Herkese merhaba!
Çiçeği burnunda bir sukulent meraklısı olarak ben de bir sayfa açmak istedim. Henüz daha dün evimize ulaşan minicik saksılardaki sukulentlerim ve lithopslarımla ilgili yorum ve düşünceleriniz, önerileriniz benim için değerli, umarım beni ilginizden ve deneyimlerinizden mahrum etmezsiniz. Ben de burada her türlü gözlemimi ve edindiğim bilgileri paylaşmayı düşünüyorum. Elimdeki türlerle ilgili kısa kısa bilgiler vermek, benim gibi yeni başlayanlar için faydalı olabilecek bir başlık oluşturmak şu anki dileğim, umarım bunu hakkıyla yerine getiririm
.
Lithopslardan başlayayım. Ben bu yaşayan taşlara bayıldım!
İlki
Lithops lesliei
Cole number sıralamasına göre hangi numara olduğu çoğu satıcı tarafından belirtilmiyor ama internetteki kaynaklardan yararlanarak elimdeki lithopsun
C047 Lithops lesliei ssp. lesliei v. venteri olduğunu düşünüyorum.
Lithops lesliei diğer lithops türlerine nazaran yetiştirmesi daha kolay ve suyu daha iyi tolere edebilen bir tür olarak geçiyor. Doğal habitatı Güney Afrika'daki bir nehir yatağının iki tarafındaki taşlık şerit olarak tanımlanıyor. Çiçekleri ise altın sarısı ve gövdesini tamamen örtecek kadar büyükmüş, onu da görürüz umarım
Edindiğim bilgilere göre lithopslar her sene kendini yenileyerek adeta yılan derisi değiştirir gibi eski yapraklarını yenileriyle değiştiriyorlar. Bitki eski yapraklardaki suyu yeni yapraklarına aktarıncaya kadar da asla su verilmiyor, taa ki eski yapraklar kuru bir kabuk gibi kalıncaya dek. Bu aşamadan sonra azar azar su verilmeye başlanıp lithops çiçek açana kadar su verilmeye devam ediliyor. Çiçek açtığı dönemden sonra ise su vermeyi tekrar kesiyoruz. (Yanlışsam düzeltin sevgili lithops yetiştiricileri)
Bu bilgilere dayanarak dün lesliei elime geçtiğinde eski yapraklarının yeterince kurumuş olduğunu düşündüm (Ayrıca yeni yapraklar da bana biraz buruşuk gibi geldi) ve lithopsumu
suladım! Bir kaç saat sonra gözlerime inanamadım. Sevgili lithops'um birden büyümüş, döktüğüm suların bir zerresini ziyan etmeden tamamen depolamıştı!
Aşağıdaki fotoğrafta gördüğünüz kurumuş yapraklar ben sulamadan önce yeni yaprakların üstündeydi. Dip kısımlarda görülen yeşil yerler tamamen kuru yaprakların altındaydı ve gözükmüyordu. Böylelikle suyu tutma kapasitesinin ne kadar fazla olduğunu muhteşem bir şovla ilk günden bana ispatladı