View Single Post
Eski 17-10-2008, 13:02   #19
ertugrula
Ağaç Dostu
 
ertugrula's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-10-2008
Şehir: Silivri / İstanbul
Mesajlar: 114
Merhaba,
Ben bu Kombuça hikayesinin sonunu merak ettim. Siboş Kombuça bulup merakını giderdi mi, yoksa yazılanlardan sonra vaz mı geçti?
Bu vesile ile ben de bu konuda birşeyler yazayım.

Aynı şey mi olduğuna hiçbir zaman emin olamadım fakat annemin çocukluğunda "çay güzeli" denen ve anlatıldığına göre demliğin içinde saklanan bir "şey" varmış. Sanıyorum bu Kombuça ile aynı şey. Daha sonra zararlı olduğu söylenerek imha edilmesi istenmiş. Bu söz ettiğim zaman, otuzların sonu ya da kırkların başı. Çayın içinde ürediği gibi insanın midesinde de üreyeceği ve zarar vereceği, bu nedenle kullanılmaması gerektiği o zamanın büyük, büyük doktorları tarafından söylenmiş, yine o günün olanaklarıyla, herhalde gazeteler aracılığıyla ve de fısıltı gazetesi yardımıyla yayılmış.

Annemin anlattığına göre, daha önce çeşitli ağrıları olan ve doktorların ağrılarına çare bulamadığı bir yaşlı komşu kadın, çay güzeli ile yapılan çayı içmeye başladıktan sonra şikayetleri çok azalmış, neredeyse tamamen iyileşmiş, daha sonra çay güzelleri imha edilince ağrıları yine tekrarlamış fakat kendisi gibi tanıdığı herkes de elindeki çay güzelini yok ettiğinden bir daha çay güzeli de bulamamış ve ölünceye kadar ağrılar içinde, inleyerek yaşamış.

Anlatılan üretme ve kullanma şekli Kombuçaya tam olarak benzemese de ya aynı, ya da bezer bir mantardan söz ediliyor. Ya bilgisizlikten, ya da bir kaç doktorun işgüzarlığından olsa gerek yok edilmiş. Asyada yaygın olarak kullanılan Kombuça aradan epey zaman geçtikten sonra tekrar ülkemize gelmiş fakat nasıl olmuşsa bu kez yanına bir de bu söz edilen dilek ritüeli eklenmiş.

Bugün artık inkar edilemez şekilde yararlılığı kabul edilmiş. Türkiyede hala dilek ritüeli aracılığıyla dolaşsa da batıda da yaygın olarak kullanılmakta.

Yoğurt ve kefir gibi bir maya kültürü olan Kombuça önemli bir vitamin kaynağı. Bunun dışında çok çeşitli yararlarından söz ediliyor fakat şu ana kadar bilinen hiçbir zararından söz edildiğini duymadım.

Kombuça içinde yaşadığı kabı dolduruncaya kadar büyüdükten sonra ikiye bölünür. Bu zamanda ayırıp, iki ayrı kaba koyup, işlemi tekrarlamak gerekir. Bir süre sonra elinizde çok sayıda Kombuça kültürü oluşur. Sanıyorum çoğalan Kombuçaları dağıtma sürecinde bu dilek ritüeli türemiş.

Kombuça jöleye benzer bir kıvamdadır. Tüketilen, Kombuçanın kendisi değil, içinde yaşadığı çaylı ortam sıvısıdır.

Son bir not: Bir üye zamanla çok pis kokmaya başladığını söylemiş, bu Kombuçanın iyi bakılmadığının ve öldüğünün göstergesi. O koku bozulmaya başladığını gösteriyor. Buzdolabında fermantasyonu yavaşlatarak uzunca bir süre saklanabildiğini duymuştum.

Ertuğrul A.

ertugrula Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön