View Single Post
Eski 23-07-2013, 14:23   #37
ciroz
Ağaç Dostu
 
ciroz's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-03-2012
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,033
ALAKIR NEHRİ KARDEŞLİĞİ'nden KAMUOYUNA ÖNEMLİ DUYURU!

Name:  alakir-logo.jpg
Views: 834
Size:  22.0 KB

Antalya Valiliği, faaliyette olan 4 adet Hidroelektrik Santrali (HES) ile can çekişen vadide projelendirilen son 3 HES içinde 'Çevre Etki Değerlendirme' (ÇED) kabulü yaparak, Alakır Vadisi'ni içindeki tüm canlılarla birlikte tamamen yokedecek olan nihai soykırım onayını verdi!

Antalya Valiliği, geçen haftalarda DEREKÖY ENERJİ şirketi tarafından Çaltı köyünde yapımı planlanan Dereköy HES için 'ÇED başvurusunun kabulü' nü duyurmuştu.

Vadide bitmiş olan 4 adet HES'in yıkımı gözler önündeyken ve bu yıkımlara karşı halihazırda büyük tepkiler varken ve en son Dereköy HES ile ilgili alınan bu son kararın yankıları sürerken, şimdide vadinin en üst kotlarında bulunan, henüz hiç el değmemiş, Karaağaç su kaynaklarıyla şelalerinin, sayısız flora ve fauna çeşitliliğinin bulunduğu, en bakir ve ekolojik açıdan en hassas bölgesine ADO şirketi tarafından yapılmak istenilen 2 adet HES'inde (Alakır 1 ve Alakır 2 HES) ÇED başvurusu kabulü valilik tarafında duyuruldu.

ALAKIR 1 HES ÇED DUYURUSU;
Antalya Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü
ALAKIR 2 HES ÇED DUYURUSU;
Antalya Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü

Valilik tarafından alınan bu kararla birlikte vadide yapımı planlanan tüm HESlere onay verilmiş olundu.

Böylelikle 1200mt yükseklikten sahile kadar olan 70km uzunluğundaki vadi üzerinde yer alacak olan 7 adet HESle birlikte Alakır nehri tamamen borulara hapsedilmiş olacak.

Onay verilen tüm bu projelerinde tamamlanması halinde Alakır Nehri artık hiç akmayacak.

Ondan beslenen, hayat bulan vadideki tüm canlılarda zaman içinde yok olacak.

Faaliyette olan HESlerin yarattığı yıkım ve kuraklıktan ötürü kendilerine vadinin üst kotlarında yaşam alanı bulan başta 'kırmızı benekli alabalık' olmak üzere sucul yaşama bağlı tüm canlıların soyu tamamen tükenmiş olacak.

Varolan HESlerin yarattığı afet boyutundaki yıkımlar ortadayken, Antalya Valiliği'nin diğer HESler içinde onay veriyor olması en hafif tabiriyle bir insafsızlık ve vicdansızlık örneğidir.

ÇED başvurusu kabulü yapılan bu en üst kottaki 2 HES için 'Çed gerekli değildir' kararına karşı açılmış ve kazanılmış davalardaki bilirkişi heyetinin hazırladığı raporda 'hassas bir biyolojik çeşitliliğin ve zenginliğin olduğu bu bölgede yapılmak istenilen herhangi bir yatırımda ÇED aranıp aranmamasından çok, bu bölgede HES dahil doğayı tahrip edecek hiçbir yatırım yapılmayarak bölgenin koruma altına alınması gerektiği' belirtilmişti.

Ayrıca vadinin 1. derecede doğal sit alanı özellikleri taşıdığına dair kazanılmış olan dava, şirketlerin ve valiliğin karara yaptığı itiraz nedeniyle şu anda Danıştay aşamasındadır.

