View Single Post
Eski 07-09-2018, 09:18   #349
CornusMas
Ağaç Dostu
 
CornusMas's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-08-2016
Şehir: İstanbul/Çanakkale-Biga
Mesajlar: 199
Sayın @konstantinos, bence umutsuzluğa kapılmayın. Başarısızlık en iyi öğretmen. O nedenle tohumdan fidan üretimine devam lütfen

Şu an fidan yetiştirme poşetlerinde 100 kadar at kestanesi, 20 kadar meşe fidanım var. Boyları 15cm ile 50cm arasında değişiyor. Bir yaşını doldurdular ve sorunsuz şekilde ilk yazlarını atlattılar. Malum akdeniz iklimi etkisi altında bir ülkeyiz. En tehlikeli dönem Haziran-Ağustos ayları. Bu fidanları yetiştirirken ben nelere dikkat ettim paylaşayım, siz belki yanlış yaptığınız şeyi bulabilirsiniz.

At kestaneleri meşelere göre daha nazlı olduğundan onları anlatacağım. At kestanesi yetiştirebildiğiniz koşullarda meşeler hiç sıkıntı çekmeden büyüyecektir.

1- At kestaneleri kazık köklü ağaçlar. Çimlenmeden itibaren kökler derine gitmeye çalışıyor. Bu yüzden yönetebileceğim büyüklükte, 17x30cm (30cm derinlik) boyutlarında siyah, drenaj delikleri hazır açılmış olan fidan yetiştirme poşetlerinden aldım.

2- Poşetleri neredeyse ağızlarına kadar toprak + kum + yanmış çiftlik gübresi karşımı ile doldurdum. %50 toprak + %40 yanmış çiftlik gübresi + %10 kum diye bir oran verebilirim basitçe.

3- Tohumları toprak yüzeyinin 1-2cm altına ektim. Bu durumda çimlendiklerinde köklerini salabilecekleri 28cm derinlikte toprak olacaktı. Ektikten sonra poşetleri sulayınca toprağın bir kaç cm çöktüğünü farkettim. Yani kökler için kalan derinlik 20-25cm kadar.

4- Poşetleri tüm kış dışarda beklettim, sera ortamım yok. Yer Çanakkale/Biga. Bölge hem sıcaklık hem de yağış yönünden İstanbul ile hemen hemen aynı özellikleri taşıyor. Şubat gibi 2-3 tane çimlenme olsa da asıl çimlenme süreci Nisan ortasında başladı. Çimlenme oranı %97 civarında gerçekleşti.

5- Poşetleri Mayıs ayı başında bahçedeki büyük çam ağacının altına taşıdım. Böylece fidanlar ilk gelişim dönemlerinde sabah ve akşam üstü güneş aldılar ama öğlen ya da öğleden sonra direk güneşten korundular. Bu konu kritik olabilir. Yeni fidanlar çocuk gibi oluyor. Öğlen saatinde gölgede olmalı, ama ışığın daha zayıf olduğu saatlerde güneş almalılar. Bu arada Şubat ayında erken çimlenen 2 fidanın gelişimi 10cm kadar boya ulaşınca aniden durdu. Diğerleri bu erkencileri hızla geçtiler. Erkencilerin önce yaprak şekli deforme oldu sonra da kuruma belirtileri başladı. Temmuz sonunda tamamen kurudular. Kaybettiğim tüm fidanlar bu iki tanesidir.

7- Fidanları Haziran ortası gibi ilk kez suladım. Bundan öncesinde yağışlar yeterliydi, ve poşetteki toprak nemliydi. Bu nedenle sulama yapmadım. Zaman içerisinde poşetlerdeki toprak iyice oturduğu için her poşette 5cm kadar boşluk oluşmuştu. Çanakkale'de yaşamadığım için fidanları düzenli sulayamayacaktım. Nem kaybını azaltmak adına basit bir malçlama yaptım. Yakındaki ormana gidip dökülmüş meşe ve koca yemiş (Arbutus unedo) yapraklarından bolca topladım. Bunları elimde hafifçe sıkıştırarak fidanların dibindeki boşluklara doldurdum. Aynı dönemde elime bir miktar organik tavuk gübresi geçmişti. Yaprakları koymadan her fidanın poşetine bu gübreden az miktarda ekledim, yaprakları bunun üzerine yerleştirdim.

8- Fidanları yaz boyunca yaklaşık 10 günde bir suladım. Bu süre bazen haftada bir bazen iki haftada bir oldu. Bu yaz havalar bir hayli nemliydi. Bazı fidanların yapraklarında hafif deformasyonlar ortaya çıktı. Mantar nedenli olabilir. Bazı fidanların yaprakları önce uçlarından başlayarak yavaş yavaş kurudu. Hatta bir iki fidanın neredeyse tüm yaprakları yaprak yüzeyinin %80'inden fazlasını kaplayacak şekilde kurudular. Ancak fidan gövdesi ve gövdenin tepesindeki tomurcuklar son derece sağlıklı görünüyor hala. Hatta bunlardan bazıları yeni yapraklar çıkardı.

9- Fidan poşetleri birbirine çok yakındı. Temmuz ortasında hava sirkülasyonunu artırabilmek için aralarındaki mesafeleri biraz açtım. Bu husus da önemli olabilir. Bu sırada bazı fidanların köklerinin drenaj deliklerinden çıkıp zemine girdiğini farkettim. Bazıları o denli güçlü tutunmuşlardı ki koparmakta zorlandım. Kopardığım kökleri düzgünce keserek budadım. İşlem sonunda fidanlarda herhangi bir sorun oluşmadı.

10- Fidanları 2 yaşına kadar poşette tutmayı hedefliyordum. Ancak o kadar hızlı büyüyorlar ki bu mümkün olmayacak gibi. Hızlı büyüme derken At Kestanesi ağaçlarının hızından bahsediyorum. Bu ağaçlar düşük-orta hızda büyüyen ağaçlar olarak geçer. Tabi ilk bir kaç yıl biraz daha hızlı büyüyor olabilirler. Bu kıştan itibaren fırsat buldukça doğaya ekime başlayacağım. Şu an fidanların boyu 30cm civarında. Daha kısalar da var daha uzunlar da. Bu ortalama boy.

11- Meşelere gelince, onlara neredeyse hiç özen göstermiyorum. Palamutların düştüğü yerde çıkıyorlar. Toprakta, poşette, saksıda. Kuruyanı görmedim. Hatta bahçeye elimde fazladan kalan bir kaç palamutu gömmüştüm. Kendi kendilerine çıktılar ve büyüdüler. Yazın sadece bir kez suladım ki sulamasam da idare ederlerdi eminim. Çok kanaatkar ve çok güçlü ağaçlar şu meşeler. Tabi bu, Çanakkale civarının toprak ve iklim özellikleri nedeniyle de olabilir. Burada hemen heryer meşe ormanı zaten. Benim at kestaneleri için yaptıklarımı siz hem at kestanesi hem meşe için yaparsanız sonuç alacağınızı düşünüyorum.

CornusMas Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön