Orijinal Mesaj Sahibi TCM
Sizin değerlendirme sayılmaz, balayı otelinin meyve sepetinde zehir olsa tatlı gelir herhalde. Ayrıca bir gün önce nikah masasında 'ayvayı yemiş' birinin yorumuna inanılmaz.
Arkadaşlar muhakkak anlamışsınızdır da ben yine de uyarayım 'adam haklı yav, biz niye evlendik ki' diye eşlerinizin başına geçmeyin. Espri yapıyorum, bu yaştan sonra hanımla da aramı açmayın, kulağına gider 'ayva-armut' neyse de mısırı koçanıyla yemeyelim.
Bulunduğum ilçede büyük bir aşk ile çelik, tohum, resim, türkü, yemek, gelenek-görenekleri sonraki nesillere taşımak için uğraşan emekli öğretmenimiz var. Adam bir kaç yıldır tek başına topluyor, ayırıyor, yazıyor, paketliyor, kargoya veriyor, geri dönenlerin parasını cebinden veriyor ve düzenli olarak fırça yiyor yaptıklarına karşılık. Yardım kabul etmiyor, tek başına Türkiye nin dört bir tarafına yetmeye çalışıyor. Tabi zaman geçtikçe talep artıyor ve hocamızın işi de güçleşiyor. Maddi gücü, genel kültürü, dini inancı, eğitim durumu ne olursa olsun insan toplulukları içinde mutlaka bir 'öküz' grubu oluyor. Yapılan iş rutin bir şekilde tekrarlanınca ilk başta minnet duyulup, saygı gösterilen ve ayakta alkışlanan bu tip sosyal faaliyetler artık yapan kişiye zimmetleniyor ve sadece onun göreviymiş ve yapmak zorundaymış gibi algılanmaya başlıyor. Öğretmenimizin facebook grubunda da durum bu hal alıyor ve kimi öküzcükler sabahın köründe mesaj atıp "n'oldu kardeşim bizim tohumlar, niye göndermedin daha, torpil mi dönüyor bu işlerde" diye hesap sormaya başlayınca, film kopuyor ve hoca mız 'sizin de, tohumunuzun da, fidenizin de' deyip bir emeklinin olması gereken rutin hayatına dönüyor. Kendisini yeni yeni maratona sokmaya çalışıyoruz. Sonuç: insanla uğraşmak zor, aslında insanla kolay da öküzler olmasa..
Neyse... bu sözü çok seviyorum aslında da layığını bulmak zorlaşıyor gitgide. Son dönemde 'Eren' vardı...
Başta sevgili en büyüğüm ve saz arkadaşları olmak üzere, tüm emeği geçenler, iyi ki varsınız..
|