Ramazan nedeniyle her yerde
güllaç satılıyor:
Mısır nişastası, un ve sudan üretiliyormuş. Herhangi bir katkı maddesi bulunmuyor. Proteinin yanısıra B ve E vitaminlerini içeriyormuş.
Bilmeyenler için söylüyorum, hazırlanması en kolay tatlılardan.
Bir paket güllaç işimizi görür.
1 litre süt yeter.
Çok tatlı sevenler şeker miktarını artırabilir. Bize bir su bardağı bile fazla gelir ama ne yapalım biraz tatlıca olsun.
Ceviz içi şart, haberiniz olsun. 250 gr ceviz iyidir... Biraz bolca olsun..
Hazırlanışı:
Bir borcam tepsinin (tepsi elbette güllaç genişliğinden fazla olmayacak) dibine el yakmayacak kadar ısıttığımız şekerli sütten az biraz koyalım. Bir parmak kadar yeter.
Sonra güllaç yapraklarını tepsiye her defasında sırasıyla üzerine süt dökerek (tamamen ıslatılacak), aralarına ceviz serperek kat kat koyuyoruz. En üste gelen yaprağın üzerine de kalan sütü boca edip, cevizimizi serpip üzerini bir kapakla kapatıyoruz. Güllaç sütü tamamen çekince servis için hazır demektir.
Tepsi içinde arzu edilen büyüklükte ve şekilde kesilip üzerine de meyve reçellerinden süzdürülmüş (vişne yakışır) olanlarından koydunuz mu tamamdır. Ha, yaygın olarak üzerine nar tanesi konuluyor. Benim hoşuma gitmiyor.
Yukarıdaki işleme ek olarak yaprakların arasına
puting ya da
muhallebi koyanları da gördüm... E, hayal gücünün sınırı yok elbette.
Hamsili güllaç duyarsam bile şaşmam...
Bir dakika, neden olmasın?
Sahi ya!..
Güllaç yapraklarının arasına kemikleri alınmış, tuzu, baharatı konulmuş, kıyılmış taze soğanlı, maydanozlu hamsileri güllaç yapraklarının arasına koyup fırına vermeli. Nasıl olsa hamsiler suyunu salacak, yapraklar ıslanacaktır. Üzeri kurumasın diye bir kapak kapatmak gerekir mi bilmem. Ama bu yaratıcı ve deneysel yemek tariflerine girer değil mi. Öyleyse buraya da bakın:
Güllaç
Bu arada
Güllacın kızartması da yapılıyormuş. Ben denemedim, yemedim de. İlke olarak denemediğim tarifleri vermem ama bu istisna olsun gari:
Sütle ıslatılmış güllaçların arasına ceviz konup, sigara böreği veya bohça gibi sarıldıktan sonra ayçiçek yağında kızartılıyormuş. Yumurtaya da batırıp kızartanlar varmış.... Sonra rengi dönen güllaç dürümleri kaynatılıp soğutulmuş şerbetin içine sıcak sıcak atılırmış. Beş dakika kadar bekletildikten sonra çıkarılıp üzeri süslendikten sonra ikrama hazır hale gelirmiş...
Ne diyelim, afiyet olsun.
FOTO:Cafefernando