Karadeniz’de gezerken, dağ taş yemyeşil, çiçekler tarla misali. Doğuda ise bir o kadar çıplak. Sadece Mayıs ayında olmamızdan mıdır, ağaç olmasa da yemyeşil çimenler var. Yaz sıcakları başlayıp onlarda sararınca buralarda yeşile hasret başlayacak demek ki.
Muradiye’ye yaklaştıkça doğa ve köylerin görüntüsü de değişmeye başladı. Ağaçları, çiçekleri özlemişiz. Yol boyu düzenli evleri olan köyleri gördük. Deprem sonrası kurulan köylermiş. İlçeye gelmeden 10 km . mesafede Muradiye şelalesini gezeceğiz. Önce piknik alanından geçiyoruz. Pazar günü piknikçi vatandaşlarımız akın etmiş. Mangalların dumanları tütüyor, salıncaklar kurulmuş, yürüyenler top oynayanlar cıvıl cıvıl. Gençler suya giriyor, kö
prünün diğer yanında serpme ağla balık avlamaya çalışanlar var.
Muradiye Şelalesi Bendimahi Çayı üzerinde 20- 25 metre yükseklikten akıyor. Kışın donunca da farklı güzel oluyormuş. Çay derin bir vadi içerisinden akıyor. Piknik alanı ve şelale bir yakada, kır lokantası diğer yakada. Şelaleyi karşıdan görmek için asma kö
prüden geçerken gençler kö
prüyü sallayarak bayağı eğlendiler. Sıkı tutunmak lazım, sağlam mıdır acaba?
Fotoğraf çekip, kır lokantasında şelaleyi seyrederek bir şeyler içtik. Manzara güzel keyfimiz yerinde ama yola çıkmak lazım. Hedef son durak :Van !.