View Single Post
Eski 20-04-2009, 19:12   #22
denizakvaryumu
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Salvia, sabla, şalva; yani "şifa veren"

Anadolu'da çok yaygın yetişen, "yakı sablası" veya "kara şalva" gibi yöresel adları olan Salvia crypthanta adlı endemik adaçayı bitkisinin yapraklarının kaynatılmasıyla Aksaray'ın Nizip yöresinde elde edilen çayı mide ağrısı ve soğuk algınlığı için içilir. (6)

Binlerce yıldan beri Salvia türleri Anadolu'da sağlık kavramı ile özdeşleştirilmişlerdir. Bitkinin bilimsel cins adı olan Salvia Latince bir isim olup anlamı "şifa veren" demektir. Antik Dönem'deki Salvia ismi yukarıdaki endemik bitki isminden de görüleceği gibi Anadolu insanınca hâlâ sabla, şabla ve şalva gibi adlarla devam ettirilmektedir.

Salvia türlerinde olduğu gibi ülkemiz endemik sığırkuyruğu bitkileri açısından da oldukça zengindir. Bu bitkilerden bir bölümü de insanımızca ilaç yapımında kullanılır. Genelde bu bitki türlerine adaçayını andıran isimler verilmezken, dünyada sadece Adana ve Kayseri yöresinde yetişen endemik sığırkuyruğu Verbascum luridiflorum'a bir istisna uygulanarak tıbbi özelliğinden dolayı, yöresel ad olarak "şalba çiçeği" adı verilmiştir. Bu nadir bitkimizin çiçeklerinin kaynatılması suretiyle yapılan çayı taş düşürmek amacıyla kullanılmaktadır. (3)

Adaçayı kadındır; adamı iyi de eder, hasta da

Salvia isminden de görüleceği üzere bu bitki türlerimizin cins ismi kadınsıdır. Binlerce yıldan beri bitkilerden ilaçları damıtan kadınlar olmuş, halk ilaçları da Anadolu kadınları tarafından hazırlanmıştır. Nitekim Hitit uygarlığında sal kadın determinatifidir ve dişiliği işaret eder. Orkide türlerimizden elde edilerek soğuk algınlığına karşı içilen salep içeceği de adlandırmasının kaynağını Eskiçağlardan ve sağaltıcı kadınlardan alır.

Günümüz Anadolu kadınlarınca giyilen "yalvar" giysisinin de kaynağı Türkçe olmayıp tahminimizce binlerce yıl öncesindeki Anadolu dillerine dayanmaktadır. Salvia türlerimizin kadınlarla ilişkisini yine bir başka endemik bitkimizin yöresel isminde görebiliriz: İç Anadolu illerimizde yaygın olarak yetişen Salvia dichoroantha adlı endemik adaçayı türümüze Sivas yöresinde "kızlar yülmesi" denir. Yine başka bir adaçayı olan Salvia virgata'ya Balıkesir yöresinde "Fatma ana otu" denilmektedir. (11)

Anadolu'nun her tarafından her yıl yeni ve lokal endemik adaçayı türleri fışkırmaktadır. İşte size taptaze bir haber; 2009 yılı Şubat ayında yayımlanan bir makalede, Kahramanmaraş'ın Ahır Dağı yöresinin bir köyünde keşfedilen adaçayımızla ilgili bilgiler ülkemize olan sevgimizi ve heyecanımızı bir kat daha arttırmıştır: Hoşgeldin Maraş adaçayı Salvia maraschica, şeref verdin. (22)

Kadınlar, adaçayından yaptıkları ilaçlarla her zaman hastaları tedavi etmezler, bazen de adamı hasta ederler. Günümüz Anadolusu'nun bitirim delikanlıları eğer güzel bir bayana "hastayım sana" diyorsa, şaşırmayın, bu garip deyim delikanlının o kadına âşık olduğunu gösterir. Roma Dönemi'nde aşkından deliye dönen ve garip hareketlerde bulunarak hasta gibi davranan erkeklere salax denirdi. (23)

Bu deyim Rumca'ya saloz olarak geçmiş, günümüz Türkçesi'nin o meşhur kelimesi salak da bu tarihsel süreçten süzülerek gelmiştir. Bu bilgilerden hareketle Salvia türlerinin Anadolu kültürlerinde çok derin etkiler bırakan bitkiler olduğu açıkça görülmektedir.

Kaynak: Bilim ve Gelecek Dergisi
Hasan Torlak, Kültür ve Turizm Bakanlığı (Kırsal Çevre Ormancılık Sorunları Araştırma ve Eğitim Derneği Üyesi)

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön