|
Şehir hayatından kaçıp doğa ile iç içe yaşamak iyi hoş da neden bir köy hayatını tercih etmiyorsunuz?
Ben kışın İstanbul'da yazın Balıkesir'in ilçesi Manyas'a bağlı bir köyde yaşıyorum. Köy küçük bir köy, 47 haneli ve evlerin büyük bir kısmı kışın boş, yazın gelenlerle doluyor.
Önceleri burada 3-4 ay geçiriyorduk ama emekli olduktan sonra dokuz ayı geçirir olduk.
Çoluk çocuğu, torunları ve eş dostu özlemek olmasa sanırım İstanbul'dan tamamen kopacağız. Hele şu sıralar evimizin hemen önüne 35-50 katlı koca koca binalar yükseldikçe moralimiz daha da bozulmaya başladı. İstanbul'dan-trafik çilesinden kaçmak istiyoruz.
Köydeki arazimiz 10 dönüm, 20 senedir toprakla boğuşuyoruz. Eşim meyve, sebze ve bağ ile meşgul oluyor ben de güllerim ve çiçeklerimle. İş hiç bitmiyor ama biz böyle mutluyuz. Sağ olsunlar çook ziyaretçimiz oluyor. Onlarla beraber hoş vakit geçiriyor, zaman zaman da beraberce çalışıyoruz.
Evimiz köy dışında olmuş olsaydı bu kadar mutlu olamazdım, gerçi ben istemezsem 3-4 gün eşimin yüzünden başka yüz görmediğim de olabiliyor yani o derece yalnız da kalabiliyorum istediğimde.
Gönen bize de yakın ama bahsettiğiniz araziyi görmeden almamalısınız.
Yine yakınlarımızda 200 dönüme yakın bir çiftlik ki içinde suyu da var elektriği de, havuzlu villa, hayvan ağılları, geniş arazisi ve tarım aletleri ile üçüncü kez satışa çıkarıldı.
İlk sahibi İstanbul'lu bir fabrikatördü kendisi çok iştahlı olarak işe başladı ama köye uzak olduğu için ne eşi ne de çocukları pek zevk almadılar. 4-5 sene içinde satışa çıktı. İkinci sahibi, galiba meyve yetiştirmek düşüncesi ile aldı ama o da vazgeçip sattı, yeni sahipleri bayağı tadilat yaptılar, büyük paralar harcadılar, keçi yetiştirmeye başladılar ama duyumlarımıza göre onlar da satmaya karar vermişler.
Yani diyeceğim araziyi internetten değil de mutlaka görüp dolaşmalısınız.
Size kolaylıklar dilerim.
|