Bu sıralarda öğrencilerimizin yoğun sınav çalışmaları olduğundan eve vaktinde gidemiyorum. Haliyle yemeklerde aceleyle yapılmış oluyor veya akşam otururken bir iki çeşit yemek yapıp ertesi güne hazır bırakıyorum. Tabii gündüz çocuklar evde oldukları için okula gitmeden önce pişirilen yemeklerden yiyorlar. Akşam yemeklerine genelde pilav, makarna tarzı yemekler kalmamış oluyor.
Geçenlerde büyük oğluma "oğlum iki bardak pirinçten pilav yap" dedim. Pilavı yapışını tarif ettim.
Akşam eve gittiğimiz zaman biz eşimle sofraya oturduk. Küçük oğlum hemen "anne sakın pilav yemeyin iğğğğğrenççç olmuş" dedi. Ben de "oğlum yemeğe öyle denmez, Onur pilavı nasıl yaptın oğlum deyince, Onur'un bana cevabı:
"Anne aynı senin dediğin gibi iki bardak pirinci ayıkladım, pilav tenceresine koydum, biraz kavurduktan sonra 4 bardak su, 2 yemek kaşığı tuz koydum. Ağzını kapattım pişti." dedi.
İşte o zaman pirincin ve suyun ölçüsünü verdiğimi ancak tuzu hesaba katmadığımı anladım.
Oğlumun da ilk yemek macerası böylece tamamlanmış oldu.
|