Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Remzi Sarıoğlu
.... Zaten bahçeniz yeteri kadar büyük değilse organik sertifikası almanızı önermiyorlar. O zaman astarı yüzünden pahalıya geliyor.
...
Bu arada sertifika işi sektör olmuş gibi sözünüz içinde bir şeyler söylemek istiyorum.
Bu firmaların çoğu İzmir de kurulu. Bu insanlar her ay sizin arazinize gelip örnekler alıyorlar. Devlete vergi veriyorlar. Her halde bedeva çalışacak halleri yok. ...
|
Bu işte bir yanlışlık var.
Bu durumda bahçenizde organik üretim yapsanız bile sertifika alamayacaksınız. Aslında şan olsun diye alınabilir ama yanlış hesap olur. Bildiğim kadarıyla ABD'de "small farm" diye bir kavram var. Bu gibi küçük çiftliklere düşük maliyetle organik sertifikası verilebiliyor.
Öte yandan, alıntıdaki ikinci paragraf bu işin bir sektör olduğunu teyid ediyor. Oluşturulan şirketler, bunların mühendisleri, bir kıyamet prosedür ve bunlara ait masraflar, elde edilen kar, verilen vergiler... Bunların hepsi insanların gönül rahatlığıyla yiyecekleri meyve, sebzenin üzerine maliyet olarak biniyor. İşin daha da ilginç tarafı, ülkenin tarım arazilerinin fazlasıyla bölünmüş olması yüzünden üreticilerin çok büyük bir kısmı ve aynı zamanda tarım alanlarının da büyük bir kısmı organik ürün yetiştirmede sertifikalanamayacak. Bu durumda da
(benim gibi kendi yiyeceğini üretenler dışında) organik üretim yapmayacak (niye yapsın ki?). Bu durumun kazananının kim olduğu çok tartışma götürür. Ancak, kaybeden kesinlikle tüketici olur.