@ Pria, ben google nın amcanın söylediklerine dayanarak değil benim ve arkadaşlarımın gördükleri, bildikleri ve duyduklarına dayanarak Pınar Şirketi hakkında bir şeyler söyledim. Daha önce bu tip gıda ürünlerinin denetlemelerini İlçe Sağlık Grup Başkanlıkları bünyesinde çalışan sağlık teknisyenleri aracılığıyla ve İlçe Tarım Müdürlükleriyle koordineli bir şekilde yapardı ve ben de burada (İzmirin İlçelerinden birinde) vekaleten epey bir süre başkanlık yapmıştım. Pınar bildiğiniz üzre İzmir şirketi. Bizde çalışan çevre sağlığı teknisyenlerinin, ilçe tarımdaki veterinerlerin ve bunların arkadaşlarının ortak görüşü idi söylediklerim; temiz, titiz olmaları. Tansaş ın et kesim üniteleri hakkında da güzel şeyler söylerlerdi. Aradan uzun zaman geçti, kişi 7 sinde neyse 70 inde de oymuş pek değişen bir şey olmamıştır herhalde
Pınar ben bildim bileli borsaya kote bir şirkettir ve bu durum şirketlere daha fazla sorumluluk yükler. Yani üzüldüğüm nokta bazı arkadaşlarımızın Pınar a 'merdiven altı şirketi' gibi bakmaları. İnsanın olduğu yerde bilerek, bilmeyerek her şey olabilir. Bu sebeple her yapılanın yetkili mercilerce düzgün denetlenmesi gerekir. Bu noktada biz tüketicilere düşen görev, hakkımızı tüketici kanunlarının bize verdiği haklar çerçevesinde aramak, arkasını bırakmamak ve dolayısıyla üreticileri tetikte tutmaktır.
Bu olayda Pınar üzerine düşeni şu ana kadar fazlasıyla yapmıştır. Büyük bir şirkete yakışan da budur. Ancak büyük bir şirket diyerek olayın 'yakasını salmamak' lazım, insanoğlu sonuçta, sizin de dediğiniz gibi her şeyi beklemek lazım. Önemli olan sürecin bundan sonra nasıl işleyeceğidir ki bekleyip göreceğiz.