View Single Post
Eski 29-06-2017, 13:19   #242
nicholai hel
Ağaç Dostu
 
nicholai hel's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-09-2010
Şehir: Antalya
Mesajlar: 883
Enver Bey merhabalar, forumumuza hoşgeldiniz.

Evet değindiğiniz konu burada da, başka sayfalarda da, yabancı forumlarda da çok uzun yıllardır konuşuluyor. Biraz kısırdöngü oluşturabiliyor zaman zaman, bazense taraflar birbirinin fikrini değiştirebiliyor.

Bilgilerinizden gördüğüm kadarıyla yurtdışında yaşıyorsunuz, umuyorum İngilizceniz de vardır. Şu videoyu izlerseniz aslında işin özünü kavrayabilirsiniz diye düşünüyorum.



Eğer ingilizceniz yoksa hiç izlemeyin çünkü görüntüler sizin ağaca işkence yapılıyor düşüncenizi kuvvetlendirecektir. İşin aslı, o görüntüler ağaca yapılabilecek en sert uygulamaları örnekliyor ve özellikle konulmuş görüntüler. Bu sanatla 8 senedir uğraşıyorum, benim henüz uygulamaya ihtiyaç duymadığım sertlikte işlemler.

Aslında bakış açınızda yanıldığınız taraf şurası:

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi EnverG Mesajı Göster
Bunların tek sebebi de görsel şölen.
Dışarıdan bakınca böyle görüldüğünü biliyorum ben de, ama işin özü öyle değil. Sanırım videoda da biraz anlamışsınızdır, bu sanatın özünde "sizi doğaya bağlaması" var. Ve bunun için (malesef artık günümüzde), metropollerdeki evinizden kalkıp en az bir iki saat yol gidip bir ormanda vakit geçirmeniz gerekmiyor. O ortamın çok küçük ölçekte ve elbette çok küçük etkide de olsa bir kopyasını evinizde yaşabiliyorsunuz. Benim tüm ailem şu an bu hobimin olumlu etkilerini hissediyorlar, ağaçların hem günler, hem yıllar içindeki gelişimlerini en yakından gözlemleme fırsatına sahipler, apartman dairesinde yaşadığımız halde. En çok etkilenen ve olumlu etkilerini gözlemlediğimiz de elbette küçük kızım.

Peki bu yeterli mi? Yani biz ağaçları gözlemleyeceğiz diye onları saksıya koyup kesip budamak zorunda mıyız? Hayır elbette, bu çok bencilce olur. Bu hobinin bizlere kattığı çok önemli bir etki de, günümüz toplumlarının en büyük problemlerinden biri olan ama dillendirilmeyen, etkisine aslında her gün maruz kaldığımız, yaşadığımız ama çoğu zaman göremediğimiz "Plant Blindness" durumu, yani çevirecek olursak "Bitki Körlüğü".

Bu oldukça yeni bir terim, fakat terminolojiye girmiş durumda. Bilimle alakalı olduğunuzu düşünüyorum, buyurun makalesi burada; https://academic.oup.com/bioscience/...lant-Blindness

Tanımı: Kişinin etrafındaki bitkisel yaşamın farkında olamaması sonucunda ortaya çıkan dünyamız ve hatta insan ilişkilerini doğrudan etkileyen bitki varlığının önemini anlayamama durumu. Sonucu, doğayı ve onun mükemmelliğini, estetiğini, eşsiz biyolojik çeşitliliği görememe ve dolayısıyla ona saygı duyamama.

Bizler, ve bu hobiye başlayıp da bir süre devam eden herkes, "bitki körü" değiliz. Etrafımızı da bu konuda sürekli bilinçlendiriyoruz. Benim evime gelip de ağaçlarımı gören, ilgi duyup sorular soran herkes giderken ağaçlar konusunda etkilenmiş, büyülenmiş şekilde ayrılıyorlar ve ilerleyen günlerde bana etraflarındaki ağaçların güzelliğini betimleyen fotoğraflar göndermeye başlıyorlar. Bazıları hayatlarında ilk defa fidanlık gezerek bana uygun olabilecek ağaçların fotoğraflarını gönderiyorlar. İnsanların doğaya olan kapalı gözleri açılıyor bu hobiyle. Bunu "gitsinler ormana gözlemlesinler, orada da anlarlar" şeklinde düşünebilirsiniz, fakat pratikte malesef öyle işlemiyor. Bir çok kişi zaten ormanla doğayla bağını koparmış durumda, aksine bu hobiden sonra insanlar daha fazla gözlem yapabilmek için doğaya gitmeyi sıklaştırıyorlar. Ayrıca bir ağacın dört mevsimlik değişimini her gün izleyebilmek müthiş bir deneyim, siz de bilirsiniz, ben evimde 22 ayrı tür ağacın dört mevsim değişimini her gün izleme imkanına sahibim. Bu ancak bunu deneyimleyen benim anlayabildiğim büyük bir nimet.

Ayrıca, dedim ya bitki körü değiliz diye. Kızım 2.5 yıl önce doğduğunda, aynı gün eve gelince önceden hazırladığım 8 farklı türden toplam 100 kadar ağaç tohumunu suyla buluşturdum ve şu an içlerinde boyları 3 metreye ulaşanlar var. Bunlar şehrin çeşitli yerlerinde dikili şekilde büyüyorlar, hala zaman zaman gidip gübreliyor, çok sıcaklarda suluyorum. Kızım da onlarla konuşup hallerini soruyor, dallarını okşuyor. Yakında kendi başlarının çaresine bakar hale gelecekler. Eğer bu hobiyle uğraşıyor olmasam böyle birşey yapacağımı hiç sanmazdım.

Dışarıdan bakınca çok farklı göründüğünün farkındayım. Ama inanın içine girdiğinizde olay düşündüğünüz gibi değil.


9068c4f8-01b6-49b8-a8cf-39b82874084a.jpg

nicholai hel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön