Kamkat'ımı bu yılbaşı Metro Grosmarketten aldım. Boynu bükük;ama diğer saksılardan daha canlı ve tok bir görünümü vardı. Bükük olduğu için çok canlı OLMASINA karşın kimse onu almamış, bir kenarda kalmıştı. Ben onu seçtim ve bağrıma bastım. Evlat edindim. Boynu bükük olduğu için onu daha çok sevdim. Kışı evde, sabah güneşi alan bir pencere önünde geçirdi. Pencereyi sık sık açtım, hava alsın, diye. Bir iki ay önce (Haziran başı) balkona çıktı. 6. Kat, doğuya ve kuzeye bakan balkonda yine sabah güneşi aldı ve çok sert rüzgar. Dalları kırılmasın diye güney balkona çıkardım. Ortalık sakin, rüzgar az şimdi. Güneş'i birkaç saat Görüyor. Bugün çiçeklenmeye başladı canım kumkatım. Suyunu, toprağı iyice koruyuncaya kadar bekleyip verdim. Parmakla eşeleyip iki üç santime kadar kuruduğuna kanaat getirdikten sonra musluk suyuyla suladım bolca. 10 litrelik bir saksıda. Direnajını çok iyi yaptım. Saksının altı delik değil. Altta su biriktiğine kanaat getirene kadar sulayıp toprak kuruyana kadar bir daha su vermedim. Ince bir şişle saksının kenarlarından saksının dibine kadar sokarak toprağı zaman zaman havalandırdım. Tecrübelerim bu kadar. Meyva sürecini de ayrıca paylaşırım. Sevgiler tüm kumkat
Doğa severlere...