View Single Post
Eski 08-08-2014, 10:23   #62
Emine Akman
Ağaç Dostu
 
Emine Akman's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-04-2011
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 410
Haklısınız H. Doğan hem de çok haklı, bu organik tarım konusunda.

2000 yılında yani bundan 14 yıl önce yüksek lisanstayken, bir hocamızın odasında hem ders yapıyor hem de sohbet ediyorduk. Sohbet esnasında kendi öğrencilik yıllarında İngiltere'de yaşadığı şeylerden bahsediyordu.

Bir gün kendi odasına başka kültürlerden arkadaşlarını yemeğe davet etmiş onlardan biri de İngilizmiş. Haliyle geleneksel Türk mutfağından örnekler pişirmiş. Sarmalar, tatlılar...O kadar özendim ki demişti...Bayılmışlar....Aradan zaman geçmiş bu kez de İngiliz arkadaşları bir davet vermiş. Bizimki "Bir şey de yemedim, nasıl da açtım, kalktık gittik davete" diye anlatmaya devam ediyor...Neyse sofra mükemmel...Her şey gayet hoş...Bekle bekle yemek yok..."Dayanamadım mutfağa girdim, baktım daha tabakları ısıtıyor, ortada yemek namına bir şey yok bir tek bir tabakta cılız bir tavuk...Bu ne demiş: Cevap, şişine şişine "organik tavuk" diye gelmiş....Hay senin organiğine dedim içimden" diye anlatmaya devam etmişti.

Sınıfta da emeklilik maaşlarını yükseltmek için gelen 1 yarbay, 2 de yüzbaşı, 1 de askere gidişi uzatmaya çalışan mimar vardı. Hepsinin acayibine gitti bu "organik" lafı...O dönem o denli YABANCIYDIK bu söze. İzmit Real'de minicik bir reyon vardı sadece organik ürün satan. Çoğu insanın daha haberi bile yoktu. Şimdi bakıyorum 14 sene sonra pazarda önüne gelen bağırıyor "organik bunlar organik" diye.

Hadi diyelim domatesi, salatalığı, nane, maydanozu kendimiz yetiştirdik "organik" diye. Çay, şeker, sıvıyağ, mercimek,pirinç, buğday,nohut....saymaya gerek var mı, bu liste uzar gider. Tamamen dışa,pazara bağımlıyız. 2 domatese dünyanın parasını vererek SAĞLIKLI kalacağını zannetmek bana o denli gülünç geliyor ki...

Emine Akman Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön