View Single Post
Eski 17-05-2019, 14:15   #50
AylinK.
Yeni Üye
 
AylinK.'s Avatar
 
Giriş Tarihi: 21-02-2017
Şehir: Edirne / Ankara
Mesajlar: 23
Kendi tecrübemi paylaşmak isterim:
Profil resmimde gördüğünüz köpeğim Liza, Alman Kurdu kırmasıydı. Belediye annesini doğumdan hemen sonra "yanlışlıkla" zehirlediği için çocuklarını eşe dosta verdi sahibi, biz(ailem) de Liza'yı sahiplendik 2005 yılında. Evimize geldiğinde daha üstünde doğum sıvısı vardı, elimizde büyüdü. Dolayısıyla bize ve emirlerimize itaat ederdi. Çok zeki bir köpekti. İnternette "Alman Kurdu'nu eğitememek başarıdır" cümlesini okumuştum ilk sahiplendiğim zaman, ne kadar doğru olduğunu tecrübe ettikçe anladım.

Liza'ya hiçbir zaman çiğ et vermedik. Hem kuru mama hem de sağolsun annemin hiç üşenmeden kazan kazan kaynattığı kemiklerle besledik. Yazın bahçede pişirsek de; kışın tüm evi kokutmasına rağmen mutfakta pişirdik, bu anlayıştan hiç vazgeçmedik.

Gariptir güven duyduğu kişilere sanki ailemizden biri gibi davranırdı... Ancak güven duymadığı bazı kişileri biz engel olmasak ısırır mıydı? Evet ısırırdı.
2015 yılında köyde yaşamaya başlayınca etrafımızda çokça kedi/tavuk ve yabancı kişiler oldu. O zaman farkettik ki bir köpeğin etrafındaki diğer hayvanlara zarar vermemesi için veya asabi olmaması için pişmiş et yemesi yetmiyormuş. Etrafında olacak insanlarla/hayvanlarla bebekliğinden itibaren iletişimde olması, onlara alışık olması şartmış.

Neden?
Çünkü canım kızım Liza defalarca kedileri felç bıraktı. Her seferinde belinden yakalayıp kırıyor ve bırakıyordu. Bir tane olayına şahit olduk, yine belinden yakaladı kediyi ve kırdı. Tüm aile seferber olduk kedi için, veterinere götürdük, kediye tek bir dikiş bile atılmadı, bir tane açık yarası yoktu. İdrarını yapamadığı için üre zehirlenmesinden elimde öldü sabaha karşı. Yine de Liza'ya kızamadık, çünkü doğası buydu, tanımıyordu. Derdi parçalamak değildi... Yine de öldürüyordu, avlanıyordu...

Kendi yumurtamızı yiyelim diye tavuk bakmaya başladık. Onları da boyunlarını kırıp öldürdü. Defalarca kızmamıza, cezalandırmamıza rağmen, fırsatını bulduğunda yine yaptı. Zeki kızımızın bizi dinlemediği tek konu bu oldu. Burada ilginç olan ise, öldürdüğü 1 tavuğu bile yemedi. Yaklaşık 30 tane tavuk öldürdü ama hiçbir zaman parçalanmış tavuk organları görmedik, bırakın organlarını etrafa dağılmış tüylerini dahi görmedik. Sadece boyunlarını kırıp olduğu yere bırakıyordu. Yani, yemek içi öldürmüyordu. Yukarıda da söylediğim "alışık olma" şartını kanıtlayan olay da bu aslında.

Eğer köpeğimizin tavuk veya kedi gibi diğer hayvanları öldürmesini istemiyorsak bebeklikten alıştırmamız gerektiğini düşünüyorum. Ama öyle "Günde birkaç saat görüşsünler" diye düşünmenin yeteceğini de sanmıyorum. Beraber büyümeliler, arkadaş olmalılar...

Tüm hayvanların mutlu yaşadığı bir dünya hayal ediyorum, kendi doğaları çerçevesinde. Sonra bir bakıyorum ki biz insanlık kırmış, tuz buz etmişiz o çerçeveyi, mutluluğu çok görmüşüz onlara...

Umuyorum ki siz, doğru eğitim verip tüm hayvanlarınızla mutlu yaşarsınız, onlardan ayrılmak zorunda kalmazsınız...

AylinK. Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön