Ben bir kiraz ağacıydım... Meyvelerim napolyon cinsine benzerdi, kuşlar ve çocuklar meyvelerimden yedikçe ben de mutlu olurdum.
20'li yaşlarımı çoktan devirmiştim. Ticari anlamda bir yetiştiricilik yapılmadığı için sahiplerimin kalın gövdeme takılmadıklarını biliyordum.
Birgün bulunduğum bahçeye dışarıdan kimse girmesin diye 2 metrelik bahçe teli ile çevre koruması için düzenleme yapıldı ve benim içinde kabuslar başladı. Yoldan geçen insanlar tellere tırmanıp kirazlarımdan yemek için daha üst dallarıma ulaşmaya çalışıyorlardı.
2006'nın yazında, dallarımda meyvelerim varken beni budamaya başladılar. Bana gözü gibi bakan sahibim o yaz Milasta kalmak zorundaydı. Bu sebeple beni koruyamadı. 2007'nin başladığı ilk gün Istanbula döndüğünde beni fotoğraflamaya başladı.
Artık ben kurumuş bir kiraz ağacıyım. Bu sene ilkbaharda bir iki filiz vermiştim ama yaşama şansı bulamadım... İşte birkaç fotoğrafla beni nasıl budadılar, görün bakalım...