View Single Post
Eski 28-05-2013, 09:05   #33
ciroz
Ağaç Dostu
 
ciroz's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-03-2012
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,033
Kötü haberler, İyi yürekler.

Son günlerdeki gelişmelerden ötürü ''Barajların Gölgesindeki Uygarlıklar, Amazon ve Hasankeyf, DAMOCRACY Film Gösterimi''ne konuşmacı olarak katılamayan Birhan Erkutlu'nun etkinlikte okunması için yolladığı açık mektup;

Alıntı:
Selam ve sevgiler Alakırınızdan 'can' dostları!
Alakırda hepbirlikte verdiğimiz 'yaşam' mücadelesinin bu son günlerindeki gelişmeler bizleri bugün aranızda olup sizlerle yapmayı dilediğimiz yüz yüze paylaşımlardan alıkoydu.
Alakırdaki tüm canlıların yaşam hakkı adına yürüttüğümüz mücadelemizde bizlere yönelik baskıcı faşist saldırılar her geçen gün artmaktadır.

'Boş kağıda istediğiniz rakkamı yazın' diyerek kapitalizmin vahşi soykırımına karşı verdiğimiz onurlu yaşam mücadelesini tek değerleri olan kağıt parçalarıyla satın alabileceklerini, sabaha kadar arazimizin yakınlarından havaya silah sıkarak bizleri korkutabileceklerini zannedenler, şimdide hakkımızda asılsız suç duyurularında bulunarak savcılık ve jandarma aracılığıyla bizleri sindirmeye çalışmaktadır.
Geçen gün sadece provakasyon amacıyla Alakır'a geldiği her hal ve tavrından belli olan jandarmayla çıkan arbede sonrasında aynı jandarma olay yerini terk ederken, 'savcıdan gerekli emri çıkartarak geri gelip zorla, darpla, gerekirse silah kullanarak ve kelepçeleyerek bizleri Alakırdan çıkartıp götüreceği tehtidinde bulunmuştur.

Bizde kendilerine, aynı bu işler için özel atandığına geçmişindeki faaliyetlerinden ötürü emin olduğumuz yeni Antalya valisinden, kaymakamına, savcısına, bakanına, şirketine, hükümetine, bu soykırımlarda parmağı olan ve her ne makam ve rütbede olursa olsun tümüne dediğimiz gibi 'hiçbir canlıya zarar vermeden, şiddet kullanmadan ve tamamen barışçıl yollardan yürüttüğümüz bu yaşam mücadelesinde, hiçbir baskı, işkence ve tehtid'e boyun eğmeyerek, gerekirsede seve seve ölümüne neden oldukları onbinlerce canlıyla birlikte ölmeyede hazır olduğumuzu bir kez daha bildirdik.
Şu andada Alakırdaki topraklarımıza girip bizlere karşı yapılabilecek herhangi bir saldırıya karşı hazırlıklı bir şekilde nöbetteyiz. Direneceğiz. Sivil İtaatsizlik başlatmış bulunmaktayız. Zorla götürülmemiz halinde ise derhal 'ölüm' orucu başlatacağız.

Ne korkacak, ne herhangi bir kimse ya da şeyden çekinecek bir halimiz, ne de başımızı önümüze eğecek, hesabını veremeyeceğimiz bir eylemimiz var bu hayatta. Gözümüz arkadada gitmeyiz. Tertemiziz.

Bizler, dili, hukuku, hakkı olmayan 'can'ların maruz kaldığı insafsız şiddet ve soykırıma karşı bir yaşam mücadelesi veriyor, onların dili oluyoruz Alakırın tüm kardeşleriyle birlikte barış içinde.
Savunmadayız, saldırmıyoruz. Saldırı anında ise kendimizi korumak adına hiçbir eylemden çekinmiyoruz.
Barışsa barış, savaşsa savaş. Bu kararı verecek olanlarda yine biz değiliz. Niyetimiz tüm canlılarla ortak. Barış ve huzur içinde yaşama hakkı.

Ya tam anlamıyla soykırıma dönüşen bu katliamlara karşı, gelecek nesiller adına, çocuklarımız adına birlik, beraberlik ve farkındalık içinde mücadele edeceğiz ve bir kez öleceğiz,
Ya da duyarsızca, körlük ve sağarlık içinde, yobazca bir zihniyetle tüm bu vebale ortak olarak hergün tekrar tekrar öleceğiz.

İzlediğiniz belgesel bu saldırıların ne kadar küresel ölçekte gerçekleştiğinide göstermektedir. Şu anda Güney Amerikasından, Afrikasına, Anadolusundan Asyasına tüm dünyada küresel ölçekte çevresel, sosyal, kültürel, hukuksal, çevresel bir soykırım yaşanmaktadır. Tüm bu insafsızlığın tek bahanesi ise 'küresel kapitalist tüketim sisteminin doyumsuz enerji ihtiyacı'. Bu öyle bir ihtiyaçki tüm nehirleri kuruttuğunda, tüm ağaçları kestiğinde, tüm dağları delik deşik ederek tüm madenleri çıkardığında bile doymayacak.

Hiçbir anlamda sürdürülebilir olmayan bu vahşi sisteme karşı eşzamanlı olarak tüm dünyada ve Anadolununda dört bir yanında duyarlı 'can'lar ayakta ve 'başka bir dünya mümkün' diye haykırmaktalar. Sadece haykırmaklada kalmayıp, barış ve huzur içinde sağlıklı ve sürdürülebilir yaşamlar kurarak birer ışık yakmaya başladılar dörtbir yanda. Hem tüketmeden yaşıyor hemde tüketimin yıkımına karşı cansiperane bir şekilde yaşam mücadelesi veriyorlar.

Dünya değişiyor. Değişecek. Sitemler geçici. Ve şuandakide yozlaşarak çöküyor. Bu değişime uyanın ve gelecek adına sizlerde az ya da çok demeden bu değişim ve dönüşümde yerinizi alın. Her nerde olursanız, her ne yapıyor olusanız olun.

Bizler, Alakır Nehri Kardeşliği olarak,
bu güzelim bereketli ve kadim Anadolu topraklarında,
onurlu bir şekilde yaşayıp,
onurlu bir mücadele verip,
onurlu bir şekilde bir kez ölmek istiyoruz.
Bu duyarlılık ve farkındalıkla, tüm kişisel ve toplumsal bahanelerin ötesinde 'can' olan, 'can' taşıyan tüm kardeşlerimizi 'yaşam' mücadelemizin birliğine davet ediyoruz.
Sevgi, barış ve kardeşlikle...

A.N.K'dan Birhan Erkutlu

ciroz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön