View Single Post
Eski 04-05-2014, 15:06   #97
MeyveliTepe
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Alıntı:
... Paylaşımlarda, hangi bitki yetiştirme metodun insan sağlığına en az zararsız olduğuna dair ortak bir kanıya varılmadığı...
Ben de tam bundan bahsediyordum zaten.

Bir an için organik yetiştiriciliği hariç tutalım, herhangi bir bitki yetiştirme metodunun "en az zararsız" (çok zararlı anlamında mı? en zararsız anlamında mı?) olup olmadığı söz konusu metod ile doğrudan ilintili midir? Yoksa belirleyici olan metod olmayıp, bitkiye ne verildiği, hastalık ve zararlılarla nasıl mücadele edildiği midir?

Organik yetiştiriciliği ayrı tutalım diye yazdım, çünkü tanımı gereği toprağa verilmesi gerekenler (veya verilebilir olanlar), zararlılarla mücadede kullanılabilir yöntemler önceden belirlidir.

Bitki fizyolojisi, mineral asimilasyonları, sayısı yüzlere varan iz elementler, amino asitler, diğer organik bileşikler, köklerden emililim, yapraklardaki fotosentez mekanizmaları, bitki içindeki taşınım mekanizmaları, bitki biyolojik faaliyetleri içinde yüzlerce enzimin amino asitin, karbon bileşiklerinin sentezlenmesi, hücre çoğalması vs.vs. devasa bir literatürün burada tekrarı topraksız tarım metotlarının ne zararlı olduğuna ne de faydalı olduğuna işaret eder.

Yazdığım ilk mesajda belirtmiştim, bitkinin gerçekten ihtiyaç duyduğu mineraller, bitki köklerinin doğrudan alabileceği formlarda ve denenmiş formülasyonlarla bitki köklerine verildiğinde, toksik pestisit de kullanılmadığında, meyvesinin insan tüketiminde yetiştirilme metodu sebebiyle zararlı olabileceğine dair herhangi bir neden ve kanıt yoktur.

Bu paragrafta bir çok koşul var. Ucu açık görünmesinin sebebi belki bu koşullardır. Fakat, meyvenin zararlı mı faydalı olduğunu belirleyen yetiştirme tekniği değil, belirtilen koşullardır.

Paragrafta basitçe yazılmış bazı şeylerin okuyanına göre oldukça detaylı anlamları da var elbet.

Söz gelimi;
  • Bitkinin gerçekten ihtiyaç duyduğu mineral denirken, arsenikli bileşik verilmeyecek diye düşünülebir (arsenik sadece bir örnek),
  • Bitki köklerinin doğrudan alabileceği formlarda denirken toprak biyojojisinin var olmadığı ortamda bitki köklerinden emilmeye hazır nihai form'dan bahsediliyor. (Örnek: nitrobacter'in mevcut olmadığı durumda azotu NH4, NH3, NO2 formlarında değil de NO3 formunda vermeyi tercih ederiz çünkü bir kaç istisna dışında bitkiler genellikle azotu NO3 formunda alırlar)
  • Denenmiş formülasyonlar denirken hem kullanılan bileşikler, hem içerdiği minerallerin miktar ve biribirlerine oranları, suda çözünürlükleri bitkiler tarafından alımı, bitkiye olan etkileri, meyvesi, verimliliği vs. bitki gelişimi bakımından denenmiştir. Önceki deneyimleri kadar başarılı olacağı muhakkaktır.
  • Pestisit konusundan bahsetmeye gerek var mı bilmiyorum. Kalıntı bırakacak pestisitler izin verilenin altında olsa dahi zararlıdır.
Görüldüğü bu koşulların varlığı hem topraksız yetiştiricikte başarılı olmanın hem de zararlı olmayıp faydalı ürünler elde etmenin koşullarıdır.

Benzer koşulların topraklı tarımda da varlığı kuşku götürmez.

Bu sebeple endişe duyulması gereken yetiştirme tekniği değil, nasıl (neler kullanılarak) yetiştirildiğidir.

Kaldı ki, hidroponik tekniklerde steril ve inorganik bitki besleme tek yöntem de değil.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön