|
Yine ben tavsiyelere istinaden drenaj borusunu biraz aşağıya aldım. Fakat tankımın üstünü kapatmadım. Çünkü sabah işe giderken ve özellikle hafta sonları suyun şıkırtısını dinlemek çok hoşuma gidiyor...
30 nisan 2009 : İşten eve dönerken Kudret Amcanın söyledikleri aklıma takıldı. Bitkide ne kadar çok kılcal kök varsa o kadar iyidir... Fakat benim kıvırcıklarımda saçak değil koparırken sadece kazıkkökleri sağlam kalmıştı... Demekki baştan hatalar vardı. Eve vardığımda hemen kolları sıvadım. Bir çapa alıp tekrar fideliğe çıktım. Mümkün olduğunca dibinden oynatıp hafif sarsarak dikkatlice çıkardığımda çok şaşırdım. Çünkü kök sistemi çok fazlaydı. O akşam büyük bir leğenin içine su doldurdum ve içlerinden en iyilerini ayırarak suya yerleştirdim.
Ertesi gün... 01 mayıs 09 : Sistemin EC değeri : 1,2 PH : 7 civarı.
Elime tek tek aldığım bardakların içinden ufaklıkları yavaşça çıkardım... Gördüklerim beni haklı çıkardı. Ama birazda mutlu oldum. Şimdiye kadar ölen hiç olmamıştı. Hepsi kendi çaplarında kök yapmaya çalışıyordu... Hayatımda ilk defa bu kadar beyaz kök gördüm. Pamuk gibiydiler... Bütün sistemden 2 tanesi hariç hepsini akşama kadar değiştirdim... Çok zevkliydi. Biraz da takviye yaptım. Ec: 1,5 ph: 7,5 gibi.
Aradan geçen 3-4 günde hiçbir marulum kelleyi kulağı atmadı. 5. Gün hepside sağlıklı görünüyor..
Ha bu esnada boş durmadım. Sistemimin önünde sarımsak vardı. Bende devam ettim. Devamına soğan, atmaya kıyamadığım kıvırcıkları ve roka tere tohumlarını serptim...
|