selamlar.çiçek mevsimine girmeye saatler kala sayfamı güncelleyeyim dedim.
ne yazık ki hayaller ve hayatlar birbiri ile paralel yürümüyor şu ölümlü dünyada...
kendimi başarısız bir baba cani bir katil gibi hissediyorum.
malum listemi katlettim resmen.
anladım ki otsu bitkiler bana göre değil.en azından kendi şartlarımda bunu söyleyebilirim.
bu yüzden listemi soğanlı bitkilerle genişletmeye karar verdim.
henüz elime ulaşmadılar gerçi.ulaştıklarında listeyi güncellerim...
genel olarak şunları söyleyebilirim.
otsu bitkileri belli koşullarda yaşatmak daha zor.çünkü güneşsizliğe gelemiyorlar.adaptasyonları zayıf.aynı şekilde susuzluk gibi diğer olumsuz şartlar karşısında da acizler.
ancak soğanlı bitkiler bir başka...depoladıkları besini çeşitli şartlarda hayatta kalmak için kullanabiliyorlar.istersen topraktan çıkarıp sakla... bu bağlamla soğanlı bitkiler benim için çok daha cazip.t@biki benim kendi şartlarıma göre...
evet şimdi de son durum hakkında bir kaç fotoğrafla mesajı yeşillendirelim.
ilk olarak kum zambaklarım.benim için uzun bir serüven olucak çiçeğini görmek...tohum başarımı baya yüksek. 20 de 18 .... büyümelerinde bir sıkıntı yok.dolaylı olarak güneş alıyorlar şimdilik...ve evet sık oldular farkındayım.ilk 2 sene idare etsin yeter.
bu ise bütün kış ankaranın ayazına soğuğuna rüzgarına rağmen hayatta kalmış olan güngüzellerim.yeniden yeşermeye başlamışlar.5 taneden hiç kayıp yok.
bunlarda benim yine savaşcı ruhlu karanfillerim.maşallah yapraklarının tek bir kılına bile zarar gelmedi...
son olarak da yarı savaşcı şebboylarım.bir kısmı zarar gördü ama bu sene baya da soğuk geçti havalar.ki rüzgar almasa veya üzerine ince bir naylon dahi örtsem eminim bişey olmayacaktı...neyse buna şükür.