Alakır Vadisi'nin tabiatını altüst eden bu HESlere karşı yürütülen hukuksal barışçıl mücadele sürecinde, valiliğin, mahkemelerin, şirket yetkililerinin ve bölge jandarmasının yaşam savunucularına karşı tutumlarına karşı hepbirlikte şahit olduk.

Sadece Alakır Vadisi'nin doğasını ve onun içinde birbirleriyle uyum içinde onbinlerce yıldır yaşayan canlıları bu akıl ve mantık dışı insafsız projelerin yıkımına karşı korumak için barışçıl bir mücadele yürütünler her türlü tehtide ve baskıya maruz bırakıldılar.

Kazanılan davaların yürütmesi dahi uygulanmadı.

Başta 'çevreye telafisi mümkün olmayan zararlar verdiğinden ötürü' mühürlenen santraller, daha sonra bir 'oldu bittiye' getirilerek, 'zaman aşımı' bahanesiyle tekrar faaliyetlerine izin verildi. Bir bakıma 'tamam o katil ve onu öldürdü ancak ihbar etmekte geç kaldınız. Onun için öldürmeye devam edebilir' gibi bir adaletsizlik ortaya çıktı.

Suçlulara karşı yapılan suç duyuruları dikkate alınmayıp red edilirken, asılsız suç duyurularıyla yaşam savunucuları hakkında davalar açıldı, gözaltılar yapıldı, haklarında adli kontrol dahi verildi.

Savcılar tarafından hakarete uğradılar, jandarma tarafında tehtid edildiler, psikolojik şiddete maruz kaldılar, rüşvet dahi teklif edildi şirketler tarafından.

Bu süreçte hukuksal, idaresel ve insanlık adına yaşanmayan rezillik neredeyse kalmadı.

Bu soykırım projelerine onay veren, başta hükümet ve ilgili bakanı olmak üzere, Antalya valisi'ni, ilgili bölge müdürlerini, bu projelerde emeği ve sorumluluğu olan yetkili tüm şahıs ve kurumları şiddetle KINIYORUZ!

Kendilerine bir kez daha, makamların, iktidarların, mevkilerin, malın ve mülkün geçici olduğunu hatırlatarak, er ya da geç doğadaki masum canlılara yapılan bu zulümlerin ve ahını aldıkları onca canlının katlinin sorumluluğundan kaçamayacaklarını ve birgün tüm bunların hesabını vermek zorunda kalacaklarını bildiriyoruz.

Toplanan binlerce imzayı yok sayarak,
Binlerce kişinin katkılarıyla kuruş kuruş toplanan onbinlerce liralık masraflarla kazanılan mahkeme kararlarının altından üstünden dolanarak,
Bilimsel verileri görmezden gelerek,
Halkın tepkisini umursamayarak,
Ve yine şiddetle, baskıyla, tehtidle ve hukuksuzca bu son onayını verdikleri HESleri de yapabilirler.

Nasıl bir yol ve yöntemlerle bunları yaptıklarını gördük hepimiz.

Ancak gezi parkındaki gibi gözden kaçırdıkları bir şey var.

Artık halk uyandı. Bu adaletsizliğe, ekonomik kalkınma bahanesiyle yapılan bunca soykırıma, orantısız baskı ve şiddete artık boyun eğmek yok.

O HESlerin yapılması ancak ve ancak mücadeleyi ve dayanışmayı arttır gezi parkında olduğu gibi. 'Ben yaparım olur' anlayışını dayatarak, istedikleri gibi kanunlarla oynayıp hukukun arkasından dolanarak, karşı çıkanlarada zulüm ederek bir yerlere varamayacaklar artık.

Bir kez daha söylüyoruz;
'SİZ TÜRLÜ AYMAZLIKLARLA YAPSANIZDA, O HESlerin TAMAMI YIKILINCAYA KADAR MÜCADELEYE DEVAM!'

DİRENE DİRENE KAZANACAĞIZ!

23 temmuz 2013

ALAKIR NEHRİ KARDEŞLİĞİ

Eklenen Resimler
    
ciroz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön