View Single Post
Eski 22-11-2018, 16:27   #8
CornusMas
Ağaç Dostu
 
CornusMas's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-08-2016
Şehir: İstanbul/Çanakkale-Biga
Mesajlar: 199
Sayın tyuksel, çok benzer bir hedefi paylaşıyoruz. Sadece bölgeler farklı

1- Bence iyi şeyler yapmak adına kurallar bir miktar esnetilebilir. Ben hazine arazilerine ağaç dikiyorum. Kimse birşey demedi bu güne kadar. Bu demeyecek anlamına gelmez ama derlerse de ne diyecekler çok merak ediyorum. Hele ki tohum ekecekseniz kimse farkına bile varmayacaktır. Tohumu siz mi getirdiniz, çok yukardan geçen bir kuş ağzından mı düşürdür? Kim bilecek ki? Ayrıca kesim yasak olan yerleden yakacak için ağaç kesen köylülere birşey demeyen devlet ağaç dikenlerin mi peşine düşecek? Hiç sanmıyorum ben. Elbette koşul diktiğiniz ağaçları sahiplenmemek. Hazine arazisine dikiyorsanız o ağaçlar devletindir.

2- Ankara için ben olsam kurakçıl meşeleri ve iğne yapraklı türleri düşünürdüm. En güzel yöntem ise yabancı türler getirmek yerine o bölgede yetişen türlerden ekmek olurdu. Bu türler yüzyıllar süresince geçirdikleri değişimle o bölgenin koşullarına uyum sağlar hale gelmişlerdir. Onlar iyi uyum sağlayabildiği, diğer türler bunu başaramadığı için onlar var diğerleri yoktur zaten. Bence ekim yapmayı düşündüğünüz bölgeyi gezin. Yerel bitki türlerini belirleyin. Onlardan tohum toplayabilir ya da aynı türlerin tohumlarını başka yerlerden bulabilirsiniz.

3- Orman ekosistemleri çok karmaşık. Siz bulabildiğiniz her yerel türü karışık olarak ekmeye bakın. Otlardan tutun da dev ağaçlara kadar herşey ormanın parçası. Ancak herşeyi de kendiniz yapmaya çalışmayın. Bu ekosistemler karmaşık olduğu kadar canlı da. Bazı şeyleri kendi kendilerine de yapacaklardır. Siz bir yeri ağaçlandırdığınızda kuşlar gelmeye başlayacak, onlar da uzak yerlerde yedikleri tohumları buralara kadar taşıyarak, dışkılama vasıtasıyla yayacaklardır. Bu ve benzeri mekanizmalarla gelişim sürer gider.

4- Su en büyük sıkıntı. Maalesef Anadolu'da yaz ayları kurak geçiyor. Bir orman sulamak ise çok çok zor bir iş. Bence buna da gerek yok.
4a- Ekmek için yerel türler seçin. Onlar çoğunlukla bölgenin iklim koşullarıyla nasıl başa çıkacaklarını bilir.
4b- Tohumdan ekimlerde bitkinin kök sistemi hızlı ve sağlıklı gelişir. İhtiyacı olan suyu zor koşullarda daha rahat sağlar. Tohum ekin. Eğer fidan ekecekseniz mümkün olduğu kadar küçük/genç fidanları tercih edin.
4c- Bitkiler gelişimlerinin ilk evrelerinde aşırı güneşten etkilenirler. Bu sebeple ekeceğiniz bölgedeki var olan bitki örtüsününü kullanın. Örneğin tohumlarınız/fidanlarınızı var olan çalıların yakınına ve güneydoğusuna ekin. Böylece gelişmiş bitki yeni ekilen bitkiye güneşin en güçlü olduğu saatlerde gölge sağlayacaktır.
4d- Gelişmeye başlayan küçük bitkilerin (özellikle ağaçlar) dibine malçlama yapın. Yani o bölgede bulabileceğiniz ot, yaprak, dal parçalarıyla fidanın dibini doldurun. Bu tabaka 6-10cm yüksekliğinde olsa yeterli. Bu tabakanın üç faydası var. Kök bölgesini aşırı sıcaktan korur, toprak neminin buharlaşmasını engeller, hızlı şekilde toprağı iyileştirmeye başlar. Ancak malçlama zor bir iş.
4e- Çok beğendiğiniz türleri yetiştireceğim diye uğraşmayın. Ankara bozkırına ıhlamur ekerseniz sonucun hüsran olma olasılığı yüksek. Yerel türler konusu çok önemli. Israrla meşe diyorum ben.

5- Ne olursa olsun sakın vazgeçmeyin. Çok faydalı, çok zevkli ve bence hiç külfeti, zorluğu olmayan bir hedef bu. Tüm yapmanız gereken ara sıra sırt çantanızı alıp doğa yürüyüşleri yapmak. Çantanızda bolca tohum bulundurup bulduğunuz açık alanlara bu tohumları ekmek. 5 yıl, 10 yıl, 15 yıl sonrasını düşününce çok mutlu oluyor insan

6- Şunu izleyin, beğeneceğinizi düşünüyorum

Düzeltme/Ekleme: Köylere yakın bölgelere ekim yapacaksanız köylülerle konuşun ve hayvanlarını nerelerde otlatıyorlar öğrenin. Ağaçlandırma çalışmalarında en büyük sorunlardan biri hayvan sürüleri. Köylerde hayvancılık azaldı artık, ekisi kadar sorun olmuyor bu konu ama yine de göz önünde bulundurmakta fayda var.

CornusMas Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön