hala da anılarımda vardır.

Saygılar_Rastgele


Düzenleyen Halil Önen : 02-11-2009 saat 04:09
Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön