View Single Post
Eski 18-09-2014, 10:53   #85
TCM
Ağaç Dostu
 
TCM's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,862
Her sektörde tekelleşmenin, holdingleşmenin olmaması için istikrarın olması lazım. Misal; sanayide çalışan mobilyacı yaptığı ürünlerin kendisine getireceği yıllık geliri az çok bilmeli. Yüzde 20 az olur fazla olur sorun olmaz. Ancak kriz oldu, döviz arttı, dolu yağdı gibi sebeplerle birkaç yıl komple zarar ederse bu işverenden hiç bir şey bekleyemezsiniz. Ne iş güvenliğine önem verir, ne asansörüne gereken bakımı yaptırabilir, ne de çalışanlarının sigortalarını yaptırabilir. Fazla da sermaye birikimi yoksa bir kaç sene sonra daha büyük bir mobilyacının yanına işçi olarak çalışmaya girecektir. Çiftçiler de öyle; adam patates ekiyor ve 10 dönüm yerden kazandığı ile ev alıp oğlunu evlendirebiliyor bu yıl. Ancak sonraki birkaç yıl ürünü para etmediğinde yavaş yavaş elindeki kazanımlarını tekrar kaybetmek durumunda kalabiliyor. Peki bu durum dört beş yıl boyunca sürerse; banka ipoteği, stres, kavga vs. Ve ürünün para etmesi muhtemel yıl geldiğinde ise çiftçi tarladan eli boş dönmek istemiyor. En ufak bir sorunda soluğu ziraat mühendisinin yanında alıyor. Müşteri dükkana gelmiş, bu yıl para edecek mahsulün olabildiğince fazla olmasını ve hastalanmamasını istiyor. Satıcı dolduruyor tabi torbayı, üç-dört çeşit ilaç 250 tl. Haftaya kadar düzelmezse "bir de bunları dene, bunlar daha etkili" diye 350 tl. lik bir torba daha. Sezon sonu hüsran olursa da "merak etme herkesin ki böyle oldu" diye teselli. Yani çiftçi kendisini kurtaracak ürünün göz göre göre heba olmasını istemiyor ve kendince elinden gelen her şeyi yapmayı istiyor. Para veriyor ya, sanki daha çok gübre verir ve sürekli ilaçlarsa iyi olacak. Bu durum yıllarla devam ederek alışkanlık haline geliyor. Kendi aralarında konuşan çiftçiler birbirlerinde görüp duyarak kullanılan katkıları her geçen sene arttırıyorlar. Kısa vadede gözüken zarar olmadığından sorun yokmuş gibi geliyor tabi. Yaylada salatalık yetiştiren biriyle konuştuk; çiğ çok, iki-üç günde bir ilaçlıyorum ben dedi.
Geçenlerde tarihini tam hatırlamıyorum, kayınpedere sordum ilaçladıktan sonra bir hafta geçmiş miydi diye. Güzelce yıkarsan bişey olmaz bana yıllardır olmadı ya dedi. İnsanımız ilaçlı, katkılı gıdayı yiyince bir iki ayda öleceğini sanıyor.
Çiftçiyi bilinçlendirmek zaman alacak ve kişileri alışkanlıklarından vazgeçirmek zor. Üstelik bunlar (bizim yöre için konuşuyorum tabi) iyi hallerimizmiş. Zirai ilaç satan arkadaşın dediği, pek çok zararlı ilaç vs. nin kullanımı yasaklanmış. Gübre bayi arkadaşın dediği ise milletin eskiye göre gübresini daha bilinçli ve az verdiği...
Holdingleşmeyi önlemek, küçük esnaf, zanaatkar, çiftçinin birleşmesine, dayanışmasına, bilinçlenmesine, kooperatifleşmesine bağlı. Yoksa her sektörde ülkede 10-15 firma olacak, kalanlarda onların yanında işçilik yapacak.

TCM Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön