View Single Post
Eski 26-08-2015, 12:10   #20
sebazios
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 06-05-2015
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 20
Erkanbey sorunun kaynağı kimya, terminoloji **** oranlar değil. Size en basit hali ile anlatayım, aklınızdaki tüm soru işaretleri de böylece ortada kalksın.

Bir bitki sadece 2 şekilde beslenebilir.

1-) kök vasıtası ile
2-) yaprak yüzeyindeki spomalar aracılığı ile.

Kök, bildiğiniz gibi çeşitli formlarda (kılcal, saçak, depo vs) olabilen çeşitli formlardadır. Lakin hangi form olduğu farketmeksizin, tüm kökler besinleri sadece "su ile beraber" alabilir. Yani bir bitkinin, bir besini alabilmesi için gereken ilk şart, "suyun içerisine karışabilir" olmasıdır. Yalnızca "süt" ile beslenen bir bebek gibi düşünün. Bu nedenle bir bitki için, besin maddesinde aranan ilk şart "suda eriyebilirlik"tir. Çünkü hem hücre, hem de dokular arasındaki besin transferi sadece "su" ile gerçekleşebiliyor.

Bu nedenle bitki kökleri, tutundukları toprağa sürekli bir basınç uygulayarak bünyesindeki suyu çekerler. Örnek vermek gerekirse bir kızıl çam kökü, cm2'ye 80kg basınç uygulayarak ne kadar su varsa (içerisindeki besin maddelerini ile birlikte) bünyesine çeker.

2. Yol ise, (sınırlı şekilde de olsa) yapraktan alınan besin elementleridir. Benzer bir yöntemdir. Spoma denen gözekler, yapı olarak aynı insan dudağına benzerler. Bazı durumlarda açılır, bazı durumlarda kapanırlar lakin değişmeyen şey spomaların da suyu emerek bünyesine almasıdır.

Bu spomalar sayesinde, suyun içerinde hangi madde var ise, bitki onu alır. Bu "g grubu total herbisit" de olabilir, şelatlanmış çinko oksit'te.


Şimdi Aristo uslulü ile gidelim ve aynı soruyu şöyle soralım:

"Suda erimeden bir maddeyi bitki alabilir mi?"

Cevabı siz verin.


***

Şu vereceğim örnek aklınızdaki her şeyi netleştirir:

Sedece serum ile beslenen bir insan düşünün. Suda erimeden bir maddeyi bu insana verebilmek mümkün müdür?


***


Hepsinde öte, verimli bir toprağa erişmek için izlediğiniz yol biraz hatalı. Şöyle ki, verimli bir toprakta, bitkinin ihtiyacı olan 16 tane besin elementinin hepsinin dengeli bir şekilde bulunması gerekir. (Bkz. Minimum yasası) Bitkinin hem sağlıklı, hem de lezzetli ürünler verebilmesi için bu besin elementleri şarttır. (En azından 10 tanesi için bu durum istisna kabul etmez)

Gayretiniz, bu besin elementlerini organik kökenli materyallerden elde etmek ise, sonuç bakımından çok büyük farklar alamayacağınız bilmenizi isterim. Çünkü bitki toprakta "potasyum oksit" arıyor ise, bunun muz kabuğundan mı, yakılmış ayçiçeği saplarının küllerinden mi, ya da potasyum nitrat gübresinden mi geldiği çok da umrunda değildir.

"Potasyum oksit var mı? Var. Eyvallah. Buyrun o zaman size lezzetli meyveler" der bitki.

***

Ikinci nokta ise, bunların miktarlarının ayarlanmasındaki güçlük. Düşük miktarlardaki topraklarda bu oranları dengeli tutturabilmek için, laboratuvarda çalışan bir tekniker hassasiyetine ihtiyacınız var.

Bu kadar zor ve karmaşık yollara girmektense, içerisinde (fosfor dışında) bitki için zaruri tüm elementleri hazır halde bulunduran mucizesi bir madde var: "yanmış (fermante olmuş) koyun gübresi"

Not: illa koyun gübresi olması da şart değildir lakin içerisinde bulundurduğu yüksek kalsiyu ve potasyum ile birlikte, bahçe tarımı için hem ideal, hem bulunması kolay olan seçenektir.

Elinizdeki toprağa %10 civarında karıştırdığınızda, minimum %10 organik maddeye sahip oldukça verimli ve dengeli bir toprağa sahip olursunuz.

Yani aslında amacınıza ulaşmanız bu kadar basit. "MeyveliTepe" isimli arkadaşımızın anlatmaya çalıştığı da bu. Boşuna kendinizi hırpalıyorsunuz.

sebazios Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön