Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi turhal
Sayın Merlict, Güzin Çakar ve Cymbelina arasında geçen konuşma sanırım bu form tarihinin en bilgilendirici metinlerinin ortaya çıkmasını sağladı. Her üçüne de çok teşekkür ediyorum. Atlanan tek nokta soğukla ilişkisi... Sayın Cymbelina sanırım yaşadığı şehir sayesinde bu soruya gerek duymamış. Ben Ankara'da yaşıyorum.
|
Sayın turhal çok teşekkürler, her ne kadar bilgi verenden ziyade alan taraf olmuş olsam da
Arkadaşlarımız daha iyi bilir ama ben ne yaptığımı söyleyeyim. Benimkiler hep evde salon camında, özellikle güneş alması için gayret ediyorum. Bunu net, zirai bir bilgim olduğundan değil bugüne kadar (buraya üye olmadan önce de) hep narenciye türlerinin Akdeniz ikliminde - sıcak bölgelerde yetiştiğini kulaktan dolma da olsa duyduğumdan yaptım. Zihnimde narenciye türleri hep Antalya ve civarı ile özdeşleşti
Ama bu elbette diğer yerlerde yetişmez demek değil ki forumda da görüyoruz.
Ben bir heves çekirdekten deneme maksatlı ekmiştim, hele o ilk çimlendiklerindeki yemyeşil halleri ne güzel oluyor. Ben pek iyi bakamadığım ve bilmediğim için 1,5 - 2 sene olmasına rağmen 612 nolu mesajdaki gibi bile değiller. Öyle olabilseler keşke
Ankara ile Eskişehir arasında bir fark yok iklimsel olarak, sıcaklık olarak.
Ben yazın bile o Antalya sıcaklığına erişeyim maksadıyla
- camın içinden geçen güneş ışığı ile sıcaklık daha da artacağı için gene yazın da evde tuttuğum oldu -
bu doğrudur ANLAMINA GELMEZ, ben hatalı da olsa böyle yaptım bir ara Bir sebebi de balkonda çok çabuk bit-böcek musallat olur diye korkmuştum, boşunaymış, evde de oldu
Bir de evdeler ya hep, artık o kadar alıştılar, çıkınca üşürler uyum sağlamayazlar diye bile saçma endişeler taşıyabiliyor insan. O da, fazla bağlanmaktan limona. Ki doğru yetiştiremediğimden büyümediler.
Ben olsam ev koşulları uygunsa evde tutardım kışın, kıyamazdım yazdığım gibi. Ancak, benim sözlerimin tavsiye mahiyetinde bir bağlayıcılığı yoktur, siz hocalarımızı dinleyin