Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi seyfidurmaz1
Öncelikle çok teşekkürler. Evin altındaki boşluk dediğiniz gibi serin ve gölge olacağı için dostları davet edici yapıda. İleriye dönük kenarları kapatırız diye düşünüyorduk.Ahşap yapılarda yerdeki nemi kesmek için bu boşluk tercih ediliyor.
İleride yaparsanız nem stoklayan durum elde edersiniz. Başta çerçeve yapılıp içi doldurulacak. (Seçenekleri size bırakıyorum.) Bu dolgunun üzerine taşıyıcı malzemeden yalıtım yapılacak. (Örneğin izocam taşır tipi taş yünü, 300 kg/m2 taşıyan xps levha gibi.) Bunun üzerine seçilecek döşeme kaplamasına göre ayrıntılandırılacak nem bariyeri kaplanacak.(En ucuzu tek parça sera naylonu)
Toprak sıcaklığı dış hava sıcaklığından yüksek olduğu için soğuk bölgelerde altı açık yapı önerilmiyor. Rüzgar ısı kaybını daha da arttırır. Düşük yükseklikte rüzgar hızı daha da artarak işinizi kötüleştirecek.
Ayrıca toprak nem üreten bir yapıda değildir. Zemin suyu yüksek değilse havadan düşük nem değerlerine sahiptir.
Yenilemesi kolay olsun diye boşluk bırakılması daha akla yakın.
Altı açık yapıyı unutmanızı öneririm.
Gaz beton hakkında hiç bilgim yok, araştıracağım. Ama hiç hayal ettiğim bir şekil değil.  babam ve kayınbabam demir ustası metal profille iskelet oluşturma fikri de bu aralar gündemimizde. İçten önerileriniz için çok teşekkürler, yazılan her şeyin ardından tekrar bilgi teyidi ve araştırması geliyor, çok yapıcı adıma. sevgiler. |
Yine pahalı çözüm üretmiş oluyorsunuz. Amerikada yaygın olan ahşap karkas yapılar, seri üretime uygun prefabrik anlayış ürünüdür.(Metal karkas yapılar için de eleştiriler yakın niteliktedir. Prefabrik yapıların tümüne de uyarlayabilirsiniz. Modaya kendinizi kaptırmayın. Zorunluluk dışında, prefabrik para savurmaktır.) Bizde gelişmiş bir alan değil. Ülkemizde fırınlama %14 neme kadar yapılır. Fırınlanmış ahşap alıp, ölçüsünü değiştirdiğim tahtaların hepsi çalıştı.
Yani hiçbir yerine dokunmazsanız kalıcı şekle sahip keresteleriniz olur. Dış kaplamanız geçmeli değilse zaten çalışacaktır.
Gelelim yalıtıma. Dış duvarlarınızın nem geçirmemesi dış yüzeyden başlamalı. Yalıtımı nemlendirirseniz yalıtamaz duruma gelir. Bu OSB 3 tipini kullanmanızı gerektirir. Yani en pahalısını. Diğer seçeneğiniz su kontraplağı (marin kontraplak). Ek yerlerini 6/8 mm açık bırakıp, boşluğu mastikle dolduracaksınız. Bunun üzerine ahşap kaplama giydireceksiniz. İç duvarınız nemden korunmuş olacak. (Tekne yapmak gibi oluyor neredeyse.) Eğer dış cepheyi boya ile korumuyorsanız bu tür bir yapı oluşturmanız gerek. Türkiyede yapılan ahşap evlerde, ahşap dış kaplama lambri türü geçmeli olarak yapılıyor. Nem transferi kesilmiyor yani. Bu durumda da geçici kullanımlı ev olarak işe yarayışlı oluyor.
Isı yalıtımı değerleri de gerçekle uyuşmuyor. Hesaplar dış kaplama ile iç kaplama arasında yalıtım var olarak yapılıyor. Yanlış !
Yaklaşık 40 cm de bir 5 cm kalınlığında dikme kullanılıyor. Isı transferinde kanat etkisi dediğimiz bir olgu nedeniyle 10 cm ye yakın bölüm yalıtımsız (ahşap ise düşük yalıtımlı) olarak çalışıyor. Yani 40 cm de 30 cm tam yalıtımlı, 10 cm az yalıtımlı duvar oluyor. (Konteynerlerde bu sorun daha azdır ama hep yaşarız. Önemsemeyiz. Artık enerji pahallı. Sizin doğal gazınız da olmayacak.)
Yapının bakım onarım giderleri çok olacak konusuna girmiyorum bile.
Peki, prefabrik-ahşap yapı üreticileri neden basit-pratik-kullanışlı gibi konuları öne çıkarabiliyor ? Söz ettiklerini yapamadıkları zaman canları yanmıyor, ondan. Isı yalıtım yönetmeliğine uygunluğunu kanıtlamadığı yapıları satabiliyor, denetlenmeden üstelik. Satın aldıktan sonra neredeyse çaresizsiniz. Satın alan değeri düşer korkusuyla veya "aptallık yapmış "denmesin diye sessiz kaldığı için de sürer gider.
Tarihsel evlerimize bakarsak da toprak harçlı duvarların iç ve dışlarının kaplandığını görürüz. Duvarların taşıma kapasitesi düşük olduğu için kalın yapılır. Kalınlık da yalıtım sağlar idi. (Gaz beton ile çok benzer)
Vazgeçin diye yazmadım. Özellikle düşük bütçe ile girişeceğiniz için uyarmak istedim. Hayallerinizi gerçekleştirmek demek, gerçekle hayalinizi yüzleştirmek demektir. Bunu unutuyoruz.