Gelelim küçücük küreğin hikayesine:
Nereden kaldıysa kalmış, ahşap saplı minicik bir kürekti. Sapı hemen kırıldı tabii.
Bunun üstüne hmmmm dedim, sağlam demek ki
Demirci ustalar büyük çardağı yapmaya geldiklerinde, tam takım gelmişler hazır, kaynak makinası vs. hepsi yanlarında nasıl olsa diyerek... küçücük küreğin o küçücük kafasını tutup demirciye gösterdim. O da bana böyle bir güzellik yaptı.
Gelin görün ki... bu kez de küreğin kafası yamuldu. E tabi, istilacı bazı bitkileri kökten sökeyim derken... neyse işte.
Çardak hemen o gün bitmedi, arada bir sürü işler güçler ve bir yeğen düğünü geçti, ustalar çardağın kalan kısmını bitirmek için geldiklerinde, yamuk kafalı küçücük küreğin halini gösterdim, göstermek zorunda kaldım
Şimdi de doğru düzgün bir minicik kürek bekliyorum bakalım. Demircinin sözü. Sapasağlam ve kavi bir şey olacak, olması gerekiyor. Kök sökeceğiz herhalde