Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Muda
Sn. devrann;
Kırmızı örümceğin olduğu yerde bitki ne kadar güçlü olursa olsun hiç bir şey olmuyor. Kırmızı örümcek havaların iyice ısındığı zaman ortaya çıkıyor. Daha önce olduğunu bile görmüyorsunuz.
Gelmeden önce mutlaka arka arkaya farklı ilaçlar kullanmak gerekiyor. Yumurtaların beklediği yerleri bulabilsek yumurtaya da etkili ilaç kullanmak gerekiyor. Sanki özel olarak ilaçlara dayanıklı hale getirilmişler.
Saksılarınızı sıcak su ile yıkayıp ilaçlayıp daha sonra yıkayarak yeni toprakları keşke o şekilde koysaydınız. Unlu bit gibi ise saksının kenarlarında bile olabilirler.
Benim bitkilerde güneş gören, kaloriferli yerde de kışın bile çıkıyor. Çıkmadan önce her yeri ilaçlamak arada kökü kazınıncaya kadar ilaçlamak gerekiyor. Doğal yemek istediğimiz için ilaç da yapamıyoruz. Kükürt bu durumda ne yapsın. Belirtileri gördüğümüz anda birkaç gün içinde bitkilerin her yerini sarmış oluyorlar.
Ben birkaç yıldır yetiştirmiş olduğum fideleri kalıcı yerlerine bu nedenle götüremedim. Şimdi de aynı şey olabilir düşüncesindeyim. Ne kadar karşı olsam da mutlaka kimyasal ilaçları kullanmak durumundayım.
Ben küçücük yerde kırmızı örümcek ile başa çıkamıyorsam serada tarlada nasıl başarılı olunabilinir.
Bazı bitkilere kesinlikle gelmiyorlar. Bazı bitkilerden ise temizlemek mümkün değil. Meleklerin borularının yapraklarında mutlaka oluyorlar. Bir de yaprakları zehirli deniyor. Onları yemediğimiz için ilaçlıyorum. Ancak geçtiği düşüncesi ile yeniden ilaçlamayı ihmal edince tekrar çıkıyorlar. Japon gülüne ise geldiklerini görmedim.
Çıkan toprakları bile kullanamadım. Aslında şimdi tuzak bitkiler dikip ev ortamında ise çevresini, bitkileri üç güne bir ilaçlamak lazım. üç dört ilaç sonra muhtemelen kalmazlar.
|
Sn Muda;
Yorumlarınız için teşekkürler,evet kırmızı örümcekler özellikle saksıda baş belası açık toprakta saksı kadar etkili olamıyorlar çünkü saksı ortamı toprağını bitkinin istediği şekilde ayarlayabilmek zor ve tecrübe isteyen birşey.
Bitkiler tamamen kırmızı örümeklere karşı savunmasız değil bitkilerinde bizim gibi bir bağışıklık sistemleri var bu tarzda dıştan gelen etkenlere karşı bir tepkileri var.Bitkiler bazı stres faktörlerinin etkisiyle savunma sistemlerini aşağı indiriyorlar çünkü bitki o sırada çok daha önemli bir şeye yöneliyor, neslini devam ettirmek...Çünkü bitkilerin çiçek açıp meyve vermesinin tek bir sebebi var o da genetik materyalini bir sonraki jenerasyona aktarmak biz domates yiyelim diye değil yani
Bitki bu sırada bütün gücünü çiçek oluşturup meyve bağlamaya veya meyve varsa olgunlaştırıp tohum oluşturmak için kullanır.Mesela örnek vereyim narda çiçek açtırmak için bitki kılcal köklerine kültüvatörle çok zarar vermeden ve gövdeye yani ana köklere çok yanaşmadan bir tur geçilir ve bitki tamamen çiçekle kaplanana kadar su verilmez bu bitkinin stres altında verdiği tepki bilindiği için uygulanır.
Anlatmak istediğim bitkilerde kırmızı örümcek zararı oluyorsa bunun tek sebebi var bitkinin bir stres faktörü altında olması ve bitkinin gücünü üremek için kullanmasıdır.Yani bu durumda örümcek istilasıyla karşı karşıyaysanız benim gibi; yapmanız gereken ortadaki stres faktörünü bulup bunun önlemini almak ancak bunu saksıda hele büyük bir saksıda yapmak çok zor imkanlar kısıtlıysa.
Benim saksımdaki sorun bitkinin düzenli su alamamasıydı , drenajının kötü olması ve bunun yanında saksıda hiç toprak olmamasıydı,şuna katılıyorum bazı bitkiler zararlılara karşı daha hassas su istekleri ,kök yapısı vs gibi sebeplerden dolayı.Mesela aşılamayla bitkiler daha dirençli hale geliyor sebebi şu; daha güçlü köklere sahip bir çeşitin üzerine aşılanan bitki kökleri daha çok su ve besin çekebiliyor bu da hastalık ve zararlılara karşı gözlemlerime dayanarak en az 2 kat daha güçlü hale geliyorlar verimde cabası.Ben sırf denemek için bu 150 litrelik saksıya su kabağı ektim bütün saksıyı kapladı kökleri susuzluk, havasızlık,yüksek sıcaklık filan hiç tınlamadı bir ara yaşlı yapraklara kırmızı örümcek gelir gibi oldu daha sonra örümcekler kayboldu gitti çünkü devasa bir köke ve büyük yapraklara sahip olduğu için yüksek bir fotosentez kapasitesine sahipti bu sayede istediği kadar besin üretebiliyor ve bağışıklığı düşmüyordu.Hatta bu kabakla birlikte yanındaki 4 kabağı birlikte bağlantılı olacak şekilde aşıladım yani en güçlü köke bağlı 4 kabak daha vardı ama gövdeleri yoktu.Kabakla baş edemedim alt kata indikçe ben kesiyordum hatta bir sürü meyve tuttu ama iş çığrından çıktığı için kabağı söktüm attım
Bu yaz bu kabakla denemelerim olacak inşallah.
Saksıyı yıkadım ama normal suyla,ilaç kullanmak taraftarı değilim zaten elde edebildiğimiz bir kaç meyve onuda zehirlemek anlamsız.