Sonunda bitirdik, tek başladığım işi han'ımla bitirdim. Önceki senelerde oğlan değil de kız da yardım ederdi. Şimdi bizi uğraşırken görünce 'baba ben de yardım etmiştim demi' dedi. 'E yine et' dememe fırsat kalmadan odadan tüydü...
Dün akşam kısa süreli panik yaşadık. Birden fazla tohum talep edenlere ayrı bir poşet düzenlenerek sadece ismi yazılı kağıtla talepleri o poşete konuyor biliyorsunuz. Baktık fazladan elimizde üç isim ama hiç hazırlanmış poşetleri yok, ayrıca sekiz tane isim var ama onların da sadece birer talepleri var. Ara ara, bilgisayardan gelen mailleri kontrol et, isteklerine bak derken meğer sona bıraktığımız italian ve dester domates tohumlarını hazırladıktan sonra ayrı torbaya koyup koyduğumuz yerde unutmuşuz. Onlara da epey talep olunca hazırladıklarımızı tekrar açtık, eksikleri koyup poşetlerin kilitlerini kapadık.
Sonuçta bir tane isimsiz yer bademi 'tigernut' poşetimiz arttı. Muhtemelen bir poşet fazla hazırlamışız. 'Ustanın iyisi malzeme arttırır' deyip sevindik.
@ Zekoş ve @ intibah a kızdık biraz, özellikle han'ım epey darıldı. Aaaa bunda da Zekoş yazıyor bunda da, her seferinde kilitleri söylenerek tekrar tekrar açıp kaparken bir baktık intibah ın da poşetine de tohumlar sığmaz olmuş. Bu kadar tohum istenir mi canım...Bir çift lafım da @ Musa Gündoğan a; katıldığım bu dördüncü tohum paylaşım etkinliği. Tümünde en fazla tohum dağıtanlar sıralamasında hep ilk üçte-beşte idim. Bari bu kez birinci olayım derken bu arkadaş çıktı. Sinirimden talep ettiği tohumları vermeyelim dedim Han'ıma...Öyle yapılmazmış çocuk gibi, ayıp olurmuş...
Tohumlar hazır ama içine koyacağımız kutu nerede. Çevredeki marketlerden isteyemem, çünkü dahliya soğanlarını koymak için geçen aylarda başlarının etini yemişim, zaten yüzüm yok. Neyse öğleyin eve gittiğimde Ha'nım baktım kırmızı bir 'Prada' ayakkabı kutusu bulmuş, 'bunu niye çıkardın' deyince, 'tohumları içine koyarız' dedi. 'Başka kutu bulamadın mı beş bin liralık ayakkabı kutusunun içerisine tohumları mı koyacaz'... Tohumlar da tam denk geldi kutuya... 'Yav şimdi millet yanlış anlayacak ayakkabı kutusu falan' deyince, 'niye yanlış anlasınlar, yanlış anlarlarsa tohumları faiziyle geri alırız' dedi. Ne demek istediğini tam anlamadım ama çaktırmadım artık idare edecez ne yapalım...
SONUÇ: Bu tohumlara sahip olmak gerçekten büyük zahmet, uğraş, zaman ve hepsinden önemlisi AŞK istiyor bana göre. Yoksa tüm aşamaları geçtim, tohumları eşit sayıda bölüştürmeye çalışmak bile yapılacak iş değil. Bu güzel etkinliğe tohum paylaşarak katılan herkese haddim olmayarak teşekkür etmek isterim. Tohum talep ederek bu etkinliği önümüzdeki yıllarda da yaşatmaya niyetlenenlere ise daha çok teşekkür eder, sevgi ve saygılarımı sunarım. Bu etkinliği planlayan ve sorunsuzca yürüten en tepedekilere ise diyecek lafım yok...
NOT: Sonuç hariç diğer kısımlar bir parça tebessüm için yazılmıştır