View Single Post
Eski 03-09-2009, 01:58   #108
Halil Önen
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi pozitifköpek Mesajı Göster
Avcılar bütün hayvanları kaçarken arkadan vururlar. Böyle vurmak zorundadırlar çünkü her yabani hayvan insandan kaçar. Eğer tetik çekmeden o hayvanla göz göze gelseler ve o hayvanın gözündeki korkuyu görseler çoğu tetik çekemez. Tetik çekebilecek olanlar sadece yukarıda anlatılan köpeğini vuran avcı ve onun gibi vicdansız, acımasız olanlardır.

Bizim ülkemizde avcıların çoğu köpeği tüfek, bıçak, çizme, araba gibi bir av aracı olarak görür ve köpek sevmezler. Esasında bizim milletimizin çoğu köpek sevmez, hayvan sevmez. Özellikle köpek Anadoluda sevilmez ve bir ihtiyaç varsa bakılır, bekcilik, avcılık gibi..

Bizim ülkemizde yaban hayatı idaresi de yokdur, avcı eğitimi de yokdur. Göstermelik avcılık belgesi vermek için bir kurs açılmışdır ve Avrupa ülkelerindeki uygulamalarıyla karşılaştırıldığında son derece komik, yetersiz, saçma sapan bir uygulamadır. Dolayısı ile bizim avcımız cahildir, hem de zır cahil. Türkiye’de yapılan avcılık ile Avrupa’da yapılan avcılık çok farklıdır. Avrupa’da avcılık yaban hayatı idaresinin bir parçasıdır. Avrupa’nın avcısı son derece eğitimli ve kalitelidir. Kıyaslama yapılınca zaten Türkiye’de yapılana avcılık denmez.

Bizde herşey göstermelik yapılır. Bilimsel dayanakları yokdur. Yapanın da bilgisi yokdur.
Yapılanı izleyenin de. Avcılar, çevreciler çıkar ormana göçmen av hayvanlarına ağır kış koşullarında yemleme yaparak medyada taraftar toplamaya çalışırlar ama bu davranışlarıyla o hayvanlara ne kadar zarar verdiklerini bilmezler. Göçmen hayvanları yemlemek demek zayıf olanların hayatta kalmasını sağlayarak hastalıklı ve zayıf genlerin sürü içinde devamını sağlamak ve ilerleyen nesillerde o nesli bozmak demekdir. Doğa kurduğu düzende zayıf bireylerin ölmesini ve bu zayıflıkların gelecek nesillere taşınmamasını sağlar. Zayıfların ölmesi ağır doğa şartları ve avcılar (insan ve yırtıcı hayvanlar) sayesinde olur. Avcı (insan ve yırtıcı hayvanlar) doğanın bir parçasıdır ve üzerlerine düşen görevleri yapmalıdırlar.
GÖĞÜSLERİMİZDE UMUDUN ÇARPRAZ FİŞEKLERİ

Umutsuzluğa düşmedik hiçbir zaman
yenildiğimiz oldu, ama umutsuzluğa düşmedik,
bir daha ağarmıyacakmış gibi çöken karanlık
doldurmadı değil günlerimizi,
bir daha ter dökmeyecekmiş gibi çekilen kan
korkutmadı değil korkuttu elbet
teslim olacağımızdan da korktuk, öleceğimizden de...

Ama umutsuzluk
_sonu gelmiş de hani dünyanın
hiçbir şey kalmamış gibi tutunacak
boşluğa değer ya insanın elleri_

düşmedik ona, yalnız olmadık yani, çaresiz olmadık.

Kavradık nerden geldiğini çünkü umudumuzun,
şafağını savunmak olduğunu kavradık geceye karşı;

ne bizimle başladı, ne kesilip kalacak bizden sonra

kavradık durdurulmaz yapan nedir bu akışı,

ve sıradan bir er olduğumuz halde bu kavgada

boyun eğmiyorsak önünde koskoca bir ordunun

DOĞRULADIĞI İÇİN BİZİ YAŞAMIN HER DAKİKASI.

Kemal özer

Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön