[Gülşahan]

Merhaba arkadaşlar,

Çok uzun zamandır forumu takip ediyorum fakat ilk mesajım bugüne nasip oldu. Bundan 2,5 yıl önce Manavgat'a yerleştim ve evimin terasında ve bahçesinde bilgi düzeyimin sıfır olmasına rağmen, internette araştırdıklarımla ve forumunuzda takip ettiğim kadarıyla kendimce birşeyler yapmaya çalışıyorum (henüz ne yapmaya çalıştığımı kendimde anlamış değilim bu arada çünkü bir türlü istediğim sonuçları alamıyorum).

Evim bir site içerisinde ve kuzişiminde deyimiyle benim bahçe tam bir verimsiz arazi. Geçen yıl bir bahçivan kiraladım, adam işinin ehli diyerek tonla para döktüm ama adam aldıklarımı (lime fidesi, dalları edilebilen dut ağacı, karanfil, begonvillerin hem sarmaşık türünden, 3 adette baston ağaç şeklinde olanlarından, bir ton farklı çok yıllık ve sezonluk çiçekler ve çim) ekti gitti ve ektiklerinin 90% yıl içinde çöp oldu.

Bu yıl ise işin ehli dedikleri ustaları elimin kenarıyla bir ittim, ordan burdan biraz akıl alarak, internetten ve sitenizden yararlanarak kendim birşeyler yapmaya karar verdim. Geçtiğimiz yıla nazaran bu yılki sonuçtan çok çok dah memnun kaldım. En azından bir düzen oturdu bahçeme ve görüntüsü beni şimdilik yeteri kadar tatmin ediyor.

Geçen yıldan tek kurtarabildiğim sarmaşık begonvillerim oldu ve ağaç begonvillerim oldu. Hoş begonvil ağaçlardan 3 adet vardı fakat bunlardan birini kendi bahçemde değerlendirdim ve diğerlerini sitenin bahçivanına verdim sitede değerlendirmesi için. Lime ağacım ise (o kadar büyük bir hevesle almıştım) üzerindeki meyvelerini benim bahçemde döktü, yapraklarının yarısıyla birlikte. İlk bahara bu ağacı sitenin en fazla güneş alan yerine diktik bahçivanla birlikte. Düzenli gübrelendi, ilaçlandı, sonra bir çoştu pir coştu. Her dalından 10 larva çiçek verdi ve çiçeklerin çoğundan meyve oluşumu gerçekleşti, tabi bunu gören bendeniz kıskançlıktan çatladı ve ağacın ilk meyvelerine benden başkası dokunacak olursa bu sitede tek canlı bırakmam tehditleri yağdırmaktan geri kalmadım. Şimdi o meyveler bana gelmesinde göreyim :-)) Dut ağacımın yeri değişince zavallım ilk önce küstü sonra ünlü bit sorunu yaşattı bize ama ilaçlamayla kurtardık ve tek partide olsa meyvelerini toplayıp afiyetle yendi, bir kase zar zor çıktı ve 4 çocuk hiç görmemiş gibi saldırdı dutlara, biz yetişkinlere bir tanecik bile düşmesede ve tadına bakamamış olsakta çocukların dutları yerken dört köşe olduklarını görünce tamam bu dut seneye manyak coşar dedirtti:-)) Söktüğüm tüm diğer bitkilerin yerine ise 'ya bismillah' diyerek boydan boya biberiye, minik gül ve papatya diktim. Bunların hepside tuttu. Güllerim ara sıra nazlansada gelişimleri devam ediyor ve gayet memnunum. Çim olayı istediğim gibi tutmuyor bir türlü o yüzden seneye çimin tamamını kaldırmayı planlıyorum. Drenaj sorunundan tutun, kırmızı örümcek, beyaz sinek, salyangoz, unlu bit, toprakta mantar ve yosunlaşma, hangi sorunu arıyorsanız, tamamı bahçemde mevcuttur efenim. Ha tabi bu arada benim bahçem ve balkonum tam güneş almıyor, yarı gölge diyebilirim.

Bu kadarı bahçedeki başarı ve başarısızlıklarım. Gel gelelim asıl mevzuma, oda balkon/terasımdaki bu yıl aldığım beton saksılarıma ektiklerime, bunlardan 2 tanesinde qumquat dikili ve bir tanesinde ise limon dikili (napim bir türlü vazgeçemiyorum limondan, abi ya tutacak ya tutacak başka yolu yok dermişim). Limonu çok sevdiğim için onu bana teyzem ve eniştem hediye getirdi, qumquatlarımı ise bir fideciden aldım. Qumquatları aldığımda üzeri meyve doluydu, hepsi yendi bitti, bir kaçı kendiliğinden döküldü, 2 hafta önce çiçeklenmişti ama çiçekler kurudu ve döküldü, şimdi teker teker yapraklardada sararma ve dökülme başladı, her sabah mutlaka saksıda 3 **** 4 adet kuruyup dökülmüş yaprak topluyorum. Hediye gelen limon ağacım o kadar güzeldiki anlatamam, bir tek dalında bir tanecik meyvesi vardı ama yeşilliği cezbediyordu insanı. Saksıya ektiğimden beri yavaş yavaş ilk önce yeşilliğini kaybetmeye başladı ve tek tük yaprak dökmeye başladı. Bırakın çiçek açmayı hiçbir gelişim göstermedi. Mevsimi olmadığını biliyorum ama acil birşeyler yapmazsam üçünüde kaybedeceğinden emin olduğum için qumquatlarımın ve limonumun bazı dallarını budadımki diğer dalları daha sağlıklı gelişsin ve hava alsın. (Bu arada ilk budamamdı inşallah yanlış yapmamışımdır diyede dua etmekteyim). Bugün ise yanmış büyükbaş hayvan gübresi satın aldım (maalesef koyun/keçi gübresi bulamadım). Saksıdaki toprağın yarısını yere döktüm, bu toprakla gübreyi iyice harmanladım. Hazırladığım harcı tekrar saksıya doldurmadan 3/4 avuç sade gübreden saksıya serpiştirdim, elimle biraz karıştırdım ve hazırladığım harcı bunun üzerine doldurdum. En son en üst kata bir iki avuç daha sade gübre serpiştirdim ve sanki ilk defa dikmişim gibi ardından doyasıya can suyu verdim. Bu işlemleri üç saksının üçündede tekrarladım.

Son olarak bizim bahçivan benim bu uğraşlarımı görünce lime ağacında kullandığı bir ilaç karışımı varmış bana ondan hazırlayıp verdi, bu karışımda mantar ilacı, dursban 4 ve bir ilaç daha varmış, sonuncusunun ismini unuttum ama kabuklu bit ve beyaz sineğe karşı kullanıldığını hatırlıyorum. Bunlar geçen seneden beri benim bahçemdeki böceklerle mücadelemde fayda edermi bilmem ama lime ağacında işe yaradı bunlardada işe yarar dedi. Her 15 günde bir kullanmam gerektiği söylendi.

Şimdi ben bunları yaptım falan ama okuduklarımı doğrumu anlamışım yoksa hiçmi anlamamışım ve boşamı uğraşmışım bir türlü bilemedim. Hikayem biraz uzun oldu ve alakasız bölümlerde var biliyorum ama gerçekten yeşilliğe dalınca onun uğraşının verdiği huzur bir başka. Şimdi ise çiçeklenme ve meyve verdiğini görecek azıcıkta gururunu yaşamak istiyorum o yüzden yönlendirmeye çok ihtiyacım var. Şayet yanlış uygulama yaptıysamda hatamın nerde olduğunu doğrusun nasıl yapabileceğim konusunda yardımcı olabilirseniz sevinirim ve minnettar olurum. Fidelerimin resimlerini aşağıya ekliyorum: