[Cumhur Tonba]

Sayın vetman,
Lütfen şımartmayın beni. Öğrenmenin yaşı yoktur deyip kendimi bir öğrenci olarak kabul ediyorum her zaman. Okyanus da bir zerre olabilsek ne mutlu bize.

Şimdi gelelim biraz da acı olaylara.
O zaman (Belkide ilkdi Türkiyede) Tahirova Süt Koyunu Yetiştirme Derneği Kurmuştuk. İlk anlarda inanın koçları nerede ise bedava dağıtıyorduk. Her gün yetiştiricilerin ayağına gidiyor, anlatıyor, çiftlikteki örnekleri gösteriyorduk. Çok zorlandık. Fakat 2 sene içerinde Gönen, Biga köylerinde 18 çiftçi ile anlaştık. Onlara koçları verdik. Tüm kayıtlarını tuttuk. Her hafta destek ziyaretleri yaptık.
Çocuklar duymasındaki gibi.. Patladı gitti. Yetiştiriciler gayet memnu, biz memnun, Mustafa Bey daha da memnun ( Zira doktorasını da bu konu ile yaptı).
Öyleki İzmir, manisa, aydın illerinden dahi talep geliyordu. Yetiştiricilerimiz koç yetiştirememeye (İhtiyaçlara yetişememeye)başladı istekler için.

Bu 6-7 sene sürdü. Derneğimiz yavaş yavaş toplantı yapamamaya başladı. 1979 yılında Çiftlik Türk Hükümetine devroldu. Çalışan sayısı katlanırken, üretim ters yönde azalmaya başladı.

İki defa mahkemeye çıktık dernekler kanunu yüzünden. Ne yapalım, ne yapalım diye çok düşündük fakat canlı tutamadık derneği. Tüzükdeki bir maddeye dayanarak aidatını ödemeyen üyeleri dernek üyeliğinden çıkardık. Ve derneği kapattık.

Bu inanın ne kadar acı bir hatıra. Biliyorsunuz şimdi bu boşluğu yavaş yavaş doldurmaya başladılar.

Fakat sizin doktoranızı tamamlayacağınıza eminim. Dilerim fazla ara vermezsiniz. İşi soğutmazsınız.
NOMAD memleketine gidecek, siz doktaranızı tamamlayacaksınız. Yoksa yandınız. Hep hatırlatır dururm.
Sevgi ve saygılarımla.