Sistemi ilk kurduğumda saksıda pomza vardı. Kudret bey pomza ortamında 3'er saat arayla besin eriyiği verilmesinin yetmeyeceğini, beslenmeyi saat başı yapmam gerektiğini yazdı.
Pomzayı perlitle değiştirdim. En ihtiyacımız olduğu sırada Kudret beyin annesi rahatsızlandı. Bu esnada denizakvaryumu, Kudret beyin sunduğu şemada, saksının alt deliklerinin kapalı olduğuna ve saksı altından 3-4 cm. yukarda drenaj için delik bırakıldığına dikkat çekti.
Saksıyı boşaltıp alt delikleri kapattırıp, 3,5 cm. yukardan delik açtırdım. Besin eriyiğini gene 3 saat arayla vermeye başladım.
Daha sonra Kudret bey bir yazısında, bitkilerin 1 saat arayla beslenmesine değinince, zaman rölesini 1 saat arayla sulayacak şekilde ayarladım. Yani 24 saatte 12 kere, 0,5 lt. besin veriliyordu.
Envor, 0,5 lt. besinin fazla olduğunu, mümkünse 100 ml. vermem gerektiğini söyledi. Bu esnada çileği kaybediyordum, yaprakları sarıya dönük yeşermişti. Kloroz olabileceğini söyledi. Kloruzun ne olduğunu araştırırken, demir eksikliği olduğunu öğrendim. Yapabileceğim birşey yoktu. Envor'un tavsiyesine uyup, beslenmeyi 1 saat arayla, 100 ml. ve sabah 8, akşam 6 saatleri arasında ayarladım.
Balkonumda, toprakta da domates var. Her iki domates bitkisini hemen her gün gözlüyorum. Yaprak renklerinde bir farklılık yok, büyümelerinde de bir farklılık yok.
Bu uygulamada, açıkçası kim ne derse onu yapar hale geldim. Oysa başlarken ne kadar hevesliydik, besin eriyiği alan tüm arkadaşlar birbirimizin deneyimlerinden yararlanır diye düşünüyordum.
Şimdi ise, pes etmek yok, gittiği yere kadar diyorum. Tek çekincem, besin eriyiği sıvısını 3 günde bir yenisisiyle değiştiriyorum. Yetecek mi acaba?
|