View Single Post
Eski 25-01-2015, 02:18   #45
akcabardak
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 23-01-2015
Şehir: ESKİŞEHİR
Mesajlar: 16
öncelikle belirtmek isterim ki çok önemli bir konuya değinmişsiniz tebrikler. ceviz fiyatları on yıl sonra ne olacak yonündeki kaygıları bir noktaya kadar anlayabiliyorum. bir yetiştirici olarak bu noktada benim de kaygılarım var. o yüzden yazılı düşüneceğim. eksik noktalarımı tamamlarsanız sevinirim.

şimdi endişelerin çıkış noktası şu. tarım iktisatında cobweb ya da örümcek ağı teoremi denen bir durum var. iktisattaki çoğu teori güvenilir değil ancak bu teori ampirik gözlemlerle desteklendiğinden gözümde daha az şüphe edilebilir bir yerde. detaya girmeyeyim. bu teoriye göre; tarımdaki herhangi bir sebeple t yılında üretilen ürün az ise doğal olarak fiyatı artar. (2010 yılı patates üretimi diyelim) ertesi sene t yılındaki fiyatı baz alan üreticiler çok kazanmak için o ürünü daha çok ekerler. dolayısı ile t+1 (2011) yılında söz konusu ürün (patates) bollaşır, bunun sonucu olarak da fiyat düşer. fiyat düşünce t+2 de üretim düşer fiyat artar... bu boyle sürer gider. (teorik olarak).

şimdi normal ürünlerde bu boyle. cevize gelirsek. bir ceviz ağacının verime yatma süresini 8 yıl alırsak bizim (t) miz 8 - 8 gidecek. diyelim ki 8 sene sonra her yer ceviz oldu fiyat da löp diye 1 usd a düştü. cevizleri kırıp kırıp yedik. hiç kimse 10 yılda emek emek yetiştirdiği ağacı bahçesinden söküp atamaz. 2. yıl 0,5 usd a düştü. bu sefer cevizleri tavuklara falan yedirdik. üçüncü yıl ... neyse gönlüm el vermedi.

size çok açık söyleyeyim, bu işi büyük ölçekte yapan hiç bir firma 5 yıl boyunca fiyatların maliyetinin altında kalmasına ya da "0" karla çalışmaya, ya da yüzde 4 gibi 5 gibi karlılık oranları ile çalışmaya dayanamaz. 6. sene o cevizleri söker yerine badem diker. 9. sene cevizi oyle bir fiyattan satarsınız ki kendiniz bile inanamazsınız. gerçi 9. senedeki kar aracıya gider 10. veya 11. sene daha mantıklı. bu tabi ki tamamen teorik bir yaklaşım.

işin diğer tarafı bence şöyle. bu işe bir koyup üç alacağım diyen adam girmesin. zaten oyle birisi olsa müteahhit olur. kimse de sermayesini 8-10 sene sonra geri dönecek bir işe yatırmaz. (bu işe yatırılan miktar kişi için çok önemli ise kesinlikle mantıklı değil, gitsin borsada ütülsün daha iyi) sonbaharda diktiği fidanın ilk baharda patladığını görünce heyecanlanmayan adam boşuna hiç uğraşmasın. o iş olmaz.

geriye kalanlar ne yapabilir?

1. maliyetleri azaltmak. kaliteden taviz vermeden mümkün olan en az harcama ile en çok ürünü elde etmekten bahsediyorum (17 donum bahçeyi babamla ben çekip çeviriyoruz. sadece iki gün 4 yevmiyeli işçi çalıştırdık).
2. doğru uygulamalarla verimliliği artırmak. bunun için paraya acımamak lazım. amerikaysa amerika ukraynaysa ukrayna yerinde gidip görmek gerek.
3. hocamın soylediği orgutlenme olayı. etrafımızdaki bahçeler bizim rakibimiz değil ortaklarımız. urunu yetiştirme, işleme ve pazarlama konusunda ortak hareket etmek müthiş bir maliyet avantajı sağlar. çünkü hitap ettiğimiz pazar yerel bir pazar değil, olmamalı.
4. tüm yumurtaları aynı sepete koymamak. atıyorum 10 donum ceviz varsa 10 donum de badem dikmek.

sonuç olarak. ağacımız varsa onlara iyi bakalım, enseyi karartmayalım. dikmeyi düşünüyorsak, bakabilir miyiz? getirisi götürüsü ne olur (hem mali hem psikolojik hem bedeni) iyi hesap edelim.

sürçü lisan etmişsem affola.

akcabardak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön