|
Sayın iocaktan,
Sayın Sakaki konuyu çok iyi özetlemiş. Toprak hatasını başlangıçta yapmayanımız yoktur zannediyorum o nedenle canınızı sıkmayın. Hepimiz bahçe toprağı nedeniyle bazı adaylarımızı kuruttuk. Ben kesinlikle bahçe toprağı kullanmıyorum, ilk saksılarımda az miktarda varsa da onları da ilk saksı değişiminde yok ediyorum(iğne yapraklılarda toprağın bir kısmını tutmak gerektiğinden tamamen kurtulmak 3 saksı değişiminde ancak olur).
Yaprak dökenlerin çoğunda topraktan kurtulmak için mümkün olduğunca ilk saksı değişiminde kökleri yıkıyorum.
İstanbul daha serin olduğundan bizim karışımlarda kum oranı daha fazla ama ege ve akdenizde deneyimlerinizle torf oranını da ayarlamanız lazım.
O an elimde eksik olanları koymasamda genelde dere kumu, ponza taşı, torf(su tutucu olarak), hiç torf kullanmadığım saksılarda torf yerine ponza taşı ve dolomite(şeffaf olmayan beyaz kedi kumu), bulabilirsem yanardağ curufu, varsa talaş, varsa odun külü, odun kömürü parçaları yani daha açık bir ifadeyle İstanbulda en az %75 inorganik malzeme kullanıyorum.
Bu oranlar biraz da deneyimle yıldan yıla değişiyor. Akdeniz için %50 torf %50 yıkanmış dişli dere kumu ile başlamak fena olmaz zannediyorum.
Biraz da ağaç türüne göre değişiyor çamlarda inorganik oranı daha da artırılıp daha bol sulayıp %100 inorganik kullanmak daha iyi olabilir, bazı ağaçlarda ise torf oranını artırmak gerekebiliyor.
Topraktaki inorganik miktarı artıp toprak geçirgenleştikçe gübrelemeyi bilerek veya bilmeyerek fazla yapsanızda bol suluyorsanız ağaca zararı olmayabiliyor.
İyi çalışmalar dilerim...
|