Altı ay önce başlığı açıp kaçmışım, bir daha da ne uğramak ne de bir şey
İlk mesajlarımda belirttiğim gibi yetiştirme kabinimi yaptım, domatlarımı kabine yerleştirdim ve bir ay kadar gayet sağlıklı bir şekilde yetiştirdim. Fakat bir ayın sonunda (sanırım Şubat sonu gibiydi) iki gün içinde sekiz domat fidem birden öldü. Ne bir hastalık belirtisi vardı ne da zararlı.
O moral bozukluğuyla bir süre hiç birşey yapmadım. Neden sonra Nisan sonu gibi yine aynı tohumları ektim. Tüm tohumlarım gayet güzel çimlendi ve sağlıklı fideler haline geldi. Zamanı gelince artık bahar da gelmiş olduğu için mutfaktaki yerimde her birine bir topraksız sistem hazırlayıp yerlerine yerleştirdim.
Tam bunları güzel güzel büyütürüm diye hayaller kuruyordum ki, bir anda (iki gün içinde) eşim ile birlikte yirmi yıldır oturduğumuz evimizi kiraya verip, bahçeli bir eve taşınma kararı aldık. Yaklaşık birbuçuk ay önce de taşındık.
Tabii ben taşıma şirketindeki arkadaşları hafife aldığımı neden sonra farkettim. Zira yeni eve geldiğimizde sekiz tane domatesimdan yalnızca üç tanesi hayattaydı. Adamlar diğerlerini resmen çiğneyip geçmişler. Sinirlenip bağırmaya başlayınca da arsız arsız "abi domatın kilosu bi lira, alıp geleyim istersen" gibi yılışık bir cevap aldım. Ya öldürmek lazım ya da susmak dedim ve ikinci seçeneği tercih ettim.
Sağ kalanları yeni evlerindeki yeni yerlerine yerleştirdim. Sonuç olarak yalnızca bu gördüğünüz üç tane domatım kaldı. Üçü de çiçeklenmeye başladı. Ama hepsi birden köklenip yerlerde sürüklendiği için hangisinin hangisi olduğunu bilmiyorum. Meyveleri çıkınca hangisinin ne olduğunu göreceğim. Her kökteki ilk iki ya da üç tane meyveyi tohumluk bırakıp, bu yılki paylaşımda hiç değilse onları dağıtmak istiyorum.
Biraz uzattım sanırım ama başlığı açıp altı ay hiçbir şey yazmayışımın nedenini açıklamak istedim.
Sevgilerimle