View Single Post
Eski 24-08-2009, 16:53   #95
Halil Önen
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Avcı, öldürmek için avlanmaz, avlanmak için öldürür

[QUOTE=Cumhur Tonba;271378]
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi kiwici77 Mesajı Göster
Merhabalar, hayvanları öldürmek spor değildir,

Sayın kiwici 77.Merhaba.
Çok güzel ve doğru konulara değinmişsiniz. Duyarlı ve sorumluluk sahibi bir kişi olduğunuz belli. Fakat sorarım size?
Sizin gibi avcılar nerede? Hoş. Zaten dğerlerine avcı demek, avcı'lara hakaret sayılır. Kalın sağlıcakla.
AVCILIK VE EVRENSEL ÖLÇÜDE SORUMLULUK DUYGUSU

Günümüz koşullarında tüm dünyada geçerli, yaban hayatın korunması hakkındaki uluslararası yaklaşım; yabani flora ve faunanın gelecek kuşaklara aktarılması gerekli, estetik, bilimsel, kültürel, ekonomik ve özgün değerlerde doğal bir miras oluşturduğudur.

Bu durumda avcı toplumun diğer bireylerinden daha fazla sorumluluk taşımaktadır.
Çünkü toplumun tamamına ait doğal kaynakların önemli bir bölümü sadece toplumun bir kısmını teşkil eden avcılar kullanmaktadır.

Dağdaki bir keklik ovadaki bir bıldırcın toplumun malıdır avcı, orman, maliye, içişleri bakanlıklarına ödediği ücret karşılığında bu doğal kaynaklardan yararlanır(avlanır).

Gerçek bu ise ''faydalanan karşılar'' prensibine uygun bir durumdur.
Yine de gün olur ki karşılama arzusu ne denli içten olursa olsun ''faydalanamama'' gibi bir durum ile karşı karşıya kalınabilir.

Avlanma hakkını savunan bilincli avcıların evrensel sorumluluklarını da yüreklerinde hissetmeleri, onu her yerde yüksek sesle seslendirmeleri gerekmektedir.

Peki avcılık eğiliminin uygulanması sırasında, yasaların avcılara koyduğu sınırlar, evrensel sorumluluklarımızı yerine getirmeye yeterli midir?
Yoksa yasalardan öte, avcılığın yazılı olmayan kuralları var mıdır?

Bu sorunun cevabı belki de pek çok avcı tarafından bilinmesine rağmen ne yazık ki sıkça seslendirilmemiştir.

Avcılığın yazılı olmayan kaidelerininin, (örf, adet ve geleneklerimiz, avcı ahlakı ve avlanma etiği) sürdürülebilir avcılık bağlamında bir şekilde yazılı hale getirilmeli, avcılık eğitimlerinde ön plana çıkarılmalı nesnel gerçeklere dayandırmak suretiyle uyum içinde gelişme görevi üstlenen felsefe yönünün eksikliği giderilmelidir.

Jose Ortega Y Gasset ''Avcılık Üstüne'' adlı kitabında şöyle diyor;

Kendisini büyüleyen hayvana ölüm getirecek olan davranışlardan önce her gerçek avcı, vicdanının derinliğinde bir sızı duyar. Avcılık bir canlıyı öldürmenin diğer canlıya zevk verdiği tek normal durumdur. Avcılığı bir spor olarak bir düzen getirip yönlendiren o kaçınılmaz eşitsizlik faktörünü kabul etmek bana daha ince bir gerçeklik gibi geliyor. Ölçü olmayan yerde hiçbirşeyin erdemi yoktur. Avcı öldürmek için avlanmaz avlanmak için öldürür. Doğanın büyüleyeci gizi, avcılığın gerçeğinde, canlılar arasında, önlenemeyen hiyerarşide saklıdır.

Katılmamak mümkün değil. Bir canlının ölümünden bu denli keyif alınan başka bir uğraşı yoktur yeryüzünde. Öldürülen bir canlının yanında ölüm sonrası, bir fotograf karesiyle tespit etme alışkanlığı ise, hemen hemen yok denecek kadar azdır.

Bu denli çelişkilerle dolu avcılığı kabul edilebilir değerlerle sürdürebilmek, eylemin her safhasına olağanüstü özen göstermekle mümkündür.,

Başlangıçtan bu yana her aşamasında teknik açıdan dikkat isteyen, sorumluluk dolu bu uğraşı, aynı zamanda bu eylemi gerçekleştiren avcının belirgin ölçüde üstün değer yargıları ile donatıldığı takdirle savunulabilir.

Avcı ve av bir dere yatağında bir ormanın derinliğinde yalnız başına kalabilirler.

İşte hiçbir yasanın veya kuvvetin müdahale edemeyeceği kritik an budur.

Burada avcı ve av arasında, yani yaşamla ölüm arasında sadece avcının davranışlarını düzenleyen değer yargıları vardır. Bu değer yargıları doğru olduğu gibi, yanlış da olabilir.

İşte bu an, avcılığın yazılı olmayan kaidelerin yürürlükte olması gereken zaman dilimidir.

Kendisine tanınan limitler dahilinde olsa bile, avcı, yerde yürüdüğü bir uçara, yavru, dişi veya damızlık için en verimli yaşında bulunan bir erkek memeliye silah doğrultmuyorsa örf, adet ve töreler, yani avcılığın yazılı olmayan kuralları yürürlükte demektir.

Arzulanan da budur.

SAYGILAR... RASTGELE...


Düzenleyen Halil Önen : 21-11-2009 saat 09:49
Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön