BENEKLİLER KURTULDU
( Bu benim Afyonkarahisar'da, geçen yıl bir mahalli gazetede yazdığım, köşe yazılarımdan biri. )
Hızla artan şehirleşme, birçok canlı türünün yaşadığı doğal ortamları yok ediyor. Bu baharda böyle canlı bir örneğe şahit oldum.
Uydukent civarında, galiba Akarçay’ın kolu olan bir dere var. Oldukça kirli olan bu dere, Alparslan Türkeş Kö
prülü Kavşağı’nın yapımından sonra ikiye bölündü ve suyunu çekmeye başladı. Derenin kapatılması için, kenarlarına inşaatlardan çıkan toprak ve molozlar döküldü. Son bir ayda su kaybı hızlandı.
Oysa bu derede yaşayan bazı canlı türleri vardı. Su kurbağaları, su yılanları, soyu tehlikede olan yeşil ayaklı su tavuğu ve en çok da benekli kaplumbağalar. Bir tür tatlı su kaplumbağası olan bu türde, vücut sarı beneklerle kaplı. Önceleri nadiren görülen ve hemen kendini suya atan benekliler, suyun çekilmesiyle daha çok görülmeye başlandı. Hatta civardaki çocuklar bu kaplumbağalardan birkaçını yakalayıp asfalt yolda ezmişler.
Bu durum, zamanla bende vicdan azabına dönüşünce, durumu yetkililere bildirmeye karar verdim. Bir iki kuruma sözlü başvurudan sonra doğru adresi buldum. Başkomutan Tarihi Milli Parkı müdürü İhsan Bey, konuyla yakından ilgilendi. Su kaplumbağalarını toplayıp başka bir sulak alana bırakacaklarını söyledi.
İki gün sonra dört kişilik bir ekiple ilgili yere geldiler. Su kaplumbağası yakalamak sandığımız kadar kolay değildi. Benekliler bir hareketlilik gördüğünde hemen kendini suya atıyor ve çamurlu zemine gömülüyordu. Onlar sadece iki kaplumbağa yakalayabilmişler. Ekibe katıldıktan sonra bir tane de ben yakaladım. Bir gün önce de iki tane su yılanı yakalayıp müdürlüğe teslim etmiştim.
Çaresiz operasyona son verip birkaç gün sonra yeniden denemeye karar verdik. Ekip, yakalanan kaplumbağa ve yılanları Erkmen’deki gölete bırakmak üzere ayrıldı. Sular iyice çekilince sığınabilecekleri bir balçık da kalmayacak. Böylece beneklileri yakalamak kolaylaşacak.
Not: Başvurumu ciddiye alarak harekete geçen Milli Park Müdürlüğü çalışanlarına içten teşekkürler.