[kuru.umit]

Düzce Güzeldere şelalesini ilk kez televizyonda Gezelim Görelim programı sayesinde öğrendim. Sonrasında da buranın aşığı oldum diyebilirim. Hani Vildan hanım nüfusumu aldıracağım diyor ya, ben de nüfusumu buraya aldırmak istiyordum. Düzce Üniversitesine gitmek için çok debelendik ama olmadı. Neyse Güzeldere şelalesi ve yaylası size tavsiye edebileceğim yerlerin en başında geliyor, yani benim ilk göz ağrım diyebilirim.

İstanbul dan gidecekseniz Düzce'yi hedefleyeceksiniz. Düzceyi gösteren tabeladan otobandan çıkıp, Gölyaka ikinci hedefiniz olacak. Gişelerden çıkınca hemen 50-100 mt gitmeden Gölyaka tabelasını kaçırmamak gerekiyor. Gölyaka köyü buradan 10-12 km kadar çekiyor. Yolları güzel sayılır.

Gölyaka köyünden sonra Güzeldere köyü sonraki hedef olmalı. Buradan da yaklaşık 16 km kadar bir mesafe var. Eskiden bu yolu takip ederken yol üzerinde Gölyakalıların deprem dedesi, lakabı değer Ford Kazım a ait olan kaplıca tesisine uğrayıp, Kazım beye "deprem var mı, deprem" diye mutlaka sorardık. Oda bize üşenmeden anlatır ve pis kokulu radon gazını koklatırdı. Depremi o koku ve su sıcaklığındaki değişimle takip ediyordu, rivatey odur ki bolu depremini de yetkililere söylemiş ama sallayan olmamış, sonrası malum. Burayı yıktılar.

Gölyaka köyünden çıktıktan hemen sonra tarihi epey eski olan ve hala çalışan bir değirmen var. Buna uğramadan geçmeyin derim (foto 1). Kartal Yuvası Alabalık Tesislerinden sonra şelale tabelasına dikkat !! Yollar en güzel zamanda (haziran başı) biraz bozuk oluyor, altı alçak arabalarla dikkat!!! Bu yol çok güzel etraf meyva ağaçları dolu.

Bu güzel yol sonrası güzeldere yaylasına varıyorsunuz (Foto 2). Güzeldereye ilk 2003 yılında gitmişiz. Sonrasında bazı değişiklikler oldu. Mesela burada il özel idaresinin bir tesisi vardı, başka bir şey yoktu. Burayı sevgili Ramazan ve ailesi işletiyordu. Notlarıma baktım 3 milyon TL ye çok nefis bir köy kahvaltısı yapmışız. Şimdi biraz sosyetikleşti !! Yani parası arttı, köy kahvaltı kısmı kalktı gibi. Fotolarda göreceğiniz gibi sadece üstü kapalı, tahta masalı bir yerdi (foto3), şimdi kapalı bir restorant yapmışlar. Eskiden depremden kalma 5 adet fiberglas çadır da kalıyorduk (foto 4), şimdi galiba evler yapacaklarmış. Yani size koşun Güzeldere bitmeden görün derim. Neyse sadece homidi gırtlak yapmaya gitmiyorsunuz ya!!

Güzeldere de tesislerde mutlaka kahvaltınızı yapın. Nefis bir manzara, nefis bir hava ve güzel bir kahvaltı. Kim hayır diyebilir ki. Sonra biraz hareket etmek gerekir. Malum kendinizi tutamayıp yiyeceksiniz.

Güzeldere yaylası cennetten bir köşe. Rakımı 630 metre. Ormanın içinde bulunan şelale 120 mt yükseklikten dökülüyormuş, bu anlamda Türkiye'nin en büyük şelalesi.Şelaleye inen yol çok güzel çevreyi bozmayacak şekilde merdiven yapılmış iniş ve çıkışta problem olmuyor(foto 5)