View Single Post
Eski 23-03-2014, 23:55   #114
kamil35
Ağaç Dostu.
 
kamil35's Avatar
 
Giriş Tarihi: 11-09-2008
Şehir: izmir
Mesajlar: 1,631
"Merhaba Sayın kamil35
4 yaşındaki kızım için hakiki bal arıyorum. Siz Arıların beslenmesinde glikoz şurubu, şeker vs kullanıyor musunuz?bazı dönemler arılar aç kalmasın diye kullanıldığını duymuştum.
Saygılar..."


İki gün önce, yukarıya kopyaladığım özel mesajı aldım. Herkesin bilgilenmesi açısından soruya burada cevap veriyorum.
Arılarımı yavru döneminde şeker şurubu ile besliyorum. Glikoz hiç kullanmadım. Beslemede glikoz kullanmayı da doğru bulmuyorum. Glikozun GDO’lu mısırdan üretildiği herkesçe malum…
Yukarıdaki soruya benzer bir çok soruya bu sitenin değişik bölümlerinde cevaplar yazdım .
Tüm Türkiye’de arılar belli dönemlerde beslemeye tabi tutulmaktadır. Burada dikkat edilecek husus arıyı beslemenin ne zaman yapıldığıdır.
Arılar yavru döneminde, daha fazla nüfus üretebilmeleri için beslenmelidir. Bu zamanda kovan içinde aşırı bal tüketimi vardır ve arı bal stoğu yapamaz. Yavru dönemi polenin en bol olduğu bahar dönemidir. Bu dönemde beslenen arı daha fazla yavru yapar ve bal dönemine güçlü bir koloni ile girilir. Bal dönemine güçlü giren koloni, verimli bir bal dönemi geçirecektir.
Ben arılarımı Şubat ayından Haziran ayının ortalarına kadar haftada 1-2 defa (200-500gr şeker şurubu ile) besliyorum. Belirttiğim tarihler arının çoğalma dönemidir. Bu dönemde arı kovan içinde bal stoğu yapamaz. Dışarıdan gelen nektar ve besleme yoluyla verilen şeker şurubu yavru üretiminde kullanılır.
İzmir’de hayıt çiçeklerinin açmaya başlamasıyla bal sezonuna girilmiş olur. Hayıt çiçeği 10 Haziran gibi açmaya başlar ve 15 Haziran gibi de bal akımı başlar. Bu tarihten itibaren arıları besleme işlemine son veriyorum.
Sonbaharda son bal hasadı gerçekleştikten sonra da arılara besleme yapılır. Kışa genç nüfusla girmek için bu gereklidir.
Şimdi gelelim besleme esnasında arılara yedirilen şekerin baldaki etkisi ne kadar olur? Yukarıda belirttiğim tarihlerde yapılacak beslemede baldaki şeker oranının %5’i (yüzde beş) geçmesi mümkün değildir.
Başka bir hesap daha yapalım; bir kovana bir yılda taşınan bal miktarı 200-400kg (koloninin gücüne bağlı olarak) , bir koloniye yapılacak şeker takviyesi de 10kg olsun. Kovan içine giren balı ortalama 300kg alırsak 10kg şeker bu balın içinde 1/30 oranında olur. Yüzdeye vurursak yaklaşık %3-4 olur.
Yukarıdaki hesap verilen şekerin bala tamamen karıştığını varsayarak yapıldı. Bu beslemenin arının stok yapamadığı ve tüketimin en yüksek olduğu dönemde yapıldığı da hesaba katılırsa baldaki şeker oranı %3’ün de altına düşecektir.
Yukarıda belirttiğim ortalama 300kg bal yanlış anlaşılmasın. Bu miktar bir yıl içinde kovana giren bal miktarıdır. Bir arıcının kovan başına alabileceği bal ise 10-20kg arasıdır. Türkiye ortalaması 16kg dır. Ben 2004’ten beri arıcılık yapıyorum, Türkiye ortalamasına hiç ulaşamadım
Balda çıkabilecek en masum şey şekerdir. Keşke satılan ballarda sadece şeker katkısı bulunsa da insanlar bunu güvenle tüketse…
Baldaki esas tehlike arının şeker şerbetiyle beslenmesi değildir. Arılarda bilinçsizce kullanılan vitamin, antibiyotik ve varroa ilaçlarının kalıntısıdır.
Şu ana kadar arılarımda vitamin ve antibiyotik hiç kullanmadım. Varroa mücadelesini de bal akımından en az 45 gün önce yaptım.
Bu konu üzerine yazacak çok şey var… şuan bu kadar yeter. Saygılarımla…

kamil35 Çevrimdışı   Başa Dön