Sayın
prıtt,
Sayfanızı ancak bugün görebildim onun için fikirlerimi biraz gecikmeli olarak belirtiyorum. İnşaallah bazı şeyler için çok geç kalmamışımdır.
İlk mesajınızdan bu tarafa doğru gelecek olursak, aklınızdaki ilk soru apartman dairesi mi yoksa müstakil ev mi idi? İş durumunuz nedir ve ne şartlarda çalışıyorsunuz bilemiyorum ancak aktif olarak çalışan bir insan için çok büyük bahçesi olan bir ev nimetten çok külfete dönebiliyor. Zira akşama kadar yoğun bir iş temposu ve stres ardından da o yorgunlukla bahçe işleri gerçekten zor oluyor. Ama stres atacak kadar, kafanızı dağıtmaya yetecek kadar bir bahçesi olan akşam iş dönüşü biraz sizi oyalayacak ve hafta sonlarınızı güzelleştirecek küçük bir bahçe idealdir. Gerçi mesajlarınızda babanız ile beraber oturmayı düşündüğünüzü söylemişsiniz. Bu durumda zaten işler paylaşılacak ve bahçesi olan bir ev sizin için daha uygun olacaktır.
Şimdi de en son tarafta bulunan mesajlarınıza geçeceğim. Çünkü arada yazılmış olan kapı pencere, yalıtım faslından daha önemli görüyorum.
Öncelikle bodrum meselesi. Aksaray'da hangi mimar ile görüştünüz bilmiyorum. Ama görüşmüş olduğunuz mimar arkadaşa kendim de bir mimar olarak kesinlikle katılmıyorum. Bana göre bizim toplum yapımızdaki insanlar için, özellikle de bahçeli evler için bir bodrum elzem bir mekandır. Bizler toplum olarak eskilerimizi atmaya kıyamayan, elimizde varken yenilerini almaya devam eden bir yapıya sahibiz. Yaşınız kaç bilmiyorum ancak, muhtemelen gençlik yıllarınızda bindiğiniz ve şu anda hiç kullanmadığınız bisikletiniz hala evinizde duruyordur. Veya arabanızın lastiklerini değiştirdikten sonra eskileri atmamış bir yerlerde istiflemişsinizdir. Bir evin ihtiyacı olan tabak çanak takımı 2 veya 3 takım iken hepimizin evinde en az 5 takım tabak çanak vardır. Bu örnekleri böyle uzatmak mümkün. Bu kadar eski eşya, kırık dökük nereye konulacak. Her birini teker teker çatı katına çıkartıp indirmeyi düşünüyorsanız bilemiyorum. Ayrıca bahçe işleri ile uğraşacağınız için, kazma, kürek, bel belki bir çapa makinası ve el arabası gibi bir takım alet ve edavatlarınız olacak. Bahçede kullandığınız bu aletleri nerede muhafaza etmeyi düşünürsünüz. Bütün bunlar için de bir bodrum ihtiyacınız olacak. Yine mesajlarınızda arsanızın imara yeni açıldığından bahsetmişsiniz. Muhtemelen doğal gaz hattı henüz bölgenize gelmemiştir. Doğal gaz hattı gelinceye kadar mecburen odun-kömür sobası ile ısınma işini halledeceksiniz. Aksaray şartlarını düşündüğüm zaman -ki bizim Konya şartlarına yakındır- her bir ev için yıllık 3 ton kömür ve 250 kilo odunu nerede istifleyeceksiniz. Şu anda hemen aklıma gelen birkaç sebebi size söyledim sadece bodrum kat için. Muhakkak maliyeti arttıracaktır ama ihtiyaçlar göz önüne alındığında bu maliyetin göze alınması gerektiğini ısrarla söylüyorum. Çizmiş olduğunuz şemada bahçede evden ayrı olarak müştemilat deposu çizmişsiniz. Böyle bir müştemilat deposu yerine binaya bir bodrum kat yapılması daha mantıklı geliyor bana. Ki bu depo da, size ileride imar yönetmeliği açısından sıkıntı çıkartacaktır.
Çatı katı ile ilgili sorularınız bulunmakta. Çatı katı yapmak gibi yasal bir hakkınız var ve bunu yapmanızı tavsiye ederim. Ancak yapacak olduğunuz çatı katını son kata dubleks bağlantı olarak değil müstakil olarak yapmanız. Bu konuda yönetmelik zaten iki hak veriyor. Ya son kata bağlı bir piyes yani halk arasında dubleks olarak tabir edilen uygulama, ya da son katta bir kapıcı dairesi şeklinde planlama. Ben her iki dairenin de size ait olacağı varsayımına dayanarak çatı katının kapıcı dairesi olarak planlanmasından yanayım. Son kata bağlı bir dubleks yapmanın biraz önce başka arkadaşlarımızın da yazdığı gibi ısıtma, temizlik ve hiç hesaba katılmayan vergi gibi bir takım külfetleri olur. Ancak kapıcı dairesi yaptığınızda ayrı kapısı olan yatılı bir misafiriniz geldiğinde rahatlıkla yukarıya çıkartabileceğiniz özellikle de ısıtma konusunda daha rahat edeceğiniz bir mekan elde etmiş olursunuz.
Şimdi de odaların yerleşimine gelelim. Aslında bu konuda mimarınıza teslim olmanız daha doğru diye düşünüyorum. Ancak birkaç ipucu vermek istiyorum. Biz mimarlara göre, özellikle de Konya, Karaman, Aksaray gibi iklimi sert olan bölgelerde doğu ve güney yönleri sevdiğimiz, batı ve kuzey yönleri ise pek de sevmediğimiz yönlerdir. Karşılaştıracak olursak, doğu güneşi sabah güneşidir ve ılık hoş bir sıcaklığı vardır. Batı güneşi ise öğleden sonra kendini gösteren bir güneştir ve batı cephesinde bulunan odalar öylesine ısınır ki yaz günlerinde o odalarda yatmak pek mümkün değildir. Kuzey de tam tersine soğukluğu sebebi ile sevilmez. Bu şemaya göre baktığımızda, eğer arsanız da el veriyorsa, mutfak ve yatak odalarının doğuya gelmesi makul olandır. Oturma odasının da güneye gelmesi makuldur. Bu arada eğer arsanızda manzara faktörü var ise önünüzde işlemekte olan yol mesala oturma odanız ve salonunuzun yola doğru bakması daha mantıklı olur. Tuvalet, lavabo, banyo, merdiven evi gibi az kullanılan mekanları ise yapabildiğiniz kadar kuzey ve batı cephelerine yayınız.
Tuğla mı gaz beton mu soruları vardı biraz önce. Tabii ki eğer imkanlarınız el veriyorsa ytong gaz betonu tavsiye ederim. Ancak maliyeti tuğlaya göre oldukça yüksektir. Her ikisine de yalıtım yapılacak nasıl olsa. Ama kesinlikle bims tuğla kullanmayınız. Onun yerine anam babam inşaat tuğlası kullanmanızı tavsiye ederim.
Yapacak olduğunuz yalıtım ise sadece dış duvarların mantolanması ile bitmiyor. Enerji performansı yönetmeliğine göre hem binaya dışarıdan mantolama yapmak zorundasınız, hem bodrum tavanına, hem ara kat yalıtımı dediğimiz daireler arasına, hem de çatı arasına yalıtım yapmak zorundasınız. Burada malzemeler çeşitleniyor xps, eps, cam yünü ve taş yünü alternatifleriniz var. İnşaat yapanlar özellikle maliyetinden dolayı xps tercih ediyorlar. Ama hem bina sağlığı hem içinde oturanların sağlığı ve gelecek açısından düşündüğünüzde kesinlikle tavsiye etmediğim ve hatta ilerleyen senelerde devletin de yasaklayacağını düşündüğüm bir malzeme xps. Maliyetinizi arttırmakla beraber naçizane tavsiyem camyünü veya taşyünü olacaktır. Bahsetmiş olduğum bütün ısı yalıtımı işleri için. Tabii bir de su ve nem yalıtımı bunun tek malzemesi ise mebran. Başka da bir alternatifiniz yok. Mecbur onu kullanacaksınız.
Şimdi de bahsetmiş olduğunuz pencere mevzusuna gelecek olursak. Zaten yönetmelikler gereği tek cam kullanamıyorsunuz. Mecburen çift camlı ısıcam kullanacaksınız ki bu da kafanızdaki pek çok soru işaretini silecektir. Zeminden başlayan pencere pek çok projemde kullandığım bir pencere türüdür. Özellikle de bahçeli müstakil evlerde oturma odalarının bu şekilde olmasını tavsiye ederim ki bir başka arkadaşımızın da belirttiği gibi iç mekan ile dış mekanı bütünleştirmek adına çok güzel bir uygulamadır. Ancak böyle bir pencere yapımı için "Binaların yangından korunması hakkında yönetmelik"te bazı püf noktalar var. Proje çizim işini vermiş olduğunuz mimar arkadaşımız bunları da göz önüne alarak projesini ona göre çizecektir.
Şimdilik bu kadar. Eğer aklınıza takılan bir husus olursa her zaman yardıma hazırım. Şimdiden kolay gelsin...